Siz hiç havaalanında uçaktan inince şampanya ile karşılandınız mı? Cevabiniz hayırsa çokta üzülmeyin bende ilk defa Rimini havaalanına indiğimde ellerinde şampanya kadehleri ile bekleyenleri görünce çok şaşırdım. Keşke her zaman öyle olsa çok özel bir duygu yarattı.

Rimini havaalanı iki sene önce açılmış hayatımda gördüğüm en minik havaalanı diyebilirim ama turistlere yaptığı iyilik çok büyük ve şehirede 1.5 Euro ödeyerek 15 dakika da ulaşılıyor. Adriyatik denizinin en gözde bu Italyan şehrine ikinci gidişim her ikisinde de bana Marmaris ya da Kuşadası’ndayım hissi uyandırdı sadece daha pahalısı. Italya Euro'ya geçtiğinden beri Italyan tatilleri pahalandı kısacası Marmaris’te 2 TL ye aldığımız su orda 12 TL ye geliyor. Marmaris’te 20 pounda kalıyorsak Riminide 75 pounda kalıyoruz. Tabii gezgin olunca olaya o gözle bakmıyorsun ama bizim ülkemizde tatilin ne karar ucuz olduğunu belirtmek istedim.

Ben şehrin en güzel otellerinden birinde kaldım orayı seçmemin nedeni hem konumu denize ilk sıradaydı hemde old town eski mahalleye yakınlığı. Rimini sahil şeridi gercekten çok uzun ve genelde üç ve dört yıldızlı otellerle kaplı. Rimini Rus işgali altında evet bunu diplomatik olarak düşünmeyin ama yemin edebilirim deniz sahillerinde İtalya’ndan çok Rus var oraya yerleşip bir çok işyeri açmışlar. İkinci dil de İngilizce değil Rusça. Bu benim ikinci Rimini tatilim ikisinde de sezon başlamamıştı o yüzden plajları hakkında bilgi veremeyeceğim. Ilk gün beni otelimden almaya gelen Italyan arkadaşım Monica ile kendimizi binlerce motosikletlinin içinde bulduk meğer Harley Davidson Rimini 2019 geleneksel buluşması varmış. Benim gibi motosiklete hiç ilgisi olamayan biri icin bile unutulmayacak çok eğlenceli bir gündü.

Rimini sadece altın kumlu plajları, gece hayatı yada mavi sularıyla değil ayni zamanda Tiberus Köprüsü, Roma döneminden kalma Agustus Kemeri, Rönesans döneminden kalma Malatesta Tapınağı ve dünyaca meşhur ünlü yönetmen Federico Fellini'nin de doğup büyüdüğü şehir.

Balık Pazarı ve bisiklet yolu olarak bilinen Corso d’Augusto’nun etrafında ki kafelerde mutlaka bir şeyler içerek etrafı gözlemleyin hayatımda gördüğüm en şirin köprü olan Tiberus'un bitiminde ki Borgo San Giuliano'da Fellini'nin filmlerinde kullandığı renkli balıkçı evlerinin fotoğraflarını çekin dar sokaklarında kaybolun, Palladyan Kilisesini görün.

Riminiye asla agustos ayı gitmeyin çünkü Italyan tatili bir ay boyunca yer bulmak çok zor bulsanızda çok pahalı ve çok kalabalık oluyormuş. Ben 5 temmuzda tekrar gidip La Notte Rosa yani pembe geceye şahitlik etmek istiyorum gökyüzü pembeye dönüşüyormuş.

Haftaya görüşmek üzere