Londra'dan ziyaretime gelen kız arkadaşımla birlikte dün Venedik'i gezdik. Her yıl yapılan geleneksel karnavala bu yıl koronavirus nedeniyle gidememiştik. Bologna Venedik arası yakın, yavaş tren ile iki saat kadar. Biz Venediğe indiğimizde 14.30 gibiydi. Bir günlük vapur biletimizi aldık ki hem daha ekonomik olsun hemde devamlı bilet kuyruğunda vakit harcamayalım diye. Trenden inince ne kadar şaşırdığımı ifade edemem. Boş bir Venedik  karşıladı bizi!!!!!

İki kez karnaval, iki kez doğum günümü kutlamak üzere toplam 6 kez ziyaret ettim bu inanılmaz güzel şehri. Hiç böylesine yalnız ve hüzünlü görmemiştim. Karantina sonrası çamurlu yeşil görünümünde olan kanalların suları masmavi olmuş. Hani gözlerimle görmesem biri anlatsa inanmazdım o derece.

Vapurlara maske ile binilme mecburiyeti var ve herkes çok duyarlı takmayanlar yani ben bir çok kez uyarıldım. San Marco meydanı bomboş az sayıda turist meydanda fotoğraf çekiyordu. Restorant cafe gibi yerler ise bomboş. Gondol fiyatını sorduk. 90 Euro dan başlayıp 50 Euro'ya kadar indiler hatta belki 40'a bile binebilirdik biraz pazarlık etseydik. Ögle Yemeği için Lido bölgesinde murekkep balıklı spaghetti yedik. Bol fotograf çektik, Spritz içtik. Son tren ile de Bologna'ya geri döndük. Şubat ayından beri ilk defa bir kız arkadaşım ile alış veriş yapmanın keyfini yaşadım.

Özetlersem; Venedik'te güzel önlemler alınmış ben korkmadan rahat bir gün geçirdim. Ellerimizi bol bol dezenfekte ettik, maskelerimizi gerekli yerlerde taktık. Venedik tarihinin en ıssız günlerine tanıklık ettik belkide. Bir ara turistsiz Venedik çok daha güzelmiş diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım. Daha önce kalabalıktan farketmediğim birçok detayı yakaladım. Tavsiye ederim

Haftaya görüşmek üzere...