Son günlerde telefonla soygun zirve yapmaya başladı. Aslında yıllar öncesine dayanan ve telefonlarla “polisiz”, “savcılıktan arıyoruz”, “…  Bankadan size para transfer edeceğiz” , “Hediye paketi dağıtıyoruz”

gibi sözlerle piyasalarda cirit atan bu soygun çetelerine karşı bugüne kadar gereken önlemlerin alınmadığını ve bu çetelerin bugüne kadar neden çökertilemediğini bir türlü anlayabilmiş değiliz.

Şikâyetler sürekli geliyor. Emniyet, telefonlara mesajlar atarak uyarı yapıyor. Bunlara rağmen, çeşitli hileli yolları deneyen ve taktik değiştiren bu çeteler tespit edilip, çökertilemez mi?

Çok kişilerin bu çetelerin tuzağına düştüğünü de görüyor ve izliyoruz.

Konu ile ilgili yaşanan iki olayı sizlerle paylaşarak, bu çetelerin tuzağına düşmemeniz için bir uyarıyı da biz yapmış olalım.

Birisi Gazeteci arkadaşımız Ali Eyüpoğlu’nun yaşadığı bir olay.

Eyüpoğlu bu olayı kendi köşesinde okurları ile şöyle paylaşmış:

“Cep telefonum çaldı; baktım ekranda 0 850 5325427 yazıyor. Alo der demez, karşıdaki konuşmaya başladı:

 

“Garanti Bankası Kredi Kartları Sigorta Bölümü’nden arıyorum, Ali Eyüboğlu ile mi görüşüyorum?”

“Evet, buyrun benim”.

 

“Biliyorsunuz, sigortalı kredi kartı müşterimiz olduğunuz için bankamız sizden her ay özel sağlık sigortası payı kesiyor. Dört yıldır sizden prim tahsilatı yapılmasına rağmen bu sağlık sigortasını hiç kullanmadığınız için yasa gereği kesilen parayı hesabınıza iade işlemini yapacağız.”

Banka, 950 lira iade edecekmiş hesabıma!

 

Banka kayıtlarındaki cep telefon numaramı, ev adresimi, 5406 ile başlayan kredi kartımın son dört hanesini söyleyen kişi, ardından o kartın son kullanma tarihini sordu. Bankacı(!), kredi kartımın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarasını sorunca içime kurt düştü.

Nereden bileyim beni bankadan arayıp aramadığınızı deyince yanıtı şu oldu:

“Kurumsal numaramızın görünüyor olması lazım ekranınızda. İsterseniz o numaradan arayabilirsiniz beni. İsmim Gürkan Canbolat. Dahili numaram da 4506.”

Telefonu kapatır kapatmaz beni aradığı numarayı çevirmeye başladım ki “kapı duvar”!

Hemen Garanti Bankası’nı arayıp, durumu ilettim. Karşıma çıkan görevlinin özetle söylediği şuydu:

“Maalesef banka bilgilerine bir şekilde ulaşan çeteler var. Ancak ellerindeki bilgiler, hesaplardan para çekmek için yeterli değil. Kart sahiplerini arayıp, o eksik bilgileri ele geçirmek için önce ellerindeki bilgileri söyleyip, güven telkin ediyorlar. O bilgileri alınca da hemen harekete geçip, hesaptan istedikleri çekimi yapıyorlar.”

 

Ne olur ne olmaz diye Garanti kartlarımı iptal ettirdim.

 

Bugüne kadar hep alacakları için arayan bankacıların, durup dururken

950 lira iade etme gerekçesiyle arıyor olması inandırıcı gelmedi bana...

 

O yüzden düşmedim bu tuzağa!

 

Aman dikkat!

 

Siz siz olun, ekranda görünen numaraya inanmayın ve bu sahtekârların tuzağına düşmeyin.”

İkinci olay yine gazeteci arkadaşımız Işın Erşen’in başına gelmiş.

Işın Erşen de bu olayı sosyal medyada şöyle paylaşıyor:

“Türkiye radyolarının en büyük Türk sanat müziği sanatçılarından olan İnci Çayırlı hanımefendi facebook arkadaşlarım arasında bulunmaktadır.

Zaman zaman paylaştıklarım veya paylaştıkları nedeniyle yazışırız.

 

Bugün facebook'taki özel yazışma bölümüme İnci Çayırlı hanımefendiden "meraba" yazılı bir not geldi. Türkçeyi en güzel telaffuz eden, yazışmalarında imla kuralları ve kullandığı kelimelerde son derece itina eden İnci Çayırlı hanımefendinin "meraba" demesini yadırgasam da "saygılar, Buyurun hanımefendi" yanıtını verdim.

 

"Teknosa’dan hediye çekiliş bileti dağıtıyorum da senide düşündüm senin cep hat faturalımıydı ?" diye bir soru geldi. Telefonum faturalı olmamasına rağmen "faturalı" dedim. Bu kez benden cep telefonumun numarasını istedi. "Ben de, "Siz bana kendi telefonunuzu iletin, ben size telefon ile numaramı vereyim." dedim.

 

"05387795462" numarayı verdi.

 

Defalarca aradıysam da cevap veren olmadı.

 

155 polis ihbar hattını arayıp bilgi verdim, ve bunların dolandırıcı olduğunu öğrendim. Dostlarımın da başına böyle bir olayın geleceğini düşünerek izleri hem bilgilendirmek hem de uyarmak istedim.

Tanrım tüm kötülerden hepimizi sakınsın.”