Bünyelerimizde olan kayıpların zayilerin olduğu gibi uluslarında bünyelerinde hücrelerinde kayıplar zayiler olabilmektedir. Bu durum insandan insana farklılıklar gösterebildiği gibi uluslar, ülkelerde de farklılıklar gösterebilir. İnsanlrın eğitimleri, yaşam biçimleri, anlama farklılıkları, gelenek ve göreneklerdeki farklılıklar gözlenebilir. Ama dikkat edilmesi gereken insanları içten yaralayıp yıkan zararlardır. En büyük kayıp, en fazla zarar yitirdiğimiz değerlerimizdir.

Ulusal düzeyde yerine getirilmesi, onarılması zor olan değerlerdir.

Köklerimizdir.

İnançlarımızdır.

Örf ve adetlerimizdir.

Kişisel hesaplar yüzünden kendimize ve toplumumuza verdiğimiz ve bilerek yada bilmeyerek yaptığımız hatalar ve yanlışlıklara devam etmemizdir.

Bizleri yönetenlerin basiretsizlikleri, yeteneksilikleride bu yozlaşmaların nedenlerinden olabilir.

Yapılan zaraların maddi yönü pekete önemli değildir.

Bir şekilde onların telafisi yapılabilir. Ama en yıkıcı, en yaralayıcı olnlar ise güvenliğimizde, inancımızda, değerlerimiz ve ilkelerimizde  olna zararlar, yıkmlardır.

Halkımızın soy ve ırk, inanç ayrımına, tarikatçılk ve meshepçilikle bölümlere ayrılınması ya da buna çaba gösterilmesi en kötü ve yıkıcı olanıdır.

Ulu önder Atatürk Türkiye Cumhuriyetini kuran Tütk Ulusudur sözünün tersini yapmaya çalışmaktır.

Bundan başka partizanlık, çıkarcılık, karşıtlık,meshepçilik ve tarikatlara ayırmaya çalışmakta yapılacak kötülüklerin en büyüğüdür.

Allah yanlış ve hata yapanların yanlışlarını hatalarını görerek bir an önce köklerimize birlik ve beraberliğimize döndürsün bizleri.

İnsanlarımızın sanki duygularında çöküntüler olmaktadır. Ama bize asıl zarar verenler maddi olanlar, rakamlar değildir. Bize düşen karşılklı sevgi ve saygıdır. İlkelerimize bağlı kalabilmektir. Böyle olursa ancak acılarımız, kaygılarımız azalabilir.

Bu durum bizim yaşama gücümüzü arttıracak, güven verecektir.

Yaşam kararlılığı toplumsal ilişkiler, yurttaşlık ve kardeşlik temeline oturarak huzur ve güven ortamı oluşturulmalıdır. Yoksa bu acıları, bölünüp parçalanmaları, kavgaları, terör belasını yok edemeyiz. Bu ülkenin insanları Çanakkalede, Kurtuluş savaşında, Atatürk ve arkadaşlarının çabaları ve milletimizin birlik ve beraberliği sayesinde kurtulmuştur. Geçmişimizi yok saymakla bir yere varamayız. Böylece sadece kendimize değil geleceğimizde zarar vermiş oluruz. Yapılanlara seyirci kalarak, bana dokunmasınlarda gerisi ne olursa olsun anlayışı bir gün dönüp dolaşıp senide benide hepimizi bulacaktır.

Hepinize birlik ve beraberlikler içinde yaşama ve sağlıklı günler yıllar , huzur içinde yaşamayı diliyorum.