Birleşik Krallık Mali Bütçesini ADPL LLP Kurucu Ortaklarindan Tuğrul Yiğitoğlu açıkladı. Yiğitoğlu, Avrupa Gazetesi finans ekine özel konuştu. Yiğitoğlu şunları söyledi:

“İngiltere’de her yıl normalde ekime denk gelen 10. ayda mali bütçe açıklanmaktaydı. Yakın geçmiş yıllarda Birleşik Krallık Mali Bütçesi hem 10. ay hem de 4. ayda olmak uzere iki defa açıklanmaktadır. Bütçedeki en büyük faktörel değişiklik Avrupa Birliği’nden çıkış süreci ve bununla kaynaklanan İngiltere’nin stratejik gelir ve gider tablolarının bir birini tutmasıdır.

Mali bütçenin küçük ve orta ölçekli şirketlere et- kileri nelerdir ?


“Çok büyük değişiklikler yok aslında zamanın getirdiği değişiklikler var. Birleşik Krallık bütçesi (Budget Report) hazırlandığı vakit bazı şeyleri daha iyimser yapıyorlar. İngiltere devletinin maliyesi önemli hususlarda daha katı kurallar uyguluyorlar ama günün sonunda baktığımızda devlet bir taraftan alırken diğer taraftanda geri vermektedirler. Bu dönemde vergisel anlamda değişikler olurken askeri ücretin mart ayında %4.9 civarında yükselişe geçmesi, bunun akabinde de bunlarında vergilerini göz önünda bulundurursak birçok çalışanın iş verenden mart ayından sonra bir maaş değişikliği için beklenti içinde olacaklardır. Bu da neyi gösterir eğer 4.9 bir artış olacak ise demek ki gerçekten çalışan tabakanın kazandığı ücret ekonomik ‘index’lere göre yani yaptığınız günlük harcamalara yetmedigini göstermektedir, yetmediği içinde devlet askeri ücretin daha fazla yüksek olacağını düşünüyor. Tabiki sadece bu askeri ücrete yansımayacaktır. Bütün maaşlarda bir artış olacağı beklenmektedir. Vergi hususunda ise % 7 ile %8 oranında bir artış olması beklenmektedir.”

“Çalışanlara güzel ama iş verenlere kötü haber”

Birleşik Krallık Mali Bütçesini Avrupa Gazetesi finans ekine özetleyen yeminli mali müşavir Tuğrul Yiğitoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yen bütçedeki gelişmeler çalışanlar için güzel bir haber ama iş verenler için çok iyi bir durum değil. İş verenlerde işçi masrafları arttığı ve bu bütün bir ekonomiye etkileyeceği için is verenin maliyeti de otomatik olarak artacaktır. İş veren yaptığı satışlarda ve servis hizmetlerinde fiyatları arttırmak zorunda kalacaklardır. Arttırmadığı takdirde aradaki farkın kısır bir döngü oluşturduğunu göreceğiz. Bu zaten son bir yıldır var. Bir çok büyük şirket iflaslarını açıklarken bir çoğuda batma noktasına geldiklerini açıkladılar ve bir çok şirket işçi cıkartma gibi önlemler ald. Bu geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan bir rüzgar gibiydi son zamanlarda bunun bir fırtına gibi yaklaştığını görebiliyoruz.”

“House of Fraser, Toyz R Us iflası ve Debenhams’ın şube kapatması”

Yiğitoğlu: “Bu iflasa yakın olan iflas eden şirketlerin içinde Oxford Street üzerinde yer alan dünyaca ünlü alışveriş merkezlerinden House of Fraser iflasının belirtilmesi, Debenhams’ın elli şubesini kapatacağını açıklaması, Toyz R Us gibi büyük bir oyuncak firmasının kapanışı, dev süpermarket zinciri Asda’nın 6 bine yakın işçi çıkartacaklarını bildirmeleri 2019 yılı için çok büyük işaretler. Büyük şirketlerde bu etki daha fazla çünkü masrafları daha çoktur. Kurumsal bir yapıya aittirler ve değişme süreçleri onlar için daha yavaştır. Bu yüzden dolayı adaptasyon yapamayanların şirketlerin yönetimlerinde bu etki daha fazla görülmektedir. Küçük ve orta ölçekli esnafta bu durumdan etkilenmektedir, kurumsal olmadıkları için bazı öngörüleri takip edememekte gerektiği yerde gerektiği zamanda gerekli yardımları sağlayamamaktalar ve bu sebepten ötürü küçük şirketlerde batma aşamasında olduklarını düşünmekteyiz.”

