9. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi 23-24 Nisan 2014 tarihleri arasında TASAM Afrika Enstitüsü tarafından İstanbul’da yapılan toplantı ile gerçekleşti. Bu toplantıda “Afrika’daki Sektörel ve Finansal Dönüşüm: Fırsatlar ve Riskler”

masaya yatırıldı. Kongre kapsamında da “Afrika ve Küresel Ekonomi”, “Ticaret ve Yatırım Fırsatları”, “Türkiye ve Afrika Arasındaki Ekonomik ve Ticari İlişkiler: İş Dünyası Perspektifi”, “Sosyal Kalkınmaya Yatırım”, “Türkiye’nin Afrika Politikası” konuları başlıkları altına 5 oturum da gerçekleştirildi.

                                         Önce şunu vurgulayalım:

                                         TASAM, bu etkinlikle, Afrika’ya dikkatleri çekmiştir. Daha önceleri “Umutsuz Kıta” olarak değerlendirilen Afrika, son yıllarda “Yükselen Kıta” konumuna gelmiştir. Dünya’nın her ülkesinin ilgisini çeken, doğal kaynakları ile umut veren Afrika’ya geç de olsa adım atmış olmamız küçümsenmemelidir.

                                               AFRİKA’YA ARTAN İLGİ

                                                 TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY, Kongre’nin Ana Sponsoru Arda Grup Genel Müdürü Bülent ÖZTÜRK, İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kalkınma Merkezi Başkanı Henri-Bernard SOLIGNAC-LECOMTE, Afrika Kalkınma Bankası (AfKB), Kalkınma Araştırma Departmanı Baş Ekonomisti Prof. Dr. John C. ANYANWU, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut KAVRANOĞLU, birer konuşma yapmışlardır. Kongre’ye ikinci gün iştirak eden Benin Cumhuriyeti Dış İlişkilerden Sorumlu Kurumlar Bakanı Bio Toro OROU GUIWA tarafından da gelişmekte olan Türkiye - Afrika ilişkileri konularında önemli sayılabilecek birer konuşma yaptılar.

                                                    Kongre’ye Türkiye’den bazı Bakanlıklar ve Müsteşarlıklar, Afrika Birliği, uzmanlık kuruluşları, Afrika’nın önde gelen bölgesel ekonomik toplulukları, finans kuruluşları, Afrika Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, yatırım teşvik merkezleri, serbest bölgeler, iş dünyası çatı kuruluşları, danışmanlık kurumları, yatırımcı şirketler ve Ankara’daki Afrika ülkeleri özel temsilcilikleri tarafından katılım sağlandı. OECD başta olmak üzere bazı uluslararası kuruluşlardan temsilciler de Kongre’de hazır bulundular.

                                                 Afrika kıtasına olan ilgi yıllar öncesine dayanıyor. Örneğin Çin, 20 yıldan daha fazla Afrika ile yakından ilgileniyor. Japonya, Güney Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinin burada çok önemli yatırımları da bulunuyor. Yanı başımızdaki Afrika’ya yıllardır uzak durduk. Şimdi, Afrika’ya Türkiye’nin ilgisinin giderek arttığını görmekteyiz. Bu da bizi gelecek adına sevindiriyor. TASAM gibi sivil toplum kuruluşlarının bu konuda attıkları bu olumlu çabaları kutluyoruz.

                                                      9.Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’nin sonunda bir de sonuç deklarasyonu yayınlandı.

Toplantılar sonunda kamuoyu ile paylaşılan bu sonuç deklarasyonunu biz de sizlerle paylaşacağız.

                                                   ALINAN KARARLAR

 

1) Oturumlarda Afrika ülkelerinde değişmekte olan koşullara dikkat

çekilmiş ve Afrika’daki kalkınma süreci, güncel istatistiklerle detaylandırılmıştır. Öte yandan, Türkiye ile Afrika arasındaki çok taraflı işbirliği, ticaret ve yatırım fırsatları, ekonomik ve ticari ilişkiler masaya yatırılmıştır.

 

2) Geride kalan on yıllık süre zarfında Afrika’nın %5’in üzerindeki

büyüme performansı, dikkate değer bir gelişme olarak tanımlanmıştır.

Enerji kaynaklarının keşfi, altyapı yatırımlarının artması, yapısal düzenlemeler ve yeni yasalar, büyüme performansını destekleyen faktörler arasında gösterilmiştir.

 

3) 2001 - 2010 döneminde dünyanın en hızlı büyüyen on ekonomisinden

altısını Sahra altı Afrika ülkelerinin oluşturduğuna ve gelecek yıllarda da büyüme eğiliminin devam edeceği yönündeki öngörülere vurgu yapılmıştır. Olumlu gelişmelere paralel olarak, siyasi ve sosyal çalkantılar başta olmak üzere Afrika’nın büyümesinin önünde risk teşkil eden unsurların bulunduğu kaydedilmiştir.

 

4) 2000 yılında “umutsuz kıta” olarak nitelendirilen Afrika’nın 2011

yılında “yükselen kıta” şeklinde adlandırılması, değişimin ve dönüşümün bir sonucu şeklinde yorumlanmıştır.

 

5) Sürdürülebilir büyüme sürecinde Doğrudan Yabancı Yatırımların (DYY)

ve Afrika Diasporası tarafından yapılan para havalelerinin önemini muhafaza ettiği kaydedilmiştir. 2000 yılında 9,6 milyar dolar olan DYY miktarının, 2012 yılında 50 milyar doları aştığı belirtilmiştir. Söz konusu artışta Çin, Hindistan ve Brezilya’nın Afrika’daki yatırımlarının belirleyici olduğuna dikkat çekilmiştir. Afrika’ya yabancı sermaye girişindeki artış, Kıta ülkelerine artan güvenin bir göstergesi olarak yorumlanmıştır

 

6) Petrol ve doğalgaz keşiflerine paralel olarak yatırımların gelecek

yıllarda artmasının beklendiği duyurulmuştur. Ayrıca gayrimenkul, bilgi ve iletişim teknolojileri, bankacılık ve finans, turizm, eğitim ve sağlık hizmetlerine yönelik yatırımların da artmaya devam ettiği bilgisi paylaşılmıştır.

 

                                   Yarınki yazımızla devam edeceğiz.