İngilizlerin dünyaya kazandırdığı en büyük yazar ve şairlerden Shakespeare'in kasabasından bahsedeceğim bu hafta sizlere. Eminim Hamlet'i, Romeo ve Juliet'i bilmeyen yoktur. Avon Nehri üzerinde 800 yıllık geçmişi olan tarihi bir kasaba. Eserlerinde aşk, sevgi, hırs, kıskançlık, ayrılık acısı, gibi temel duyguları işleyen yazarın 1564’te dünyaya geldiği tahmin ediliyor. Doğduğu ev şu anda müze haline getirilmiş ve içinde o yılların kıyafetleri ile güler yüzlü görevliler ziyaretçileri karşılıyor. 16.yüzyıldan kalma yarısı ahşap Tudor tarzı evin giriş katında, yattığı yatak, hatta bir beşik bile var. Orijinal mi yoksa temsili mi bilemiyorum ama ev gerçekten birileri yaşıyormuş gibi döşeli.

Uzun bir yemek masasının üzerini plastik yemeklerle donatmışlar. Şöminesi bile yanmakta. Üst katta fazla birşey yok tavan arasında yine bir yatak görülüyor. Shakespeare‘in zengin bir aileden geldiğini ve kendisinin de durumunun iyi olduğunu 34 yaşında iken 22 odalı bir ev aldığını 37 yaşında ise doğduğu evin kendisine miras kaldığını anlattılar görevliler. Miras kalan evi kiraya vermiş ve pub olarak uzun yıllar kullanılmış. Evin çıkışında hediyelik eşya dükkanı ve kitapçı mevcut. Evin büyük bir bahçesi var burada genellikle etkinlikler oluyormuş. Buraya kadar gelmişken Hall's Croft (kızının evi), Nash House and New Place (son zamanlarını geçirdiği evi), Anne Hathaway's Cottage ve Mary Arden's Farm (Annesinin çocukluğunu geçirdiği ev) ziyaret edilmeli ona uygun biletleri alınki indirimden yararlanın.

Shakespeare’in 23 nisan 1616 tarihinde öldüğü söyleniyor. 13. Yüzyıldan kalma Stratford Holy Trinity Kilisesi içindeki mezarda yatıyor. Öyle bildiğimiz klasik mezarlık değilde mermer bir bölüm ve üzerinde bir yazı var.

“Iyi dostum, Isa aşkına tut kendini Kirli sırlar buraya gömülmüştür. Bu taşlara dokunmayan adamı kutsa. Ve kemiklerimi oynatanları lanetle" Uyarısının yer almasına rağmen kafatasının çalındığı ve orda olmadığı söylentileri var. O dönemde mezar hırsızlıkları çok oluyormuş.

Kiliseye yardım için ziyaretçilerden 3 pound toplanıyor. İsterseniz ayinlere katılabilir ya da mum yakabilirsiniz.

Stratford-upon-avon günü birlik gezilebilecek çok şirin bir kasaba. Nehir kenarında yürüyebilir taş köprüler üzerinde fotolar çekebilir. Tudor binaların altında ki kafelerde meşhur 5 çayları ile birlikte birbirinden leziz kekleri tadabilirsiniz. Patisserie Valerie ve Hobsons kesinlikle tavsiye edebileceklerim.

Özellikle Hobsons'un kek ve tatlı çeşitleri üzerine doktora tezi bile yapılabilir.

Haftaya Görüşmek Üzere