Türkiye'ye ilk kez 1876 yılında gelen Fransız Julien Viaud (Pier Loti) gönlünü Aziyade (Hatice) isimli güzel bir Çerkez kadına kaptırır. Evinde sık sık buluştuğu sevgilisi ile yaşadığı günleri bir günlük haline getirip İstanbul’dan ayrıldıktan sonra “Aziyade” adlı bir kitapta toplar. Yıllar sonra İstanbul'a geri döndüğünde maalesef sevgilisi artık hayatta değildir. Söylenenlere göre elinde tespih, başında fes halkın arasına karışıp romanlarını yazmaya başlar ve en güzel romanlarda İstanbul'da yaşadığı günlerdeki döneme aittir.
İstanbul’un camisi, türbeleri, tarihi ve doğal güzellikleriyle meşhur en eski semtlerinden olan Eyüp’te Haliç’e panoramik tepeden bakan otantik kafe Pier Loti'nin ilginç hikayesi böyledir. 19. Yüzyılda İstanbul'a gelen hemen bütün yabancıların ve turistlerin uğrak yeri olan Pierre Loti’nin etrafında birçok tarihi yapı bulunmaktadır.
Annanem ve dedemin de yolları bu kutsal ilçede buluşmuş ve sonraki iki nesli dünya'ya getirmişler. Babam da anneme Eyüp’te aşık olmus. Ben de ilk aşkım Andrea Dorya gemisinde subay Napoli'li Roserio’yu Türk kahvesi içmesi için Pierre Loti’ye davet etmistim. Lise yıllarında okulu kırar iki tarafı mezarlarla sıralanmış dik bayırdan bazen açılan çukurlardan gözüken iskeletlerin eşliğinde içimizi ürperten korkularla, kırmızı beyaz kareli masalardan, tahta sandalyelerden oluşan salaş kafede Eminönü'ne kadar uzanan eşsiz manzarayı seyreder simitlerimizi çaya batırarak Paris yolculuğu planları yapardık.
2004 yılında yapılan teleferik sayesinde artık Pier Loti'ye daha çok ziyaretçi geliyor.Yeşil Cafe, Nargile Bahçesi, Aziziye Restorant, Teras Cafe, Turquhouse Butik Hotel ve hediyelik esyalarin satıldığı turistlik mekanların yani sıra birçok mezarlık var. Özellikle hafta sonları tesislerde yer bulmak zor olsa da beklenen kuyruk her şeye değer. Eyüp Cami ziyaret edilip meşhur Eyüp kır pidesi yenilip teleferikle Pierre Loti'ye çıkip kahvenizi geleneksel kıyafetlerle sunan garsonlarin elinden içebilirsiniz. Acıbadem tatmayi unutmayın sanki tadı bir başka lezzetli orda.
İki İstanbul aşığı olan Anneannem ve Pierre Loti arada sırada sohbet eder mi orda bilmiyorum ama bana çok güzel anılar yaşatan bu Fransız adamı bir gün kendi ülkesinde ki mezarında ziyaret edip ona bize bıraktığı bu anlamlı kafe için teşekkürler etmek istiyorum.