Bu ne şiddet kardeşim. Bu emniyet güçlerinin saldırdığı insanlar ne yapmışlar allaşkına? Ülkeye ne gibi zararları dokunmuş? Kime, kimlere neye zarar vermişler. Bu insanlar ne istiyorlar? kendi bayramlarını istedikleri bir yerde kutlamak istiyorlar. Bayram kutlamalarını yasaklamak ta nereden çıktı. Bu bayramları kutlamanın ülkeye, rejime ya da kime zararı dokunuyor. Yoksa ben istediği yaparım. Ben asarım, keserim mi denilmek isteniyor. Hani özgürlükler nerede? Bize zulüm yapılıyor diye ortalığı birbirine katanlar. İleri demokrasi uygulamasına geçiyoruz diye afra tafara atanlar sizin ileri demokrasiniz bu mu? Bu ülkede 30 bin kişinin kanını emenler, kanlı katiller. gerçek teröristler ortalıkta geziniyor. İtibar görüyorlar. Elüstünde tutuluyorlar. Bu ülkenin isçileri, emekçileri, öğrencileri ve kendilerinden olmayan insanlara olmadık işkenceler, zulümlerin dik alası yapılıyor. Bu insanların kendi ülkelerinde yaşama hakkı yok mudur? Düşündüklerini söyleyemezler, beğenmediklerini eleştiremezler mi? Hangi devirde, hangi çağda yaşıyoruz? Bu gibi durumlar bize hiç yakışmıyor. Biraz tölarans tanınamaz mı? Biraz anlayış lütfen.Ülkemizin bu gibi önemsiz işlerle değil, ekonomi, issizlik yoksulluk eğitim sağlık gibi önemli sorunları var. Bunlara çareler üretip bulmalı, uygulamalıyız. Trafik terörü savaştanda beter oldu. Bunlarla uğraşacağımıza işçiler, emekçiler bayram kutlayacak diye yolları kapatıyoruz. Ulaşım araçlarını engelliyoruz. Sanki bir örtülü sıkı yönetim uyguluyoruz. Biz bu gibi durumları çok gördük. Çok çileler çektik.Yetmedi mi çektiklerimiz? Artık o günleri görmek , yaşamak istemiyoruz.
DOĞADAN
Kumrularımız vardı saçakta . Oraya yuvalarını yaparlar. Yumurtlarlar. Yavrularını çıkarırlardı. Doğanın yasası bu. Irklarını devam ettirebilmerk için üremeleri gerek.Ama her yıl ummalı bir çalışmadan sonra yaptıkları yuvalarında birileri, başka bir hayvan tarafından rahatsız ediliyorlar ki kendi evlerini bırakıp başka bir saçağa, ağaç dalına yuva yapıyorlar.Bir süre sonra oradada rahatsız edildikleri için ayrılıyorlar. İşin kötüsü bir daha terk ettiklkeri yuvalarına geri dönmüyorlar. Onlar adına, onların çektiklerini görüp yaşayınca bu emekçilere , isçilere ve diğer kendilerine muhalif addetikleri insanlara yapılanlar aklıma geliyor.Tarlada, bahçede yabani otları yolup atıyoruz birkaç gündür. Ama onlar bile yaşam haklarını savunuyorlar. Bir süre sonra tekrar topraktan fişkırırcasına çıkıyorlar. Yani yaşama savaşı tüm dünyada devam etmekte. İstenen nedir? Zaralı olanlarla savaşalım. Ama bu ülkenin işçilerini, öğrencilerini, diğer ezilenlerini de unutmayalım. Onların da yaşamaya, yemeye, içmeye, konuşmaya haklarını olduğunu unutmayalım. Bu dünya gelir geçer. Kimseye baki değildir. Yarın yaptıklarımızdan pişman olabiliriz. Onun için ben kavramlarımızı biraz daha frenleyerek hareket etmekte faydalar olduğunu düşünüyorum.