Başbakan Erdoğan, aylar önce Gazze’ye ziyarette bulunacağını söylemişti. Ancak, Amerika’dan gelen “Şimdi bunun zamanı değil, erteleyin” açıklaması üzerine Erdoğan’ın Gazze ziyaretini ertelediğini biliyoruz. Hatta o günlerde Amerika’ya çıkarma yapan, Başkan Obama ile de görüşen Erdoğan’a Obama’nın da Gazze ziyaretini ertelemesini istediği hafızlarımızdadır.

Bütün bu gelişmeler üzerine Başbakan Erdoğan, hemen her konuşmasında ve her fırsatta “Gazze’ye gideceğim ve buradaki kardeşlerimizle kucaklaşacağım” mesajlarını vermekten kaçınmadı. Biz, o günlerde yazdığımız bir yazıda “Amerika’dan izin çıkmadan Erdoğan Gazze’ye adım atamaz” diye yazmıştık. 

MISIR İLE İPLER GERİLİNCE

Bugün gelinen noktaya bakalım:

Bazı kanallardan yapılan açıklamalar, Başbakan’ın Gazze ziyaretini iptal etmek durumunda kaldığını gösteriyor. Özellikle Mursi’nin devrilmesine ateş püsküren, bugünkü darbe yönetimi ile arası açılan Erdoğan’ın Gazze ziyaretine Mısır’daki yönetimin Erdoğan’a Mısır topraklarından geçerek Gazze’ye gitmesine izin vermeyeceği ifade ediliyor. Hatta bu karar Ankara’ya da iletilmiş.

Mısır tarafından yapılan açıklamada “Mısır üzerinden böyle bir ziyaretin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı ve Mısır halkının zararına Müslüman kardeşlere destek verdiği için Erdoğan’ın ülkede hoş karşılanmayacağı” ifade ediliyor. Bu açıklamanın da Ankara’ya iletildiğini öğrendik. Ancak, Ankara’nın bu konuda herhangi bir açıklama yapmaması, konun doğruluğunu gösteriyor. 

DÜNYA’DAN KOPMAMAK GEREKİYOR

Dikkat edilecek olursa Başbakan Haziran ayında Gazze’ye gitmeyi planlıyordu. Daha sonra gezi Temmuz ayına ertelendi. Bu da gerçekleşmedi. Şimdi ise Gazze’nin önü iyice tıkandı. Bunlar, doğru uygulanmayan dış politikalardaki hatalar zincirinin bir halkasıdır. Demek ki, küresel dünyada “Ben ne istersem onu yaparım” mantığı geçerli olmuyor. 

Daha önce, Başbakan Erdoğan İsrail için çok esip gürlemiş, tehditkâr sözler söylemişti. Zamanı gelince İsrail diplomasi manevrası ile bunların altında kalmadığını göstermiştir. Bugün gelinen nokta da bunun somut bir örneği olarak değerlendirilebilir. 

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. İr Geçenlerde bir yazı yazmış ve “Kendi elimizle düşman çoğaltıyoruz” demiştik. Bugün, komşularımızla olan sorunlara Mısır da eklendi. Mısır’daki darbeye karşı çıkmak başka, ilişkileri belli düzeylerde tutmak başka şeyler. Diplomasi bunu gerektiriyor. Kaldı ki, Amerika gibi süper güç bile, yaptığı açıklamada “Mısır’daki askeri güç, demokrasiyi güçlendirmek için iş başındadır” diyor. AB gibi demokrasinin kalesi ülkeler de Mısır’daki askeri darbeye “darbe” demiyor. 

Yanlış anlaşılmasın, bunları Mısır’daki askeri darbeyi savunduğumuz için yazmıyoruz. Bugünün koşullarında diplomasi bunu gerektiriyor. Ülkeler dikkat edilecek olursa hep çıkarlarını ön plana koyarak hareket ediyor. Siz, işinize gelmeyen her konuyu gündeme getirip, tabana oynamaya devam ederseniz, dünyada da çevrenizde de bir gün yalnız kalırsınız. Dünyadan ve çevreden kopmamak gerektiğini bir kez daha vurgulamakta yarar görmekteyiz. 

İSRAİL NE DERSE O OLUYOR

Başbakan Erdoğan’ın Gazze ziyaretine İsrail baştan bu yana karşı çıkıyor. Bu konuda Amerika’yı da ikna ettiler. Amerika, İsrail lehine ne gerekiyorsa onu yapıyor. Başkan Obama, İsrail ile ilgili yaptığı her konuşmada “Hiçbir müttefikimiz, bizim için İsrail’den daha önemli değildir” diyor. Bu mesajların bile iyi okunmadığını görüyoruz. Şimdi ise, Mısır’ın tavır koyması ile Erdoğan’ın önü kesilmiş olmaktadır. Biz, Mısır’ın böyle bir karar almasında Amerika’nın ve İsrail’in etkili olduğunu da düşünüyoruz. 

Erdoğan’ın Gazze ziyaretine karar vermesinden sonra İsrail’deki medyada yer alan bazı yazılarda “Biz, bu ziyaretin karşısındayız. Bizim istemediğimiz bir şey kesinlikle yapılamaz” şeklinde Hükümet kanadı açıklamalar yer almıştı. Hatta İsrail televizyonlarında da bu tür açıklamalar yer almıştı. Demek oluyor ki, İsrail’in istemediği bir şey gerçekleşemiyor. Buradan da bunu çıkarıyoruz. Erdoğan’ın Gazze’ye yapmayı düşündüğü ziyaretin önünün bu nedenle tıkanmış olduğunu da söyleyebiliriz.