Türkiye araştırmaları merkezi, (CEFTUS) 3 Şubat 2021 Çarşamba akşamı, gazeteci yazar Ece Temelkuran ile yoğun katılımlı bir toplantı gerçekleştirdi. Dünya çapında tanınmış ödüllü Gazeteci Rachel Shabi’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen “'Bildiğimiz Dünyamızı Kaybediyor muyuz?' Başlıklı CEFTUS online söyleşinin bu haftaki konuğu, gazeteci Yazar Ece Temelkuran’dı. Daha önceki yıllarda da CEFTUS’un İngiltere parlamentosunda düzenlediği birçok söyleşiye konuk olan Temelkuran, Küresel ve yerel siyasal değişimler üzerine değerlendirmelerde bulundu. Ceftus'un kurucu başkanlığını İbrahim Doğuş yapıyor.

Ece Temelkuran, ‘Dünyayı bildiğimiz haliyle kaybediyor muyuz?' Sorusuna 'evet' yanıtını verdi. 
Temelkuran, “bildiğimiz dünyayı kaybetmemizin nedenlerinden biri bütün dünyada yükselen faşizmin yeni biçimidir dedi.”
Temelkuran,bu sorudan yola çıkarak , küresel ve yerel siyasal atmosferi, yazdığı “Bir Ülke Nasıl Kaybedilir?: Demokrasiden Diktatörlüğe 7 Adım” İsimli kitabı ışığında değerlendirdi.

Temelkuran, bütün dünyada yükselişe geçen yeni faşizmin, otoriterliğin ve sağcı popülizmi yedi kalıpla açıkladı.

İlk aşamada siyasi bir hareket yaratılıyor, Asli ve ötekiler olarak adlandırılıp halk arasında bir polarizasyon sağlanıyor. 

İkinci şey olarak mantığı bozmaya ve siyasi dili terörize etmeye başlıyorlar. 
Kullandıkları strateji basit diyalogları dahi imkânsız hale getirmektir. Örneğin iklim değişikliğinden veya küresel ısınmadan söz ettiğiniz bir anda dünyanın düz olduğundan bahsetmeye başlıyorlar. Çünkü konuşurken mantık kurallarına saldırırlar. 

Her ülkede tekerrür eden üçüncü model ise post hakikat dönemini çok etkin kullanmalarıdır. Utanç ya da utanmazlık kaybı sağcı popülistler tarafından çok etkili bir şekilde kullanılan siyasi bir araçtır. Temelkuran post gerçeğin teknik bir soru değil ahlaki bir soru olduğuna inanıyor. Gerçeğin ne olduğunu bilmediğiniz de ahlaki olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemezsiniz yani hakikat kaybı ve utanç kaybı birbiriyle ilişkilidir.

Tekrarlanan dördüncü model hukuki ve siyasi mekanizmaları parçalamaktır. 
 Sağcı popülist otoriter liderler veya bu yeni faşizm biçiminin sabit bir ideolojik tutarlılığı yoktur. 
İkinci Dünya Savaşı’nda Alman Nazilerin dahi yapmak istedikleri şey için bir fikir ve siyasi hedefleri olduğuna değinen Temelkuran, günümüzde otoriter liderlerin artık siyasi iktidara tutunmanın ötesinde hiçbir ideolojik tutarlılığı ve siyasi hedefi yoktur dedi. 

Beşinci ortak model vatandaşlarını en baştan tasarlamaktır. Farklı dilleri konuşup farklı ülkelerden gelmelerine rağmen otoriterler birbirlerine benzer. Aynı kumaştan dikilmiş gibidirler. 

Altıncı ortak model, Sağcı popülist bir araç olarak siyasi mizahın kullanılmasıdır. 

Yedinci ve son ortak nokta ise kendi ülkesini tasarlamasıdır. Bu, “Ya sev ya da terk et” aşamasıdır. 

Bu yeni faşizm biçimi bildiğimiz dünyayı kaybetmemizin bir nedenidir. Diğer sebep gezegenin kapitalizm tarafından tüketilmesidir. 
Dünya tüm dillerde konuşuyor ve yardım için haykırıyor ve biz buna küresel ısınma diyoruz ama bundan çok daha fazlası. Dünya yoruldu artık. Çünkü bu sistem her şeyi tüketiyor. İnsandan yaşamı, topraktan mineralleri ve denizden suyu çekiyor. 

Toplam 1 saat süren toplantının ilk bölümü, Ece Temelkuran’ın anlatımı ikinci bölüm ise katılımcılardan gelen soruları yanıtlamakla tamamlandı

Pandemi dönemi boyunca yoğun bir etkinlik programı hayata geçiren CEFTUS, gelecek hafta yapacağı bir sonraki toplantısına Can Dündar ile devam edeceği bilinmekte. 

Ece Temelkuran Toplantısının tamamını izleyebilmek için aşağıda vermiş olduğumuz linki tıklayabilirsiniz.

https://youtu.be/5b2ahYS2W8E