Türkiye’de Mahkemelere, adliye koridorlarına gidip baktığımızda insanlar küme küme adalet hakkının verilmesi, herkese eşit uygulanması için sıra beklemektedirler. Oralarda insanlara bir dokun bin ah işit söylemlerinin çığlığını duymaktadır insanlar. İnsanların özlemleri herkese eşit uygulanan adalet istekleridir. Onun mücadelesini ister arar dururlar. Adaletin yerini bulması için ellerinden geleni yapmaya çalışırlar. Her şeyden önce insanlıktır, soyluluktur adalet. Şarklılara , türkülere geçmiştir adalet istekleri. 

“Adaletin bu mu dünya” diye seslenmektedirler.

Adalet toplumun aydınlık, mutluluk esenlik kaynağıdır adalet. Kurumlar ve kişiler açısından temel hek ve özgürlükler ve hukuksal güvence kaynağıdır adalet. Genelde hakka ,hukuka uygunluk olarak nitenenir adalet. Toplumların kurumlar ve kişilerbakımından denge sağlayan bir dinginlik kaynağı alarak adlandırılmaktadır. İnsanlık açısından büyük öneme sahip olan adalet büyük öneme sahiptir. Adaleti gerçekleştiren, yaşamalanlarına geçiren yargı organlarınınsorumluluğu,yargı alanlarında sorumluluğu, kişilik ve bilinçleriyle birlikte ulusal güvenceler sayılmaktdır adalet. Adaletin doğru uygulandığında şeriatın kestiği parmaktır. Vicdan yangınlarının, pişmanlıkların, acı ve üzüntülerin yüreklerin yaralarıyla yangınlarının neden olduğu eziklikler, sorunlar boşluk ve yıkımlar çok güç iyileşir. Adalet organlarına saygısızlık ve onları etkileme, yönlendirmeden daha kötü olanı daha çok bu tür girişimlere açık olmaktır. Hukuk eğitiminin partizan tutumlarla bozulduğu, yargının siyasal baskılarla karşılaştığı ve siyasetçilerin yargıyı yönlandirme etkileme sürecide o kadar olumsuzluklar içermektedir. 

Hukukun insanlığı yaşama geçiren değerler olduğu asle unutulmamalıdır. Anayasamızın ilgili maddeleride asla gözardı edilmemelidir. Yargıyı etkileme ve etkilere açık olma en büyük insanlık suçudur unutmayalım. 

Bağımsız olmayan yargı zaten yargı değildir. 

Adaleti kutsal bir değer olarak benimsemeyenler yargıda görev alamaz, alsalarda yapamazlar. Yaşamın güneşi olan adalet eşitliğin, özgürlüğün, yaraşırlığın kaynağı ve dayanağıdır. Ahlaklı,bilgili, çakışkanyansızlığı erdem bilen hukukçular olmadıkça adaletin gerçekleşmesi mümkün değildir. 

Yansızlık ilke olmadıkça namusun, kişiliğin, onurun tüm kişiliğin göstergeside olamaz. Yani hukuk ama doğru, tarfsız yargı adaleti ancak yansız gerçekleştirebilmektedir.  Bu da hepimize gerekmektedir. Bunun için yargıya güvenin tazelenmesi erkinin sağlanması için gerekenler hemen yapılmalıdır. Salık ve başarılar dilerim hepinize..