Geçen hafta Atamızın ölümünün 77.ci yılında tüm ulusca birkez daha andık. Ulusumuzun çağdaş dünyayı tanıma,modernleşmeyi tanıma ve benimsemesinde öncü olan, bunu sağlayan ulu önderimiz Atatürk'ü 77 yıl sonra derin üzüntüler içinde ama bir o kadarda gururla andık. Onun bizim için, çocuklarımız için, ülkemeiz için ne kadar değerli olduğunu anladık. Her ne kadar birileri onu karlamaya, kötülemeye, silmeye çalışsada hakımızın kalbiden, benliğinden söküp atamaz Bunun en iyi örneği her 10 kasımda saat 9'u 5 geçelerde yapılan saygı duruşları, Anıtkabir'e koşan insanlarımıza bakarak görebilirsiniz. Anıyoruz, özlüyoruz. Ama ona yeterince sahip çıkamıyoruz. Onun ilkelerini devrimlerii koruyup sahip çıkmalıyız.Cumhuriyetini ve onunla birlikte başlayan çağdaşlaşma yolunda yürümeye devam etmeliyiz. Toplumun ilerici, batılı olma  hedefini devam ettirmeliyiz. Bu gün onun yolundan sapmalar olduğu, devrimlerinden sapmalar olduğu için bu durumdayız. Bilimde, eğitimde sanatta ilerleyemedik. Hatta bunları kötüledik.

 

Aleykümsselam:

 

Tarih 10 kasım 1938 kara perşembe. Saat 9. Sağ başı ucunda Dr.Mim Kemal Öke. Dr Kamil Berk başını onunomzuna dayamış hıçkırıyordu. Prof.Akil Muhtar kendinden geçmiş odanın içinde telaşlı adımlarla dolaşıyor;ağlıyor, hemde devamla Aman yarabbi diyordu.Genel sekreter Hasan Rıza Soyak yatağın sol tarafında ayakta duruyordu.Yanında Muhafız komutanı İsmail Hakkı tekçe vardı.Atatürk ölüyordu ve hiçbirşey yapamamanınezikliğini yaşıyorlardı.Saat tam 9'u 5 geçe Birden Atatürk gözlerini açtı. Başının  sağa çevirdi. Ve son nefesini verdi.

 

Odada herkes hıçkırıklara boğuldu.Hepsi Atatürk'ün ellerini öpüyor, yüzlerine sürüyorlardı.Dr. Mim Kemal Öke Atatürk'ün açık gözlerini kapadı.

 

Dr Kamil Berk Atatürk'ün çenesini bağladı.Ölüm haberinin dışarıya verildiğinde kapı önünde nöbet tutan genç bir teğmen olduğu yere yığılıp kaldı, bayılmıştı.

 

Ve o gün birşey daha oldu. Atatürkün devrimleri donduruldu. Bu günlere nasıl geldiğimizi siz tasavvur ediniz. Onu bir kere daha özlemle anıyıyor, mekanı cennet olsun diyorum.

Herkesi onu bıraktıklarına sahip çıkmaya çağırıyorum.