Gezi Parkı eylemleri ile aşlayan protesto gösterileri, öyle görünüyor ki bugünkü AKP iktidarının en büyük kâbusu olmayı sürdürüyor. Özellikle, Gezi eylemcilerinin sonbahar ile birlikte yeniden hareketleneceği söyleniyor. Üniversiteler açılacak, spor müsabakaları başlayacak, Meclis yoğun gündem ile toplantılara başlayacak, yaz sıcaklarının rehaveti sona erecek. Gezi olaylarının da kaldığı yerden yeniden başlayacağı endişesi içindeki Hükümetin şimdiden bunun önlemlerini almaya başladığın da görülüyor.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN HEMEN HER KONUŞMASINDA GEZI EYLEMLERINE DEĞINMESI, EYLEME KATILANLARI TEHDIT ETMESI, KORKUTMASI BOŞUNA DEĞILDIR. NITEKIM “SONBAHAR SICAK GEÇER MI?” SORUSUNA KARŞILIK BAŞBAKAN’IN “GÜVENLIK GÜÇLERI HADLERINI BILDIRIR” ŞEKLINDE YANIT VERMESI, BIR ENDIŞENIN DILE GELMESIDIR. TEHDITTIR, SINDIRME VE KORKUTMADIR. AYRICA “POLIS DEVLETINE DOĞRU MI GIDIYORUZ?” SORUSUNUN DA YANITI NITELIĞINDEDIR.

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN SORUNLAR

Sonbaharın Türkiye açısından çok sıcak geçeceği, çok sıkıntıların ortaya çıkacağı bir dönüm noktası olacağını biz de şimdiden görmekteyiz. Öncelikle, Hükümet olanların Anayasal hakları çerçevesinde gezi eylemcileri ile uğraşması yerine, çok daha önemli noktalara odaklanması gerekiyor. 

Şiddetten uzak eylem yapanları kovalamak, spor müsabakalarında suç sayılmayan slogan atanların yakasına yapışmak, insanları sindirmek,tehdit etmek,korkutmak yerine, ülkeyi bölmeye hazırlanan gruplarla mücadele etmek daha doğru bir seçenek olacaktır.

KALDI KI, YANI BAŞIMIZDAKI SURIYE ÜÇ PARÇAYA BÖLÜNÜYOR. ESKIDEN SADECE ESAD ILE KOMŞUYDUK. ŞIMDI YENI KOMŞULAR GELIYOR. PKK’NIN KONTROLÜNDEKI PYD ILE ORTADA ESAD ILE DAHA UÇ NOKTADA MUHALIF GRUP NUSRA ILE DAHA SORUNLU BIR SURIYE BIZI BEKLIYOR. BUGÜNE KADAR UYGULANAN YANLIŞ POLITIKALAR YÜZÜNDEN SURIYE BATAĞINA BATTIKÇA BATTIK. ÖNÜMÜZDEKI EN BÜYÜK SORUN BUDUR. 

PKK’NIN MEŞRULAŞMASIDIR. ÇÜNKÜ SURIYE’DEKI GELIŞMELER, TÜRKIYE’DEKI BÜTÜN TAŞLARI YERINDEN OYNATACAKTIR.

PKK TEHLİKESİ SÜRÜYOR

Güneydoğu'da PKK hâkimiyeti bütün hızı ile devam ediyor. Örgüt, şimdi de “HER EVE BIR SILAH” kampanyası başlattı. Güneydoğu'da herkes silahlanıyor. Kendi güvenlik güçleri ortalarda cirit atıyor. Kimlik kontrolleri yapılıyor. 

Alternatif bayram kutlamaları kararları alınıyor. Polisle çatışmalar sürüyor. Kamu binalarına ve araç-gereçlere zarar veriliyor. Hükümet sürekli tehdit ediliyor, isteklerin yerine getirilmesi için süre veriliyor.

HÜKÜMET OLANLAR ASIL BUNLARLA UĞRAŞMALIDIR. ÜLKEYE, INSANLARA, DEVLETE ZARAR VERENLER, TÜRKIYE’YI HIZLA BÖLÜNME NOKTASINA GETIRMEK ISTEYENLER BELLIDIR. İNSANLARI KAMPLARA AYIRMAK, GERILIM POLITIKALARI UYGULAMAK, POLISI KENDI HALKINA KARŞI ŞIDDET UYGULAYARAK KULLANMAK YERINE, BÖLÜCÜLERLE MÜCADELE ETMEK KAMUOYU DESTEĞINI DE YANINA ALMAK DEMEKTIR. 

BU YAPILMIYOR.

Suriye'deki gelişmeler en çok PKK'nın işine yaramaktadır. Eğer mücadele edilecek, karşı gelinecek bir konu varsa bu yanı başımızda PYD' ye karşı yapılmalıdır. Güneydoğu'da her alanı “KENDI BÖLGEM” diyen ve devlete meydan okuyan bölücülere karşı yapılmalıdır.

 ASIL UĞRAŞILMASI GEREKEN

Geçenlerde yazdık ve uyardık, bugün yineleyelim:

PKK, ŞEHIRLERE INDI, ŞEHIRLERDE ÖRGÜTLENIYOR. EYLEMLERE HAZIRLANIYOR. 

PKK’NIN YAPACAĞI EYLEMLER GEZI EYLEMLERINE DE BENZEMEZ. ŞIDDET, YAKMA, YIKMA NE ARARSANIZ BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN EYLEMLERINDE GÖREBILIRSINIZ. PKK KANADINDAN GELEN TEHDITLERDE “İSTEKLERIMIZ YERINE GETIRILMEZSE, GENIŞ KITLELERI SOKAKLARA DÖKECEĞIZ” AÇIKLAMALARI GELIYOR. SIZ, ŞIDDETTEN UZAK “GEZI EYLEMCILERI ILE STATLARDA PROTESTO SLOGANLARI ATANLARI NASIL SUSTURURUZ?” HESAPLARI YAPINCAYA KADAR, KAPIMIZA KADAR DAYANMIŞ BÖLÜCÜ TEHLIKEYLE UĞRAŞMALISINIZ. SURIYE BATAĞINDAN NASIL KURTULMANIN HESAPLARINI YAPMALISINIZ.

Kamuoyundaki rahatsızlıklar artıyor. Bu rahatsızlıklar arttıkça da eylemler hız kesmeyecek gibi görünüyor. Sonbaharın sıcak geçeceği endişesi de buradan kaynaklanmaktadır. Erdoğan, öncelikle bu rahatsızlıkları giderebilecek önlemleri almalı, yumuşak üslup kullanmalı, toplumu germemelidir. 

İnatlaşma, polis gücünü aşırı kullanma, tehdit ve sindirme pusuda bekleyen yasa dışı güçleri de harekete geçiriyor. Bu tür kargaşalar dış güçlerin de iştahını kabartıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse biz Türkiye'de böylesine görüntüler görmek istemiyoruz. Gezi eylemlerinde ortaya çıkan tablo örnek alınmalıdır.