VİYANA (AA) - Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğinde düzenlenen programda, Viyana Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erwin Schmidl, Birinci Dünya Savaşı'nda ittifak kuran Osmanlı ile Avusturya-Macaristan imparatorluklarının, Çanakkale ve Galiçya gibi önemli cephelerdeki askeri dayanışmasını anlattı.

"Birinci Dünya Savaşı'nda Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu" başlıklı programda konuşan Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, Türkiye-Avusturya tarihinin, Viyana kuşatmalarından ibaret olmadığını, iki ülke arasında son 300 yılda herhangi bir savaşın meydana gelmediğini, özellikle Birinci Dünya Savaşı'nda kurulan ittifakın, daha sonra karşılıklı iyi ilişkilerle sürdüğünü ifade etti.

- Türkiye'nin barış mesaisi

Ceyhun, Birinci Dünya Savaşı'nda yaşananların anlatıldığı etkinliğin, hali hazırda süren Rusya-Ukrayna savaşı açısından da önemli olduğunu belirterek, Türkiye'nin bu iki ülke arasında barışın sağlanması için çok ciddi bir gayret içerisinde olduğunu, bu çabaların kısa sürede olumlu yönde neticelenmesini ümit ettiğini dile getirdi.

Tarihçi Doç. Dr. Erwin Schmidl de Birinci Dünya Savaşı'nın küresel bir savaş olması nedeniyle dünyanın birçok bölgesinde farklı cephelerde çatışmaların yaşandığını, Batı'da daha ziyade Avrupa kıtasına odaklanıldığını ancak Çanakkale, Filistin, Romanya ve Galiçya gibi şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgelerin unutulabildiğini kaydetti.

Schmidl, Avusturya'da üretilen o dönemin en güçlü toplarının, özellikle Çanakkale Boğazı'na konuşlandırdığını, bu silahların da yardımıyla İngiliz savaş gemilerinin boğazdan geçmesinin engellendiğini aktardı.

- Galiçya'da Türk askerlerinin etkisi

Öte yandan Rusya'ya karşı Doğu Avrupa'da 30 bine yakın Türk askerinin, Galiçya cephesinde Avusturya ve Alman birlikleriyle beraber savaştığını kaydeden Schmidl, bu cephede Rus baskısının kırılmasında Türk askerlerinin kilit rol oynadığını belirtti.

Schmidl, Avrupa'daki çeşitli cephelerde 100 bine yakın Türk askerinin savaştığını hatırlatarak, bu 3 ülke arasında savaşta kurulan ittifakın, savaş sonrasında da ikili iyi ilişkiler şeklinde sürdüğünü sözlerine ekledi.