Bu kadar da olmaz dediklerimiz hem de defalarca, gözümüzün içine baka baka oluyor. Bizi yönettiklerini sanaların sözlerini burada yazmaktan hicap duyuyorum. Bunlar bizim seçip gönderdiğimiz, bize örnek olsunlar diye görev verdiğimiz insanlar. Belirli mevkilere gelince birden hal ve hareketleri, davranışları değişiyor.

Hemen benim kim olduğumu biliyormusun havalarına girerek diğerlerini aşağılıyor hor görüyor.

En önce dikkat etmesi gereken ağzından çıkanları tartıp söylemesi gerekirken ben söylerim, sen kimsin yahu gibi küçük görmeler, aşağılmalar onların her zaman yaptıkları davranışlar oluyor. Aslında bizler onları Bayrağımıza, İstiklal Marşımıza, Cumhuriyetimize, Vatanımıza, toprağımıza, doğaya, insanlara, hayvan haklarına ve diğer değerlerimizi korumaları gözetmeleri gereken konulara sahip çıksınlar diye seçip gönderiyoruz.

İlk yaptıkları işlerden birisi Atatürk'ün resmini kaldırmak, İstiklal marşımız okunurken ayağa kalkmamak.

Milli günlerimizde törenlere hastayıp diyerek katılmamak.

Türklüğümüzle alay eder gibi laflar söylemeye kalkmak.

Demek ki ne oldum delisi olmamak gerekiyor.

Ne olacağım, bu ülkeye, insanlara vatanıma bayrağıma nasıl sahip çıkarak yaralı faydalı işler yapmalıyım diyerek haereket etmek gerektiğni düşünerek yapmak gerekiyor.

Medeniyet herkesin ulaşmak için çalışması gereken bir yoldur.

Ancak çalışarak, üreterek, doğruları kullanarak ulaşılacak bir erdemdir.

Hamaset söylemleri ile varılacak bir hedef değildir. Çevreyi ve geleceğimizi korumayı öğretecek yegane yoldur.

Dağlardaki ağaçları keserek, ormanları yakarak,şehirlere devasa gökdelen denilen ucubeleri dikerek varılacak bir yol değildir.

Bu olsa olsa emenete ihanet etmektir. Geleceğimizi, çocuklarımızın, torunlarımızın yarınlarını kararatmaktır. Zeka kafaların içindedir. Ama oralara zekasahipleri ulaçşabilir. Ben yaptım oldu diyerek bir yere varamayız. Zeka sahibi , eğitimini doğru ve çağdaş bilgilerle donatarak yetişen insanlar çevrelerini, yaşadıkları şehirleri ve ortamları güzelleştirir. Dünyamızın kıymetini bilmeliyiz. İşte doğru bilgi ve birikimlere sahip olan toplumlar doğanın ve çevrenin kıymetini bilerek onlara zarar değil onları kollayıp koruyarak geleceklerini garanti altına alabilirler.

Herşey para değildir.

Bu günlerde eğitim hayatı ve okullarımız açılacak. Çocuklarımızı bile güveneceğimiz okullara yerleştirebilmek için olmayan ekonomik durumlarımız zorlayarak iyi eğitim alabilecek okullar aramaktayız. Oysa eğitim herkesin edinmesi gereken ve parasız olması için emek verilen kurumlar olmalıdır.

Yani yaşamımız gittikçe zorlaşmakta.

Bu zorluklara karşı göğüs gererek elimizden geldiğince doğruları eğitimin en çağdaş kurallarını uygulayara çocuklarımızın geleceğini sağlamalıyız.

Hepinize kolaylıklar sev sağlıklar dilerim.