İSTANBUL (AA) - MURAT PAKSOY - İş ve özel hayatlarında daha etkin ve başarılı olmak isteyen insanlarla çalışanların verimliliğini arttırmak isteyen şirketlerin en çok başvurduğu "Koçluk", son yılların yıldızı parlayan mesleği oldu.

Bireylerin aşmakta zorluk çektikleri engelleri görmelerine yardımcı olan ve birçok konuda farkındalık kazandıran Koçluk, son yıllarda yaşam koçu, ilişki koçu, kariyer koçu, öğrenci koçu, aile koçu olarak danışan kişi ve kurumlara profesyonel hizmet vererek, kişilerde farkındalığın artmasına yardımcı oluyor.

Profesyonel Koç Başak Gezgin Aruca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Koçun, danışanının değişim sürecine rehberlik ederek, onların hem kişisel hem de profesyonel alandaki potansiyelini açığa çıkarmaya yardımcı olduğunu söyledi.

Koçun, danışanın hedefleri doğrultusunda görüşmeler yapıp mevcut durumunu ve beklentilerini tespit ettiğini aktaran Aruca, "Öncelikli olarak güçlü yönlerini, becerilerini ve motive edici etkenlerin açığa çıkmasını sağlar. Hedefler doğrultusunda öncelikler belirlenir ve görüşmeler planlanır." dedi.

Aruca, Koçun öncelikle iyi bir dinleyici olması gerektiğini dile getirerek, "Koç, danışanın söylemediklerini duymak ve söylenmeyeni duymakla ilgilenir. Açık uçlu sorular sorar, danışanı takdir eder. Güven ve samimiyetin olduğu bir ortam inşa edilir. Danışanın öğrenme şekline, algılama seviyelerine saygı duyulur. Danışanla bilinçli ve doğal bir ilişki kurulur. Koç, danışanıyla kurduğu iletişimde daha çok anlama, farkında olma ve açıkça ifade edebilme becerileri için sorgulamaya başvurur." diye konuştu.

Değişmek isteyen her bireyin Koçluk desteği alabildiğine dikkati çeken Aruca, iş ve hayat standardını arttırmak, iletişim becerilerini geliştirmek ve kendisini daha iyi bir şekilde ifade etmek isteyen kişilerin, Koça ihtiyaç duyabildiğini kaydetti.

Aruca, Koçluk alan bireylerin, öncelikle koçunu seçerken iyi bir araştırma yapması gerektiğine vurgu yaparak, "Koçluk tecrübesine, çalıştığı konulara, eğitim aldığı okula bakılmalı ve hangi kuruluşlara üye olduğu araştırılmalıdır." görüşünü dile getirdi.

Koçların, bireyin değişim sürecine rehberlik ettiğini anlatan Aruca, şöyle konuştu:

"Koçun ana görevi, danışanın hem kişisel hem profesyonel alanındaki potansiyelini açığa çıkarmaya yardımcı olmak. Koç, danışanın hedefleri doğrultusunda süreci yönetir. Danışanın bugünkü gündemiyle ve gitmek istediği noktayla çalışır. Danışanın hedefleri doğrultusunda görüşmeler yapar. Danışanın mevcut durumunu ve beklentilerini tespit eder. Öncelikli olarak güçlü yönlerini, becerilerini ve motive edici etkenlerin açığa çıkmasını sağlar."

-"Koçluk, terapiden farklı"

Koçluğun terapiyle aynı şey olmadığına dikkati çeken Aruca, şunları kaydetti:

"Koçluğu terapiden ayıran birkaç yön vardır. Koçluk, bireyin belirli hareketlerinin sonucu olarak kendi isteği ile başlattığı değişimi temel alan, kişisel ve mesleki büyüme ve gelişmeyi destekleyen bir meslektir. Sonuçlar kişisel ya da mesleki başarı ile ilişkilidir. Koçluk hep ileriye doğru hareket eder ve gelecek odaklıdır."

-"Değişim için 6-12 ay yeterli"

Aruca, Koçluğun hem bireylere hem de gruplara verilebileceğini ifade ederek, 18 yaşını doldurmuş her bireyin koçluk desteği alabileceğini söyledi.

Danışan kişinin Koçtan toplam 10, maksimum 12 seans destek alması gerektiğini vurgulayan Aruca, "Minimum 6 seans olmalıdır. Değişim için 6 ay kadar bir süreye ihtiyaç duyulur." dedi.

Aruca, birçok firmanın, ilerlemenin yolunun koçluk desteği ile gerçekleştiğini bilerek hareket etiğini belirterek, gelişmiş ülkelerde bu hizmeti kullananların sayısının arttığını ifade etti.

