Bu 2020 yılı afetlerle virüs denilen bela ile, depremlerle, orman yangınlarıyla ve daha bir sürü olaylarla geçmekte. İnşallah bundan sonra daha bu tür felaketler olmaz. Bizler elimiz ayağımız bağlı gibi yaşamaya çalışıyoruz. Aylardır evlere kapandık. Hala artarak bu virüs belası devam etmekte. Çevremizde ve yurdumuzda, dünyada binlerce insan bu beladan canlarını kaybetmekte.

Dünya çaresiz bir şekilde elinden gelen önlemleri almaya çalışsa da bir türlü sonuç alınamıyor. Artarak canları almaya devam ediyor. Eğlenceleri, düğünleri, hasta ziyaretlerini mecburen unuttuk. Yakınlarımızın cenazelerine gidemez olduk. Onları son yolculuklarına mezarları başında uğurlayamıyoruz. Cenaze sahiplerinin taziyelerine bile gidemiyoruz. Nedir Allahım bu başımıza gelenler diyerek ona yalvarıyoruz.

İnşallah tez zamanda bu beladan kurtuluruz da başka belalar başımıza gelmez. Son olarak İzmir’de yüreklerimiz yandı. Oradaki çakışmaları, acıları yıkıntıları, enkaz altından elimi tut diye bağıran çocukların seslerini izlerken kahrolduk.

Ama her zaman olduğu cahil kendini bilmez. Bunlar bu kadar acımasız nasıl oluyorlar diye soruyoruz kendimize. Bu kendini bilmez yaratıklar kişiler allah sizi cezalandırdı diyerek ah aldılar sanki.

Bunlar değil mi yanmaz kefen satanlar?

Bunlar değil mi insanları otellerde ateşe vererek cayır cayır yakanlar.

Bunların dinden, imandan anladıkları da yok. Bir insan diğer bir insanın uğradığı felaketlere nasıl sevinir? Bunlara insan bile demeye dilim varmıyor. 2020 yılı birçok olumsuzluklar, felaketlerle geldi. Ama her felaketin acıların bir sonu olduğu gibi inşallah bundan sonra daha güzel  günler görürüz.

Bunlardan birisi eğer doğruysa Amerika da yaşayan bir Türk koronaya karşı kesin tedavi edici ilacı buldum diye anlattı. Bu ilaç Amerikan başkanına uygulanmış ve sonuç alınmış. İnsanları ayakta tedavi edeceğiz. Bundan dolayı çok sevinçliyim diyerek anlattı. Bizlerde böyle haberleri aylardır bekliyorduk.Her derdin bir çaresi vardır.

Derdini veren Allah dermanınıda verir derler ya inşallah öyle olacak. Genede tedbirlerimizi almaya devam edelim. Çünkü dünyada her geçen saat bu virüsten hastalanlar gittikçe artmakta. Bu gibi bulaşıcı hastalıklar, depremler elbette olacak.

Bizler bunlara karşı çareler arayarak kendimizi ve tüm dünyada yaşayanları korumaya çalışmalıyız. Deprem öldürmez hatalı yapılan binalar öldürür diye yıllardır anlatılır. Bu tür binaların denetimleri yapılarak gerekli güçlendirmeler tüm yurdumuzda biran önce yapılmalı.

Bu sözde kalacak bir sorun değil. Hepinize kazasız belasız ve sağlıklı yıllar, aylar, ve günler dilerim.