Avrupa Türk medyası yüksek abonelik ücretleriyle ayakta kalma mücadelesi veriyor. Türkçenin yaşaması için diaspora basınına acil ve cüzi destek şart.

Avrupa’da yaşayan Türkler, hem bulundukları ülkelerin hem de Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve siyasal hayatına giderek daha büyük katkı sağlıyor. Bu gücün arkasında ise cefakâr Türk aileleri ve onların kurduğu toplum var.

Bu toplumu bir araya getiren, onların kültürünü ve Türkçeyi yaşatan en önemli araç basılı gazeteler ve dijital medya kuruluşlarıdır. Avrupa’da zor şartlarda yayın yapan bu mecralar, Türk toplumunun tartışmasız en güçlü iletişim ağıdır.

Ancak ne yazık ki, bu gazeteler ve medya kuruluşları ne bulundukları ülkelerden ne de Türkiye’den yeterli destek görebiliyor.

Küçük bir örnek vermek gerekirse en son gelinen yerde, Avrupa’daki Türk gazetelerine ve medya kuruluşlarına Türkiye’den Anadolu Ajansı’ndan küçük abonelikler bile sağlanmıyor.

Öğrendiğimize göre Anadolu Ajansı Avrupa’daki Türk gazetelerinden büyük bütçeler bekliyor.

Yıllık 2000 Euro isteniyor Avrupa’daki Türk gazetelerinden. İndirim istendiğinde ise 1200 Euro gibi rakamlar isteniyor.

Avrupa Türk Medyası kar yapan büyük özel şirketler değildir ki bu ücretleri ödesin.

Avrupa Türk Medyası Toplumun aynasıdır.

Toplumun aynısını kırmak ise devletin amaçlarına ters düşer.

Peki neden destek olunmuyor?

Türkçe’nin yaşatılması ve diaspora gazetelerinin ayakta kalması için acilen adımlar atılmalı.

Başta Anadolu Ajansı gibi haber ajanslarından yıllık cüzi abonelikler sağlanmalı; böylece Avrupa’daki gazeteler hem Türkçe içerik üretebilir hem de Türk Dünyası’ndaki gelişmeleri topluma aktarabilir.

1000–2000 Euro abonelik ücretlerini ödeyemeyen gazetelere destek verilmezse, Türkçe basın için “tabuta son çivi” çakılmış olur.

Küresel Gazeteciler Konseyi Olarak Önerimiz:

Avrupa’da ve tüm dünyada Büyükelçiliklerimiz aracılığıyla, basın kartı sahibi olan gazetelere direk maddi destek veya Anadolu Ajansı aboneliği cüzi miktarlarda sağlansın.

İletişim Başkanlığı’na bağlı akretide olan gazeteler öncelikli destek alsın.

İlgili ülkelerdeki diaspora gazeteleride örneğin ajansa haber göndererek ‘Türk Dünyası’nı Avrupa’yı, Türkiye’ye Anadolu Ajansı aracılığıyla taşısın.

Avrupa’da Türkçe dili yaşasın istiyorsak, önce Türkçe yazan, çizen ve haber yapan medyayı yaşatmalıyız. Destek gecikirse, sadece Türkçe değil, Türk toplumu da kaybedecek.

Bu ve buna benzer önerileri 2014 Eskişehir, 2015 Kazan, 2016 Frankfurt, 2017 Londra 2018 Düsseldorf, 2019 Alanya, 2020 Almatı, 2021 Astana, 2022 KKTC Girne 2023 Duisburg, 2024 Londra ve 2025 yılında Üsküp’te dile getirdim.

2015, 2016, 2019 ve 2023 yıllarında katıldığım Türk Dünyası Medya Çalıştaylarında yaptığım konuşmalar devletimizin raporlarında yer aldı.

Yine dile getirmeye devam edeceğim.

Türkiye dışından Türkçe demek Türk Gazetesi demektir. Türk medyası yoksa Türkiye dışından Türkçe yok olur.

Vatan Öz

Birleşik Krallık, Londra

[email protected]