David Cameron’un ‘AB’den çıkalım referanduma gidelim’ çıkışına İngiltere iş çevreleri sıcak bakmıyor.İngiltere Başbakanı’nın bu hamlesini kumar ve seçim yatırımı olarak değerlendiriyorlar. İngiltere’nin ihracatında ilk sırayı AB ülkeleri alıyor. David Cameron’un ani AB çıkışları bazı çevrelerden tepki almaya devam ediyor. ABD ise İngiltere’nin içişlerine karışırcasına, siyasi olarak bir hamle yapmış ve İngiltere’nin AB içerisinde kalmasının mantıklı olacağını dile getirmiştir. Büyük bir çoğunluk hoş karşılamasada İngiltere’nin AB içinde kalmasının ABD açısından şart olduğu biliniyor. İngiltere’nin ABD’nin AB içindeki Truva atıdır.
İngitere’de ilk siyahi başbakan
2015 seçimleri için skandallar ardı ardına patlarken, bir çok spekulasyon yapılmaya devam ediyor. ABD’nin Obama’yı seçtiği gibi İngitere’de ilk siyahi başbakanına mı hazırlanıyor? İngiltere’de iktidarı elinde tutan “Koalisyon” hükümetinin çoğunluk kanadı olan Muhafazakar Parti de siyahi bir milletvekilinin başbakanlık için nabız yokladığı öğrenildi. Bu aday Multimilyoner milletvekili Adam Afriyie. Gana kökenli Peckham’da yetişmiş ve Oxford mezunu olan milyarder milletvekilinin bu çıkışını Cameron’u destekleyen çevreler ‘çılgınlık’ olarak değerlendiriyor. Bu açıklamalara ve yapılan yorumlara milyoner milletvekili şimdlik cevap vermezken, Adam Afriyie, 2015 seçimlerine kadar David Cameron için çalışacağım sonrasında adayım diyor.
İngiltere 1975’ten beri ilk defa referanduma mı gidecek
AB konusunda ingiliz halkının demokratik haklarını kullanıp seçme şanslarını ortaya koyacakları için referanduma olumlu baktıklarını belirten milletvekilleri de var. Bu görüşte olan Muhafazakar parti milletvekili Nick De Bois ile yaptığım konuşmada, Nick DE Bois Şunları söyledi. “Benim gibi milyonlar, ortak pazarın ek vergisiz olarak ülkeler arası ticarete izin vermesini önemsiyor. Yani Avrupa Birliği ülkeleri kendi aralarında ek gümrüğe tabi olmadan ticaret yapıyor. Ama malesef, modern Avrupa’da suç ve ceza davalarında, iadelerde İngiltere’ye müdahale ediliyor. Yani İngiltere’yi İngilizler değil Avrupa Birliği yani Brüksel yönetiyor. İngiltere’de kanunları ve denetimi İngiliz mahkemeleri ve İngiltere hükümeti yapmalıdır.”
Bu görüş muhafazakar parti içinde sıkça dile getirilmeye başlandı. Sanırım Cameron parti içindeki bu seslere kulak vererek referendum kozunu oynuyor.
İşçi Partili Türk Belediye meclisi üyesi Nilgün Canver’in AB konusundaki görüşleri ise şöyle:
“İngiltere AB içinde kalmalı. 1. ve 2. Dünya Savaşları sonrasında AB sayesinde barış ve istikrar oldu. Yıllardır süren bu barış ve istikrar ortamı göz ardı ediliyor. İngiltere AB ile bir yere varır. AB kurallarında ise reform yapılabilir.”
Kıbrıs kökenli Türk Barones Meral Ece ise partisi adına şunları dile getirdi.
“2015’te seçim kazanırlarsa o zaman 2017’ye kadar referanduma gidilecek. Bugunden o güne 4-5 sene var ve şu anda ekonomik kriz var. Referandum gerekli değil. Önce ekonomik sorunlar halledilmeli.”
