Gaziantep’te Suriyeli sığınmacılara yönelik başlatılan saldırıların giderek yayılması, kentte huzur ortamı bırakmadı. Gaziantepliler, IŞİD militanlarının sokaklarda cirit attığını, halkın öfkesinin de Suriyeli sığınmacılarda patladığını söylüyor. Suriyeli kız çocuklarının kaçırıldığı, satıldığı yolundaki söylentiler de giderek yayılıyor.

Geçenlerde Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir yazı yazmış ve “ Resmi rakamlara göre kayıtlı1 milyon sığınmacı var. Bunun dışında da kaçak olarak ülkeye giren 500 kadar sığınmacının olduğu söyleniyor. Toplan

1,5 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz” demiştik.

Gaziantep’ten bazı okurlarımız aradı ve “Sadece Gaziantep’te 1 milyon Suriyeli var. Verdiğiniz rakamlar küçük” dediler. Bu açıklamaları da burada sizlerle paylaşalım.

Suriye’deki iç çatışmalardan kaçarak ülkemize sığınmak durumunda kalanlara kucak açmış olmamıza bir şey demiyoruz. Ancak, bunların halkın güvenliğini tehdit etmemesi, huzur ortamının kaçmaması için sınır boylarına kurulan kamplarda barındırılması gerektiğini söylemiştik. Doğru olanı da budur.

Her ne kadar Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaşananları “Korku siyasetinin sonucu” olarak değerlendiriyorsa da söylenenler ve gelen haberler bunun hiç de böyle olmadığını gösteriyor. Bu kentte eğer IŞİD, Nusra ve benzeri terör örgütlerinin militanları ellerini kollarını sallayarak geziyor, korku ve endişe saçıyorsa asıl bunların sorgulanması gerekiyor.

Dikkat edilecek olursa sınırlarda yeterli önlem bulunmadığı iddia ediliyor. Bazı muhalefet parti milletvekilleri AK Parti Hükümeti’nin desteklediği aşırı İslami grupların sınırdan ellerini kollarını sallayarak gelip geçtiğini de söylüyorlar. Bu iddiaları bölge halkı da onaylıyor.

Bazı yetkililer “Günde 100 kişi pasaportu ile geçiyorsa,200-300 kişi de tel altından geçiyor. Kapıdan değil bacadan giriyorlar. Bunu organize eden gruplar var ve bu konuda mutlaka önlemler alınmalı”

diyorlar.

Şimdi asıl konuya gelelim:

Belediye Başkanı Fatma Şahin “Olayları provoke edenler var” diyor. Biz de böyle bir kokuyu alıyoruz. Şahin ayrıca “Güvenlik birimlerimiz ve MİT, gereken çalışmaları yapıyor.Valilik ile ilgili istihbarattan gelen verilerde IŞİD endişesine yer olmadığını söylüyorlar.Emniyet,birebir takip edildiğini,anlatıldığı gibi bir durumun olmadığını söylüyor ” diye de ekliyor.

İşte asıl konu budur. Kimler bu provokatörler, bunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Güvenlik güçlerimiz, istihbarat birimlerimiz bugüne kadar bu provokatörleri niye yakalayamadı, niye bunları ortaya çıkarmadı? Varsa bu işin arkasındakiler ortaya çıkarılsın. Eğer kentin Belediye Başkanı, ya da diğer yetkilileri böyle bir iddiada bulunuyorsa bunu da ciddi buluyoruz. Niye bunlar yakalanıp ortaya çıkarılmıyor?

Provokatörlerin IŞİD, Nusra ya da benzeri örgütlerin elamanları olmadığını söyleyebilir miyiz? Eğer, Suriyeli sığınmacılar bu örgütlerce yönlendiriliyor, kışkırtılıyorsa bunlar da ortaya çıkarısın. Kızların adı geçen bu örgütlerce kaçırılıp, fuhuş batağına gönderildiği iddialarının tavan yaptığı Gaziantep’te gereken önlemler alınmaz ise çok daha önü alınamayacak olayların patlak verebileceğini görmekteyiz.

Bir önemli konu da şudur:

IŞİD, şimdi hem Suriye’de, hem Irak’ta köşeye sıkıştı. Bir yandan Amerika havadan IŞİD’ı vururken, öte yandan Peşmergeler daha önce IŞİD’ın eline geçen bölgeleri almaya başladı. Çatışmalarda çok IŞİD militanının da öldürüldüğü söyleniyor.

IŞİD’a karşı başlatılan “kıskaç hareketi” bu örgütün bitirilmesine kadar da gidebilir. Sıkışanlar mutlaka kaçacak delik arayacaklar ve destek buldukları yerlere yayılacaklardır.

Şimdi, IŞİD’çılar Türkiye’ye gelebilir. Yardım isteyebilir.

Beklentileri olacaktır. İddialar doğru ise bugüne kadar bu örgüte kapılarını açan, desteğini esirgemeyen Türkiye eğer IŞİD’ın isteklerini yerine getirmez ise, bu örgüte terörist hareketlerini ülkemizde sergileyebilir. Bunun ayak seslerini duyar gibiyiz. Çok daha tehlikeli günler kapımıza dayanabilir.

Bugün Gaziantep’te meydana gelen olayları da bunun bir mesajı olarak algılamak daha doğru olacaktır.

Konu sadece Gaziantep ile de sınırlı kalmayabilir. Çünkü Suriyeli sığınmacılar Hatay, Adana, Mersin, İzmir gibi illerde yaygın biçimde bulunuyor. Bunları kontrol etmek, başlayabilecek bir çatışmanın önüne geçmek mümkün olmayabilir. Adı geçen illerde yaşayanlardan da şikâyetlerin giderek yükselmesi bu tehlikenin var olduğunu gösteriyor.

Gaziantep’e her gün çoğu kaçak yollardan hala 300 ve üstünde kişi giriş yapıyorsa, bizce öncelikle bu girişlerin önlenmesi gerekiyor.

Var olan 1 milyon kişiden 7 bin sığınmacının kamplara gönderilmiş olması ile bu yarayı iyileştirmek mümkün değildir.