Herkese Merhabalar,

Ah bu deprem dün gece yine İtalya'dan vurdu hem de en sevdiğim İschia (ess-ki-a) adasından. 4.1 büyüklüğünde üstelik hafif bir şey de değil. Bu yazıyı yazarken malesef iki kişi hayatını kaybetti, bir çok binanın hatta bir kilisenin bile yıkılmasına sebep oldu. 1883 yılındaki depremde 2300 kişinin ölümü ile karşılaştırınca gerçekten geçmiş olsun diyorum.

İschia,Tiren Denizi'nde 80.000 yıl önce volkan patlaması sonucu oluşan volkanik bir ada. Napoli körfezinin en büyük ve en güzel adası. Yer altı kaynaklarından gelen sıcaklık termal kaplıcaları ısıtıyor ve birçok hastalığa çare buluyor. Bu yüzden şifa adası’da deniyor. Hatta Avrupa’nın en eski spa merkezlerinden biri olan Casamicciola'da buradadır. Yanardağ çamuru banyosu, termal havuzları, yemyeşil doğası, sımsıcak halkı ile Napoli’den kalkan feribotlar sayesinde konaklanmadan günü birlik bile gelinebilen muhteşem yerlerden biri. Geçen yıllarda Napoli sokaklarında gezerken teyzemler onları neden Napoli’ye  getirdiğimi merak etmişlerdi. Bir İstanbullu olarak Tarlabaşı’na benzetmişlerdi haklı olarak. Yüzlerindeki hayal kırıklığını görünce çok vicdan azabı çekmiştim. Ertesi gün İschia'da denize bakan bir kafede buz gibi soğuk lemoncello yudumlarken beni affettiklerini söylediler. İşte öyle rengarenk şahane bir ada. Yolda dondurma yerken bile sanki bir İtalyan filminin içinde başrol oyuncusu hissine kapılırım hep. Zaten bu sevimli adada çekilen bir çok da film var. Sophia Loren'de doğma büyüme Napoli'li komşu kızı yani.  Jude Law ve Matt Dimon'un başrolunu oynadığı Yetenekli Bay Ripley'in bazı sahneleri buralarda çekilmiş. Bir çok romana, hikayeye ilham olmuş 60.000’lik nüfusu olan ada.

Napoli'den gemiye atlayınca 1 saat 20 dakikada ordasınız. Akşama kadar yapılacak o kadar çok aktivite var ki ben acele iş sevmem kalırım derseniz de  harika otellerden birinde konaklayabilirsiniz.

İschia’nın nefes kesici bir kalesi var. Castello Aragonese. Manzara uğrunda ölmeye değer diyebileceğim kadar güzel. Ürkütücü hikayeleri var ama ciddiye almayın. Mutlaka ziyaret edilmeli.

Sant’Angelo bolgesindeki Cava Grado plajı yüzmek için en sevdiğim plaj, oldukça küçük ama gerçek kum. Sabahtan gidip yer kapmanız gerek sezlong ve şemsiye sayısı az. Tekne kiralayıp, adanın etrafını dolaşmak, istenildiği yerde durup denize girmek de mantıklı bir fikir aslında. Alternatifler çok aslında.

Peki neler yenir? Öncelikle şunu söylemeliyim İschia bir ada olmasına karşın deniz ürünleri yönünden  zayıf kalıyor. Adaya özgü bir tarif olan “İschitanian Rabit” yani Tavşan, restoranlarda çok popüler. Sizde benim gibi yok artık o masum tavşanlar da yenilir mi diyenlerdenseniz bir sürü seçenek var. Pizza  balık makarna her şey mevcut. 

Mutlaka yapılması gereken başka bir şeyde Negombo Thermal Gardens'ta bir gün geçirmek. 15 ekim'e kadar açık kalicak olan dev termal parkta farklı derecelerde farklı termal havuzlar var plajı da masmavi. Günlük giriş 33 Euro ama isterseniz yarım gün yada sırf akşam bileti alabilirsiniz.

Napoli'de yaşadığım zamanlarda hemen her hafta sonu gittiğim adalardan biri olan İschia’ya gitmediyseniz bu sene olmasa bile listenize ekleyin.

Haftaya görüşmek üzere