Geçen perşembe evde oturmuş bir kaç İtalyanca  kelime ezberlemeye çalışırken telefona bir mesaj düştü. " Hafta sonu bir yerlere kaçalım mı?" Hayır diyecek halim yok tabii. Anında nereye gidilecek karar verildi. Otel ayarlandı, çanta hazırlandı ve ertesi akşam Sorrento'dayız.

Sorrento'yu daha önce iki kez ziyaret etmişliğim var. Ama ilk defa arabayla gittik o yüzden tepelerini hiç görmemiştim. Amalfi sahillerinde düz alan az. Kasabalar yokuş üzerlerinde kurulmuş ve hepsi birbirinden renkli. Şansımıza inanılmaz güzel bir otelde, inanılmaz bir fiyata kaldık. Mega Mare diye Sorrento'ya tepeden bakan yeşil pancurlu, balkonlu, taştan bir otel. Her oda deniz manzaralı, sakin ve huzurlu. Napoli Körfezi'nin muhteşem manzarasına aşık olmamak elde değil.

Dik yamaçlarda ki renkli evleri, masmavi denizi tepeden izlemek gerçekten çok keyifli. Biz geç gittiğimiz için güneşin batımını yakalayamadık ama eminim muhteşemdir. Gece manzarası da ayrı bir büyüleyiciydi. Sorrento Amalfi kıyılarını gezmek için başlangıç noktası seçilebilir, Pompei'ye ve Capri adasına'da çok yakın olması nedeniyle hem romantik, hem eğlenceli hemde bilgilendirici  bir destinasyon.

Orta çağdan kalma taş kemerlerle süslü olan şehirde küçükde olsa bir plaj var ama korona nedeniyle çok az kişi vardı. Biz limoncellolarızı içip, dondurmamızı elimize alıp tekrar tepeleri keşfetmeye koyulduk. 

Haftaya görüşmek üzere