Geçenlerde Bodrum Bitez’de “Bodrum Mandalina Festivali” yapıldı. Halk oyunları ve sanatçıların renk kattığı festival beklendiği kadar yağmurlu ve soğuk havaya rağmen ilgi gördü. Sanatçı Suzan Kardeş’in türküleri ise festivale katılanları coşturdu.

Bizim de katıldığımız festival, özellikle Bodrum Mandalinasının korunması, bu mandalinadan yan ürünleri yapılıp, Pazar oluşturulmasını teşvik amacı taşıyordu. Konu ile ilgili konuşmalar da yapıldı. Bizi daha çok, Bodrum mandalinasının geleceği konusundaki konuşmalar, öneriler ve görüşler ilgilendirdi. Ancak, Pazar yerindeki festival etkinliklerinin de bu güne zenginlik kazandırdığını da söylemliyiz.

Ancak, böylesine festivallerde, toplantı, panel, tartışma gibi etkinliklerin daha ciddi ele alınması, geniş salonlarda yapılması ve kalıcı kararların alınıp, uygulamaya konulması şarttır. Çünkü soruna bakış ve çözüm böylesine ciddi toplantılarla gerçekleşebilir. Festival düzenleyicilerinin bu konuya bundan böyle daha duyarlı yaklaşacakları inancı içindeyiz.

Bodrum Mandalina Meclisi Kurucusu Erman Aras, duayen gazeteci Can Pulak, ve diğer bazı üreticilerin mandalina ile ilgili konuşmaları Bodrum mandalinasının geleceğine ışık tutması açısından ilgimizi çekti. Çünkü rengi, kokusu ve taşıdığı özellikleri ile örnek gösterilen Bodrum mandalinası sadece meyve olarak değil, yan ürünler elde edilerek de kullanımı ile de üreticinse ve sektöre kazanç sağlayabilecek bir zenginlik olarak görülmelidir.

Ortadaki sorunlardan biri de mandalinanın ve elde edilen ürünleri pazarlanamamasıdır. Bu pazarlama işi yapılamayınca mandalina da üreticisine kazanç getirmiyor. Bu da mandalina bahçelerinin yok olması demektir. İşte, Gazeteci Can Pulak, Erman Aras bu bahçelerin korunması için yıllardır mücadele veriyorlar.

Eğer, Bodrum mandalinası, iyi işlenir, başta reçel, lokum, çikolata, marmelat ve meşrubat sanayisinde kendisine yer bulabilirse burada üreticisi de, yan sektör işletmecisi de, para kazanmış olacaktır. Bu da mandalina bahçelerinin ayakta kalması için bir nedendir. Önemli olan, ürün sektörünü ayakta tutabilmek olmalıdır. Eğer, mandalina iyi para getirirse, üretici de bahçesini koruyacak, daha çok ekim alanları oluşacaktır.

Bu yazıyı yazmak nereden aklımıza geldi, ona da değinelim. Geçenlerde Antalya ile ilgili bir haber okuduk. Haberde, 5 yıldızlı otellerde konaklayan konuklara odalarda lokum ikram edileceği belirtiliyordu. Önce sizlerle bu haberi paylaşalım:

“Antalya’da 5 yıldızlı bir otel, Türk lokumunu dünyaya tanıtmak için, mutfaklarında lokum imalathanesi kurdu.

Antalya’da bulunan bir otel, Türk lokumunu dünyaya yaymak için imalathane kurdu. Afyonkarahisar’dan usta getirten otel yönetimi tüm odalara tatmaları için, onlarca çeşit Türk lokumu ikram ediyor. Otel, ayrıca ülkelerine götürerek, Türk kültürünü ve lokumunu tanıtmaları için müşterilerine birer kutu lokum hediye ediyor. Antalya Manavgat’ta bulunan otel mutfağında lokum üretmek için ruhsat çıkarttı.

Afyonkarahisar’dan lokum ustası Münir Ören’i getirten otel ürettikleri lokumları, pastanesinde sergilemenin yanı sıra tüm odalarda misafirlerine ikram etmeye başladı. Türk kültürü ve lokumunun tanıtımını yapmak için harekete geçen otel, ayrıca konaklamaları tamamlanıp ülkelerine dönen turistlere evlerine götürmeleri ve yakınlarına ikram etmeleri için lokum hediye ediyor. Mutfak Şefi Soner Çiftçi, “Amacımız Türk lokumunun, tüm Dünya’da tanınması. Dünyanın birçok ülkesine lokum gönderdik. Konuklarımızın yüzlerindeki mutluluk görülmeye değer.” diye konuştu.”

Bodrum’da mandalinadan lokum üretiliyor. Bu alan genişletilebilir. Bodrum’daki oteller de Antalya’daki otelleri örnek alarak bu lokum işinin boyutunu uluslararası alana taşıyabilir. Bu sektör bir anda gelişirse, mandalinaya ihtiyaç artacak, üretim hız kazanacak, ürün değer bulacaktır.

Ülke dışına çıktığımızda kaldığımız otellerde akşamları yataklarımızın üzerine çikolata koyuyorlar. Bu bir noktada tüketimdir. Bunu bütün otellere dağıttığınızda çok önemli bir rakam ve tüketim alanı oluşturulacaktır. Bunun yanında lokum ve çikolatanın pazarlanması da aynı otellerde yapılarak bu sektör canlandırılmış olur.

Konuya, Bodrum’daki sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere, otelciler, işletmeciler, iş adamları, üreteciler, kooperatifler, tüm sektör el atmalıdır. Konu, ancak bu şekilde çözüme kavuşturulabilir. O zaman, Bodrum mandalinası daha da kıymetlenecek, önem kazanacak ve yerel yapılan bu festivallerin de Uluslararası alana yayılması sağlanmış olacaktır.