Her konuda olduğu gibi havalar hatta mevsimler bile baskı altında. Nasıl olmasını istiyorlarsa öyle oluyor. Bir bakıyoruz karakış. Dolu, yağmur. Bir bakıyorsunuz mart ortasında nisanı, mayısı yaşıyorsunuz.Bademler, erikler çiçeklerini açtı bizim buralarda.Ama onlarda tedirgin biz gibi. Ya başımıza birşey gelirse diye. Burunlarının ucunu çıkarıp çevreyi kolaçan ediyorlar sanki. Son iki gündür hertaraf günlük güneşlik. Ama kazak giymeden çıkarsanız eğer benim gibi ceketinizin ön düğmelerini açamazsınız.İçiniz titrer. Birkaç dakika sonra ise ceketi çıkarıp gömleginizin kollarını kıvırma isteği duyabilirsiniz.Gölgeleri ararsınız çevrenizde.Yani kararsızlık mevsimlerdede var.Bu yıl çok yağış oldu çevremize. Ama genede gökyüzüne bakıp duruyoruz yağış var mı diye. İnsan oğlu doyumsuz işte. hazırkine bereket demeyi bir türlü beceremedik mi ne?

 

Çevreme baktığımda insanların benim gibi tedirgin, yılgın, sessiz olduğunu gözlemliyorum.Sanli bir ağızları açılsa demediklerini bırakmıyacaklar.Kardeşim ben senin gibi düşünmeye mecburmuyum.Ben senin yaptıklarını onaylamak zorundamıyım.Banada Allah akıl, fikir vermiş. Düşünme, karar verme yeteneği vermiş. Bırakınızda kendi kararlarımı kendim vereyim.Ne giyeceğime, ne yiyip içeceğime ben karar vereyim.Örneğin ben sarmısak ve soğan yemeyi, kokusunu sevmiyorum ama senin hoşuna gidebilir.Ben sana karışmadığım gibi sen de bana karışma olmaz mı?

Öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki bayrağımızı, Atatürk'ü, milli benliğimizi tartışır haldeyiz.Ama bunlar bizim olmazsa olmazlarımız. Ama kime neyi nasıl anlatacaksın.

 

Sağlık çalışanları ve hastalarda durumlarından şikayetçi.Sağlık çalışanlarının sorunlarının giderilmesi gerekir. Doktorları ve görevlileri bizi sağlığımıza kavuşturmak için gece gündüz özveri ile çalıştıkları içinmi darp edip yaralıyuoruz?Aslında onlara gereken yardımı yapmamız gerek. Çünkü kendi sağlığımız söz konusu.

 

Sanki sağlıkta böylede diger kurumlarda ortalık güllük gülistanlık mı? Milli eğitime bir bakınız. Eğitim emekçileri kendi öğrencileri ve veliler tarafından darp edilip, öldürülüp yaralanıyorlar.Üzerlerindeki siyasi baskı bir tarafta. Diğer ekonomik ve baskılar diğer tarafta..

 

Anormal durumlardan bir an önce kurtulmamız gerekiyor.

 

Kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor.

Çevremize ve insanlara saygılı olmamız gerekiyor.

 

Bunun içinde yaşantımızdaki normal olmayan davranışlarımızı ayıklayıp normal duruma gelmemiz,kendimizi çek etmemiz gerekiyor.Çağdaş ve uygar eğitimin gereklerini hemen uygulamaya koymamız gerekiyor.