Artık işin çivisi iyice çıktı.

Ülkede can güvenliği kalmadı.

Her an her yerde kan ve gözyaşı var.

Öldüren öldürene.

Kıran kırana.

Sanki ülkemizin sınırları kaldırılmış.

Ülkeyi yönettiğini sananların ne yaptıklarını kendileride bilmez halde.

Artık savaş alabildiğine ve kalleşce saldırılarla devam etmekte.

Her gün sınırlarımızda hatta ülkenin heryerinde karakollar basılmakta, askerlerimiz öldürülmekte.

Geçenlerde bir tv proğramında iktidar milletvekili açıkladı.

Ülkemizin mülteci kamplarında teröristler sızmış.

Oralarda barınmaktalar, cirit atmaktalar.

Urfa, Adıyaman, Gaziantep, Kilis, Hatay, Adana ve Mersin gibi illerimizde yeni tezgahların planlandığını söylemiş.

Allah aşkına biz nerdede yaşıyoruz?

Bu ülkenin toprakları yol geçen hanı mı?

Gene söylenenlere göre bürokrasi yapılacak bazı eylemleri bildiği halde yetkililere bildirmeyip saklıyormuş.

Bu ne biçim iş?

Bu ne biçim devlet idaresi?

Anlayan anlatsında bilelim.

Bizim Başbakan gazetecileri ve muhalefeti sıkıştırmaktan başka bir iş yapmaz mı acaba?

Gene anlatılıp yazılıp söylenenlere göre Suriye'li sığınmacıların barındıkları kamplarda kasaba ve şehirlerde bazı kişiler ellerinde silahla dolaşıp yiyip içmekte para ödemeden dolaşmaktaymış? 

Türkiye kan gölüne dönüyor.

Her gün gelen şehit cenazeleri yüreğimize hançer gibi saplanmakta. Ama Milli savunma bakanımız terörle mücadele iyi gidiyor demiş. Bir başka bakan bir kaç mehmet öldü diye meclis toplanmaz demiş.

Ya bende bir gariplik var ya da bunları söyleyenlerde.

Kendime çimdik atıyorum kendimde miyim diye. Tamam çimdik atınca canım yanıyor demekki ben kendimdeyim de bazılarında birçok sorun var herhalde.

Hele gazetelerin üçüncü sayfalarını açıp bir bakınız.

Ayrılmış olsun, boşanmıs olsun evli olsun, sevgili ya da değil olsun kadın cinayetlerinin olmadığı bir tek gün söyleyin bana.

"Evlenmeyince başını taşla ezdi. Şizofren olan oğlu annesinin öldürdü. Amca yeğenini sopayla öldürdü". Bunlar birkaç tanesi daha ne kadar var bilemem. Şimdi bunlar kindarmı oluyor, dindar mı?

Bunlar iş değil.

Bence bizler bunlara layık değiliz.

Ayrılık gayrılık bizim işimiz olmamalı.

O her fırsatta yüklendikleri kötülemeye çalıştıkları Cumhuriyetimizi kuranlar, bu Cumhuriyeti Türk Gençliğine emanet emişler. Ama hangi gençliğe??