Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Geçenlerde bu köşede yazdığımız bir yazıda “IŞID çok baş ağrıtacak” başlığı ile bir yazı yazmış ve bu Terör örgütünün gelecekte Türkiye’nin de başına bela olabileceğine değinmiştik. Gelişen olaylara baktığımızda IŞİD’ın tahminimizin de üstünde Türkiye için büyük sıkıntı olduğu gerçeği ile karşı karşıya kaldığımızı görmekteyiz.

İngiliz Daily Mail Gazetesi, yazdığı ve fotoğrafladığı bir haberde IŞİD ile ilgili olarak Türkiye’yi teröre destek veren bir ülke konumuna düşürüyor. Gazete” IŞİD cellâtları Londra’dan uçakla Antalya’ya geliyor, Hatay’a geçip Suriye’ye kafa kesmeye gidiyorlar “iddiasında bulunuyor. Bu iddiaları ortaya atan gazete aynı zamanda IŞİD militanlarının Londra Gatwich Havaalanı’ndan Antalya uçağına binerken fotoğraflarını da yayınladı.

Türkiye için son derece ağır ve karalayıcı bir tablo ortaya çıkıyor.

Aylardır, Türkiye’nin IŞİD’a destek verdiği, sınırı açtığı, bu örgüt için “Terörist” ifadesini kullanmadığı iddia ediliyor. Suriye’de savaşan ve yaralanan IŞİD militanlarının da Türkiye’de tedavi edildiği de aynı iddialar arasında yer alıyor.

Washington Post da da IŞİD ile ilgili yayınlanan yazılarda Türkiye doğrudan suçlanıyor. Gazete “IŞİD’a kırmızı halı seren Türkiye şimdi ektiğini biçiyor” diyor. “Militanlar Reyhanlı’yı alış-veriş merkezi olarak da kullanıyorlar” iddialarına yer veriyor.

Amerika ile İngiltere IŞİD konusunda elele verdiler, şimdi Türkiye’yi hedef haline getirdiler. Gerek iki ülkenin yetkililerinin açıklamaları, gerek yönetimlere yakın gazetelerin iddiaları bunu açık biçimde ortaya koyuyor. IŞİD konusunda Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp “Terörist bir gruba destek veren ülke” konumuna getirilirsek buna şaşırmayalım. Böyle bir oyunun oynandığını görmekteyiz.

Bütün bunların günün birinde başımıza gelebileceğini düşünerek bizi yönetenleri uyarmak durumunda kalmış ve “IŞİD konusunda Türkiye üzerindeki gölgeyi gidermelidir” demiştik. Şimdi bizi Amerika ve İngiltere IŞİD ile iç içe gösteriyor, bir yerde hedef haline geliyoruz. Yakında bu iki ülkeye başkaları da eklenecektir bunun da ayak seslerini duyar gibiyiz.

Konu bu kadarla sınırlı değil.

IŞİD, bir yandan Türkmenleri, diğer yandan Kürtleri hedefine oturtmuş ve kafa kesmeyi sürdürüyor. Üstelik iki aydan fazla zamandır ellerinde tuttukları 49 Türk tutsağı da hala bırakmadılar. Öyle görünüyor ki bugünkü tabloya baktığımızda iki derece bir arada kalmış görünmekteyiz.

Türkiye’nin en büyük hedeflerinden biri PKK’ya silah bıraktırmak ve yıllardır süren savaşa nokta koymaktır. Ancak, PKK,”Barış süreci” ile başlayan devrede silah da bırakmadı, sınır ötesine de çekilmedi. Bizi yönetenler “2015 yılında PKK silah bırakacaktır” diyor. Ancak, PKK ve siyasi uzantıları PKK’nın bu süreç içinde silah bırakmasının mümkün olmadığını söylüyorlar.

PKK ve siyasi uzantıları şimdi de IŞİD tehlikesini bahane ediyor.

“IŞİD varken PKK silah bırakmaz” diyorlar.

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, “IŞİD gibi bir vahşi cinayet çetesi her yerde Kürtlere saldırırken, PKK nasıl silah bıraksın? Aksine Kürtler her yerde öz savunmasını giderek büyütüyor. Önemli olan 40 yıllık savaş durumunu bitirmektir” diyerek IŞID’a tavır koyuyor.

Zaten, IŞİD’ın Erbil kapılarına dayanmasından sonra Amerika harekete geçip, Kürt gruplara yardım ve destekte bulunmadı mı? Şimdi aynı gruplara ağır silahlar verecek. Kürt gruplar birleşti ve PKK’dan da yardım alıyor. Amerika’nın vereceği silahlar dolaylı olarak PKK’nın da eline geçmiş olacak. Güçlenen bu gruplar IŞİD tehlikesi karşısında savaşacaklar. Böyle bir ortamda bölgeye barışın gelmesi, PKK’nın silah bırakması düşünülebilir mi?

İşin ilginç yönü, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer Batı ülkeleri IŞİD konusunda şimdi Esad ile işbirliğine giriyor. Esad’ın devrilmesi konusunda önemli rol oynayan Türkiye, bu konuda da ortada kalmış bulunuyor. Bugüne kadar süren iç çatışmalarda gücünü koruyan Esad böylece yerini de sağlamlaştırmış olacak. Türkiye’nin çöken Suriye politikaları ve müttefikleri ile olan ilişkileri bundan sonra kolay kolay sağlama alınabilir mi? Artık Türkiye’nin yeni politikalar üretmesi gerekmiyor mu?

Nereden bakılacak olursa olsun, bütün bunlar Türkiye’nin başını fazlası ile ağrıtacaktır. IŞİD tehlikesinin büyüyerek dalga dalga yayılacağını görmekteyiz. Şimdi bütün bu yazdıklarımızı alt alta koyduğumuz zaman IŞİD’ın neden çok baş ağrıtacağını daha yakından görmüş oluruz.

IŞİD, Amerika’nın ve Batı’nın bölgedeki tüm dengeleri için bir tehdit oluşturuyor. İlgili ülke yetkilileri de bunu açık biçimde dillendiriyorlar. Eğer, IŞID tehlikesi büyür, dış ülkeler için önlenemeyecek bir konuma gelirse burada tek suçlu Türkiye gösterilebilir. Çünkü açıklamalar ve yayınlar bu konuda Türkiye’yi hedefe oturtmaktadır.

Bunun anlamı da,” IŞİD’ın engellenemeyen ilerleyişi Türkiye sınırlarından geçiyor “bahanesi ile Batı bir müdahalede bulunmaya kalkarsa Türkiye bunun altından kalkabilir mi? Bizce asıl masaya yatırılıp, enine boyuna sorgulanması gereken konu bu olmalıdır.