- "Türkiye'de son 10 yılda talep çok arttı"

EMCC Türkiye Yönderlik ve Koçluk Derneği Başkanı Evrim Cabbaroğlu da Koçluk mesleğinin bir kişinin, takımın veya organizasyonun kendisinde değişim yaratma süreci olduğunu hatırlatarak, Koçların da başvuran kişi ya da kurumlara destek vererek onlara yol arkadaşlığı yaptığını anlattı.

Bu yolculukta insanların yeni perspektifler kazanarak yeni bakış açılarına sahip olmaları için destekte bulunduklarını dile getiren Cabbaroğlu, "Bunun farklı türleri var, Yönetici Koçluğu, Takım Koçluğu, İşletme Koçluğu, Yaşam Koçluğu gibi çok farklı dalları var." ifadelerini kullandı.

Cabbaroğlu, şirketlerle ve yöneticilerle birebir çalıştıklarını, süreye yayılan eğitim çalışması ve takip grup toplantılarının olduğu programlar yaptıklarını söyledi.

Koçun rolünün, kişilere ve takımlara bulundukları konumu sorgulayıp, "Bizim için acaba ne mümkün?" sorusunun cevabını bulmalarını sağlamak olduğunun altını çizen Cabbaroğlu, farkındalığın önemine işaret etti.

Cabbaroğlu, farkındalıktan sonra bilinçli seçimler yaparak insanlar, yöneticiler, takımlar ve kurumların kendilerini olumlu yönde değiştirmeye başladıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Koçların rolü, onların düşünce kalıplarını aşmalarını sağlamak. Farklı seçeneklerin de olduğunu fark ettirmektir. Koç, hiçbir zaman 'şunu yap' demez, talimat vermez. Kişinin kendi doğrusunu bulmasına, kendi potansiyelini açığa çıkarmak için kendi yaratıcılığını ortaya koymasına alan açar."

Profesyonel koçluk yapılmasının belirli şartlarının bulunduğunu anlatan Cabbaroğlu, "Uluslararası ve yerel standartları karşılayan Koçluk eğitimleri var. Bu eğitimler de yeterli olmuyor, Koçların standartları karşıladığını göstermek için birtakım sınavlara girmesi ve tecrübe kazanması gerekir. " ifadelerini kullandı.

Cabbaroğlu, Türkiye'de son 10 yılda koç olmak isteyenlerden de koçlara başvuranlardan da çok talep olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Şirketler yöneticilere Koçluk becerileri kazandırmak üzere eğitimler aldırıyorlar o yüzden talep arttı. Türkiye belki biraz geriden geldi ama çok hızlı bir şekilde yakaladı. Türkiye, kalite ve içerik açısından dünya kalitesinde programlar üretiyor." dedi.

-"Koçluk, farkındalık yaratmaktır"

Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF Türkiye) Başkanı Eser Ömeroğlu da son dönemde bu konuda farkındalık seviyesi arttığı için kişiler ve kurumların Koçluk alacakları kişilerin eğitimine baktığını anlattı.

Mesleği yapabilmek için sadece eğitimli olmanın değil, aynı zamanda uluslararası geçerliliği olan akreditasyonların gerekliliğinin de önemine vurgu yapan Ömeroğlu, Türkiye ve diğer ülkelerde olduğu gibi Koçluk mesleğini global standartlarda sunan Koçlar ve Koçluk programlarının bulunduğunu aktardı.

Ömeroğlu, Koçluğun, danışmanlık, mentörlük, terapi, yöneticilik, akıl hocalığı ve arkadaşlık olmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Koçluk farkındalık yaratmaktır. Öğrenme kapasitesini geliştirmesini sağlar. Yol göstermez. Öğrenme ve öğrendiğini uygulama potansiyelini arttırır. Profesyonel Koç, kişinin sorununa odaklanmaz, sorununun nasıl ötesine geçeceğine odaklanır. Etik değerlere bağlı yapılan profesyonel Koçluk, bugünden geleceğe yönelik bir çalışmadır. Geçmişe yönelik bir iyileştirme iddiasına girmez. Koçluğun bireyin kendi kaynaklarının farkına varıp tüm yaşama alanlarında ilerlemek istediği noktaya gelmesi için, tüm kaynaklarını kullanarak harekete geçmesini sağlayan bir hizmettir. Bu süreçte karşısına çıkabilecek muhtemel engelleri de fark edip yola devam edebilmesi için bu engellerinin üstesinden gelebilecek tabiri caizse kendisine hendeği atlatacak sıçramayı yaptıracak çözümleri bulabilmesidir. "