Okullar bu yılda açıldı ülkemizde ve her yerde. Bu nedenle tüm eğitim emekçisi öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin ve emeği geçen herkesin sağlıklı ve başarılarla dolu günler ve yıllar geçirmelerini dilerim.

Bu arada çocuklarını okula hazırlamaya çalışan velilerin bu pahalılık karşısında kolaylıklar içinde olmalarını, işlerinin rast gitmesinide dilerim.

Gazetelerde ve görsel basından okullardaki gereçlerin velilerin olmayan kısıtlı bütçelerinde deprem yarattığınıda bilenlerdenim. Allah onlarada kolaylıklar versin. Ülkemizin yıllardır sürdürülen yanlış eğitim politikaları dolayısı ile ileri eğitim düzeyine sahip ülkelerle arasındaki uçurum gittikçe artarak devam etmektedir.

Her yıl gereğinden fazla imam hatip okulu açarak nereye varacağımızı düşünebiliyor musunuz? Ülkemizin çocuklarının matematik, fen bilimleri gibi derslerde ne kadar gerilerde olduklarını hepimiz bilmekteyiz.

Ama bunları bile bile hatalarada devam edilmektedir. Bu yıl biraz da olsa nefes alır gibiyiz. Yeni bir Milli Eğitim Bakanımız var. Sözleri ve davranışlarıyla gelir gelmez ümitlerimizi yeşertti. Öğretmenlere kendi değerlerini verdi. Öğrencilerin öğretmenlere  not vermesi gibi garipliği ortadan kaldırdı. Milli bayramlarımızı tekrar kutlanması için gereğini yaparak umut oldu. Eğitimin temeli öğretmenlerdir biliyorsunuz. Milli Eğitim Bakanımız hemen öğretmenleri kurslara alarak eğitimdeki kalitenin yükselmesine önayak oldu. Bu konuda daha çok yapacakları olduğunuda biliyor, diliyoruz. 

Bu millet bu günlere kolay gelmedi.Bizim ulusun yaşam deneyimi hiçbir milletteki kadar pahalı  olmamıştır. Ülkemizde kendilerini birşey sayanlar, hak etmedikleri yerlere gelenler ders alması gereken çok konu olmasına kartın, ellerine tutuşturdukları kağıtta yazılanları güçlükle okuyanlar ve üstüne bilgiçlik taslayanlar bu günlere gelmemize  neden olanlardır. Bu durumdan kurtulmanın yolu doğru ve çağdş eğitimdir. Ülkemizin kalkınması, medeni denilen ülkeler düzeyine çıkarılmsı içineğitimin öneminin ne kadar gerekli olduğunu unutmamalıyız. Geleceğimiz buna bağlıdır. Bu 4, 6 yaşlarındaki çocukları kuran kurslarına kaydederek sağlanmaz. O çocukların yeri ana okulları ve kreşlerdir. 

Eğitim oralarda yetkili kişiler tarafından tam anlamıyla verilir. Bu ülkenin kurtarıcıları, insanları çok güçlüklerle savaştılar. 

Mahzar Müfit Kansu’nun “Atatürkle beraber” adlı hatırasından:

-İçeriye giren zat Müftü efendinin geldiğini söyledi. Eyvah,şimdi müftü efendiye kahve ısmarlamak lazım. Kahve var ama şeker yok. Ya şekerli kahve içerse! Çünkü şeker çok pahalı idi. Kimde para vardı ki?

-Paşaya haber veriniz dedim.

-Paşa size gönderdi. Paşa ile görüştüler.

-Peki buyursunlar. Müftü efendi odama girdi. Ortadaki yuvarlak ve küçük masanın kenarındaki iskemleye oturdu.

-Müftü efendi, zannıma göre kahve içmezsiniz, değil mi dedim.

-Evet içmem.

-Sigara?

-Onuda kullanmam dedi. Oysa müftü efendi kahve içerdi.  Biz buna meydan vermemek için sualde bulunduk. Müftü efendi derhal vaziyeti anladı.    İçmem dedi tebessüm ederek.

- Sizin biraz sıkıntıda olduğunuzu öğrendik. Azda olsa yrdımcı olmayı vazife bildik diyerek cübbesinin cebinden bir torba çıkardı. İçindeki kağıt paraları saymaya hazırlanıyordu.

- Müftü efendi teşekkür ederiz.;evvela paşa hazretleri ile görüşseniz iyi olur dedim.

- Görüştüm. Kasa Mazhar Müfit beydedir dedi. Müftü efendi tamamı bin lira olan parayı saydı. Bende paraları aldım kasaya koydum. Meğerse Mustafa Kemal Paşa, Müftü Efendiyi Mazhar Müfit beye gönderirken kendisininde ısmarlayacak kahvesi, şekeri yoktu. Müftü efendiye mahçup olmak istemiyordu. İşte milli mücadele böyle inançlı, ahlaklı ve fedakar adamların sayesinde kazanıldı. Geriye bakmadan geleceğimizi görmemiz mümkün değildir. Hepinize sağlıklar dilerim.