“Küresel ekonomik sıkıntı var”

Yiğitoğlu: “Eğer Birleşik Krallık’ta bir ekonomik krizden bahsedeceksek (bu sadece İngiltere’de değil) dünyada bir global ekonomik sıkıntı ve bir tıkanmanın olduğunu da söylememiz gerekiyor. Tabi bunların faktörleri dünya genelinde çok fazladır. Ama İngiltere odaklı baktığımızda Avrupa Birliği’nden çıkış ek bir ekonomik krize sebebiyet verecektir”

Brexit `e 2 ay kaldı

Avrupa Birliği’nden çıkış sürecinde, iş yerleri önlem alabildi mi ?

Tuğrul Yiğitoğlu: “Devlet önlem alamadı. İngiltere Parlementosu’nda bulunan siyasiler bile bilmiyor ne olacağını ! Onun için bir muallakta Brexit konusu. AB ile görüşme ve çıkış süreçleri var ama ortada iyi ya da kötü olacağına dair ne olacağı bilinmemektedir. Bu yüzden Brexit’te rüzgarın nereden eseceğini kimse kestiremiyor. Fakat Avrupa Birliği’nden çıkışın kısa dönemli bir sıkıntı oluşturacağı belli. Uzun dönemli faydasının ya da zarar- larının olacağını bilemiyoruz, bunu anca zaman gösterecek.”

“İngiltere üreten bir ülke değildir”

Tuğrul Yiğitoğlu: “Benim düşüncem İngiltere’nin tekrardan ekonomik yapısının toparlanacağı. Kısa bir dönemde tekrar ekonomisinin büyümeye geçe- ceği düşüncesindeyim. Bu anlamda da 5 yıldır çalışmalar sürdürülmektedir. Avrupa Birliği’nden çıkış sürecinde önlem alınması şarttır. Bunlardan en önemliside ekonomidir. Çok yakın takipte olmak lazım. Örneğin ekonomide, piyasadaki artışlarda takipte olmak gerekmektedir . Unutmamak lazimki İngiltere üreten bir ülke değildir. Son 20 yıldır yanlış politikalar ile üreten değil tüketen bir topluma büründü. Sanayisi çok az kalmıştır. En büyük sanayisi dünyaya finans vermek ve sigorta sirketleriyle öne çıkmaktır. Bunun yanı sıra İngiltere kendi markasını satmaktadır. Farklı ülkelerden ithal ederek kendi markasını oluşturup daha sonra ülkesinden ihraç etmektedir. Belirli bir zamandan sonra uzun vadede üretim yapmayan bir toplum kaybetmeye her zaman mahkumdur.”

Ev almak isteyenler dikkat

ADPL kurucu ortaklarından Tuğrul Yiğitoğlu söz- lerine şöyle sona erdirdi:
“İngiltere’nin bir kültürü var. Bu Avrupa’da ve Türkiye’de olmayan bir kültürdür. Herkesin bir hayali vardır. Bir evim olsun hayali. İngiltere’nin insanlara yaptığı en büyük fırsat bir evim olsun fırsatıdır Ama herkesin evi olsun sonunda bana ait olsun Kraliçe’nin olsun ideolojisi halen aşılamamıştır. Almanya’da, Fransa’da Türkiye’de böyle bir durum yoktur. Kiralamak ( Lease) çok daha doğal bir durum. İngiltere’de son 70 yıldır İnsanlar çok çalışsın eve toprağa yatırım yapsın fikri var. Bu aralar ev fiyatlarında % 10 % 15 bir düşüş var.”

İngiltere’de ev almak için en doğru zaman

Tuğrul Yiğitoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: “Brexit ekonomisinin getirdiği krizden dolayı eskisi gibi Avrupa’dan insanların gelmeyeceğini ve evleri kiralamayacağı düşünülmektedir. Düşüş olduğu içinde kiralama sıkıntısı doğmaktadır. Ayrıca vergi dairesinin getirmiş olduğu bir çok yeni kanunlar var kiralama konusunda. Bu yüzden insanlar oturacakları evi almayı tercih etmektedirler. Yatırım için ise ev almamayı tercih etmektedirler. İngiltere’de ev almak için en doğru zaman sizin uygun olduğunuz yani sizin ekonomik yönden kendinizi rahat hissettiginiz zamandır.”