Sözlük anlamı, “yüksek dereceli devlet görevlileri ile elçilerin oturması için ayrılan konut” olan “Rezidanslar” İngiltere’de uzunca süre sözlük anlamını muhafaza etmiş. 2000 lerin başından itibaren ise bu kurgu en çok genç profesyonellerin, bekarların ve yeni evlilerin tercih ettiği modern daireler olarak yerini almış durumda. Mimari açıdan içinde yaşayanlara farklı hizmetler sunan, sosyal alanlara sahip, 24 saat güvenlik hizmeti olan, son mühendislik teknolojileri ile inşa edilen, kapalı otoparkı olan, içinde spor salonunu barındıran modern yapılar olarak kabul görmüştür. Yani artık bu yasam tarzına sahip olmak için devlet görevlisi veya elçi olmamız gerekmiyor. Is hayatına atılan gençlerin emekliliğe kadar olan dönemleri için son yıllardaki tercih sebeplerinin başında bu tip daireler geliyor. Aynı zamanda İngiliz devletinin son yıllarda rezidans inşa edecek firmalara ve yeni ev alacaklara muazzam teşvikleri söz konusu. 

İçlerinde yüzme havuzundan, kuru temizlemeye, haftalık daire temizliğinden taşınma hizmetine kadar farkı hizmetler sunan Rezidanslar mevcut. Buna bağlı olarak Londra’daki araştırmalarım gösteriyor ki, sunulan neredeyse her projenin satış politikasında, kullanıcıya otel konforu verme fikri var. Peki otel konforuna ne gerek var, burası bizim evimiz değil mi? Çocukluğumun büyük bir bölümünü Antalya’da bahçeli evimizde gayet mutlu geçirmiş olsam da bu soruya cevabım çok net. Evet. Buna hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Londra’nın bu yüksek temposuna ayak uydurduğunuzda 150 yaşındaki karakteristik İngiliz evinizin bakımı-onarımı ile zaman kaybetmek pek çekici gelmiyor. Hayalini kurulan yaşam kesinlikle doğa ile iç içe ona denilecek bir şey yok ama şu an bu dönemde değil. Tüm hafta içi işine konsantre olan bir baba olarak, hafta sonumu bahçenin en az benimle yaşıt çitlerini düzelterek veya çatısı akan tavanımı onaracak olan ustalarla geçirmek iyi bir fikir değil. Yaşlandığımda evime gelen ustalara cay demleyip muhabbete tutan, ihtiyar eski içmimar olma fikri şimdilik daha güzel :)  

 

 

 Yaşadığımız dönemin tüm kurgusu, bildiğimiz üzere “hız” üzerine kurulu. Açılmasını beklediğimiz youtube videosu gibi,  günlük hayatımızda yavaş olan her şey bizi geriyor. Günlük ritmimizi bozan her şey, ertelenen her iş, dinamik neslin yaşam kalitesini düşürüyor. İngiltere’de çalışan biri evinde uyku dışında günde ortalama 4 saat geçiriyor. Bu yüzden yapılan anketlerde 25-45 yaş aralığındaki çalışan insanların %89 u hafta sonunu evlerinin tamiratına, spora giderken ki yolda gecen sureye, arabayı nereye park edeceklerinin her gün bir sürprize dönüşebileceği ihtimaline veya bahçeyi temizlemeye, kendilerinden çalınmış zaman olarak bakıyor. Yasam kavramı İngiltere’de çok hızlı bir şekilde değişiyor, tıpkı 80lerden sonra hızla değişen “aile” kavramı gibi. Aile kavramının değişimi, ev ile ayni orantıda olmak zorunda. Artık gençler için 5 odalı evlere gerek yok. 

National Statistics raporlarına göre İngiltere’de  geçtiğimiz sene 98,010 konut projesi tamamlanmış. Aynı zamanda 91,570 konut projesi de yeni başlamış durumda. Bu oranda devam edeceğini öngörürsek (ki son 5 yıldır değerler neredeyse aynı) her dairede ortalama 2 kişiden hesapladığımızda 180.000 kişi eski yapılardan vazgeçip modern yasam alanlarına geçiyor. Değişim bakımından Croydon ve Dartford şuan bu listenin başında, onları yüksek dönüşüm rakamları ile Gloucestershire, Leicestershire ve Northamptonshire takip ediyor. Kiralayacaklar için eski evlere oranla, bölgesine göre aylık £150- £250 arası daha fazla. Yatırımcılar için kesinlikle tercih sebebi olmalı. Değerler gösteriyor ki fiyatlar her sene ortalama %12 artarak ilerliyor. 

Son iki senedir projelerimiz vasıtası ile Londra’dan sıkça Manchester’a gidip gelme şansımız oldu. Gelişimi yakından takip ettik. Manchester`daki kentsel mimari ve yasam alanlarındaki değişim akıllara zarar nitelikte. Geçenlerde Harringey Belediyesi Woodgreen`de yapılacak olan projeyi “Woodgreen`in Geleceği” sloganı ile duyurdu, 15 yılda tamamlanacak projede 4000 kişiye is imkânı, 7.700 rezidans ve yeni alışveriş merkezleri ile yepyeni bir hayat anlayışı tasarlanmış durumda. Bu proje kapsamında hedef  Woodgreen`i Kuzey Londra’nın merkezi haline getirmek. İlginizi çekeceğine inanıyorum. Detaylı projeye http://www.haringey.gov.uk sitesinden ulaşabilirsiniz.    

Herkese iyi haftalar dilerim. Sadece önderimiz olduğu için değil, mesleğim için de bana en büyük esin kaynağı olan “Bir tasarım aşığı olarak: Atatürk” yazı başlığım ile haftaya buradayım. Sağlıcakla..