Meclise türban denilen örtü ile gelinince zafer kazandığını sananlar kendi egolarını tatmin ettiler. Başlarının açık ya da kapalı olması ile müslümanlık ölçülemez. Ama bunları söyleyip yazınca senden kötüsü yoktur. Kardeşim kim ne giyerse giysin ne yerse yesin bize ne yahu?

Sen içine bak . 

Kalbine bak.

Sosyalleşmeye bak.

Önce insan ol .

Bütün insanları sev.

Sadece kendine müslüman olma.

Ama bunları söyleyip yazınca senden kötüsü yok. hemen Allahsız kitapsız yaftasını yiyorsun, damgalanıyorsun .

Cumhuriyet kurulalı beri bir kısım kendine müslümanlar taaa o günden bu güne Cumhuriyeti, onun getirdiği yenilikleri içlerine sindiremediler. Elllerinden geldiği kadar onu kötülemeye, itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Sonunda başardılar. Onun için meclise türbanla girince sadece ona değil cumhuriyete ve devrimlerine karşı zafer kazandıkları için bayram yapıyorlar. Sanki sadece onlar mağdurlarmış gibi mağdur edebiyatı yaparak insanlarımızı kandırdılar. Halada devam ediyorlar. Her daim kendine müslümanlar, Özgürlükde, hakta sadece kendileri için. Ortada o kadar çok yasak varken onlar aslında olmayan hatta buyasağı daha etkili kılmak için türban zulmü diye diye sundular. Sabah akşam insanlara bunu söylediler. Ama başkaları için kıllarını bile kıpırdatmadılar. Bu konuda mecliste konuşan Şavak Pavey durumu özet olarak aktardı." Buraya gelmeden önce, türbanlı vekillerimizin konuşmalarını taradım. Başkalarının özgürlüklerine dair bir tek kelime kullandıklarına rastlamadım.Kendi inanç özgürlüklerine gösterdikleri hassasiyeti Ruhban okulları, Cem evleri bir inanç biçiminin mundar olarak ilan edilmesi sorunlu inanç alanlarında görmedim.Mesela bilim özgürlüğünü kelepçeleyen YÖK hakkındakı fikirlerinde bilmiyorum.

Gerçek bu!

Yalnızca kendine müslüman olmakta tam budur. Türban zulmü'nden bahseden zihniyet öyel bir zihniyettir ki, Sivas katliamında insanları yakanları bile mağdur göstermeyi becerir." Siz bakmayınız babacan davranışlara. Aslında mecliste takılan türban siyasal sistemin tamamen değistiği gerçeğidir.Artık bunu saklamaya, çeşitli şekillerde alalamaya gerek yoktur.

Gerçek gün gibi ortadadır. Aslında İslam coğrafyasına türban, çarşaf, ve diğer ayrıştırmalar özgürlük getirmemiştir. Aslında bunun sorulanması gerekirken biz hala birçok islamı değerin gerçeğin yansıtmadığini tartışamıyoruz.

16. cı yy dan bu yana neden islam coğrafyasında matemetikten fiziğe, edebiyata, hatta diğer uluslararası branşlarda ilerleme kaydedilemedigini tartışamıyoruz, göremiyoruz. Buradan insanların giysilerine ve diğer tercihlerine karışmak gibi bir durumumuz olamaz olmadıda. Ama bazı gerçeklerinmde görülmesi gerekir diye düşünüyorum.