Kendini beğenen birisi bir kuyuya taş atar. O taşı cümle alem uğraşsa çıkaramaz derlerdi eskiler. Gerçektende gözlemlediklerimiz, yaşadıklarımıza, yapılanlara bakınca öyle oluyor gerçekten. Hani Reynanlı'yı bu güne kadar bilmezdik. Çoğumuz yerini dahi öğrenmemiştik . Ama son 51 canımizın yok olduğunu okuyup, izleyip, görünce  tanıdık. Keşke böyle olmasaydı. Daha başka türlü tanıma fırsatı elde etseydik.

Gerçekten çok üzülüyoruz. Ama bunu birilerinin neden göremediğini anlayamıyorum.Biz kendi topraklarımızı savunmaya, korumaya çalısacakken gidip başka ülkenin iç işlerine neden karıştık. Başka ülkenin iç işlerine karışmak savaş nedeni değilmidir? Suriye, den ülkemize kaçıp gelen insanlara insani yardım yapalım derken şu başımıza gelenlere bir bakınız.Tamam insani yardım güzel ama onlara silah temin edildiği, onları eğitip savaşa hazırlayip gönderildiği yazılıp söyleniyor. Ayrıca orada yaşayan insanlarımız, esnafımız tedirgin olmuşlar. Binbir türlü huzursuzluk çıkarıyorlarmış. Gittikleri yerlerde terör estiriyorlarmış. Esnafa ve diğer yerlere ücret ödemeden alıp gidiyor birde huzursuzluk cikarıyorlarmış. kendi ülkemizde kendi evimizde, iş yerimizde onların yaptığı işkencelere maruz kalıyoruz diyorlar. Şehrin sokaklarında silahlarla dolaşıyorlarmiş. Bunlar ekmek yedikleri tekneye pisliyorlar. Bunlara inanmak istemiyoruz. Doğruysa eğer kendi kendimize kötülük ediyoruz.Orada yaşayan insanlarda müslüman. Onlarda din kardeşimız değilmi? İnsan kendi din kardeşine kötülük edermi?

Bu ne biçim iştir? yazılıp söylenenlere bakılınca herkes kendi tarafına yontuyor tabi. Ama birileri varki sanki papağaqn. Yukarılartdan ne söylenirse ne ima edilirse onu ölümüne savunuyor. Haklı çıkarmak için yırtınıyorda yırtınıyor.Sonra olayların onların savundukların gibi değil tam tersi çıkıncada kabalaşıyor. hırçınlaşıyorlar.Bağımsız kuruluşlar ve askeri açıklamalar burda yapılan saldırıların insanlarımızın katledilmelerinin Suriye muhalif guruplarınca elkaidenin önderliğinde yapıldığını açıklıyor. Bizimkiler Suriye yönetimine daha sonrada acilciler diye adı sanı duyulamamış bir örgüte yüklemeye çabaladılar. Ama olayın başka türlü olduğu ortaya çıktı. Eğer böyleyse araştırıp incelemeden, sorup soruşturmadan birilerine iftira atılıyorsa günah değilmi?

Ayıp değil mi? Bunlar müslümanlığa, insanlığa sığar mı?

Herneyse benim söyleyeceğım bunlar olur işler değıl. Biz kendi işlerimizle uğraşalım. kendi topraklarımızı savunalım. Bayrağımızı, ülkemizi yüceltelim. El kendi işini, sorununu çözsün. Bize danışırsa barışcıl yöntemlerle yardım edelim o kadar.

 •••

KUPA FENERİN..

Dile kolay tam 64 maç . Bu kadar yorgunluğa, emeğe karşın neredeyse elimiz boş kalacaktı. Ama fener trabzonu yenerek Turkiye kupasını üst üste ikinci kez aldı. Hep beraber sevindik. maç çok çekişmeli geçti. Buna katrşın 3, 4 sıfırda olabilirdi. Trabzon kalecisi ve kale direkleri farkın açılamsine engel oldu. Buradan emeği geçen herkese başta futbolcular olmak üzere herkese hayırlı ve uğurlu olsun diyorum. Daha ileriki yıllarda nice kupalara iniallah.