İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği 24 Ocak 2019 tarihinde Azerbaycan Evi’nde ‘Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitleri’ni Anma gecesi düzenledi.
İngiltere ADD’nin As Başkanı Dr.Ali Tekin Atalar’in tüm demokrasi şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuna davetiyle başlayan program Atatürkçü Düşünce Derneği(Ankara) Bilim Danışma Kurulu Üyesi,araştırmacı yazar, belgesel yapımcısı,2001-2015 tarihleri arasında İzmir’deki Latife Hanım Köşkü’nün Müdürlüğü’nü yapan Ahmet Gürel’in hazırladığı 2 önemli belgesel gösterildi.
Kubilay’dan başlayarak günümüze kadar tüm devrim şehitlerini kapsayan belgeseli,Uğur Mumcu için hazırlanan çok özel ikinci belgesel takip etti.Belgesellerin gösterimi sırasında izliyecilerin hüzün ve umudu bir arada yaşadığı gözlendi. Bu belgeselleri takiben Dr.Ali Tekin Atalar devrim şehitlerinin öldürülmesiyle emperalist ilişkilerin bağlantısını açıklayan bir sunum yaptı.
Açış konuşmasını yapan İADD Başkanı Özer; Gecede gösterilen 2 belgesel için yapımcısı Ahmet Gürel’e teşekkür ederek başlayan konuşmasında Uğur Mumcu yanında 31 Ocak 1990 günü ,Ankara Bahçelievler’deki evine giderken katledilen, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu başkanı Prof.Dr.MuammerAksoy’a geniş bir yer verdi. Özer konuşmasında ;Hukukçu ve aynı zamanda bir siyaset adamı olan Prof.Muammer Aksoy,1957 yılında üniversite yasasında yapılan değişikliklerin üniversite özerkliğine zarar verdiği gerekçesiyle istifa ettiği üniversiteye, 27 Mayıs 1960’dan sonra yeniden döndü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Anayasa Hukuku profesörü oldu.27 Mayıs anayasının bilim kadrosunun başında yer alarak Türkiye’nin çağdaş bir anayasaya kavuşması için büyük çaba harcamış, bilimsel ve siyasal yazılarıyla Türk Ulusunun bilinçlendirmeye çalışmış ,ayni zamanda Ulusal Petrol davasının savunucusu olmuştu. Prof.Aksoy’un Atatürk’çülüğün, “onun sarı saçlarını, mavi gözlerini övmek değil,ilkelerine sahip çıkmak olduğunu” her fırsatta söylediğini ve bunun yanında şeriatın da ülkemize neler yapacağı konusunda toplumu devamlı aydınlatmaya çalıştığını söyleyerek hocamızın su sözünü hiçbir zaman unutmayalım diyerek devam etti:
Uygarlıktan yana olanlar, gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, Türkiye’nin aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez, dahası ortaçağ karanlığına gömülmesi önlenemez…”
Özer aynı zamanda,bu Ocak ayında kaybettiğimiz Cumhuriyetin yetistirdiği,gençliğimizde bizlere dokunan, her ikisi de yaşamımızın bir parçası olan efsane 2 kadın sanatçımız Gülriz Sururi ve Aysen Gruda’nın anıları onünde saygıyla eğiliyorum diyerek kaybettiğimiz değerli sanatçılarımızı andı.
Jale Özer de konuşmasını şöyle bitiriyordu;
‘ Araştırmacı yazar Uğur Mumcu, ülkemiz üzerinde oynanan kirli emperyalist oyunları araştırmalarıyla, yazılarıyla ortaya koyduğundan katledilmiştir.
Onlar Laik, demokratik hukuk devletinin , Atatürk ilke ve devrimlerinin , emeğe dayalı bir düzenin yılmaz savunucularıydılar.Emperyalist güçlerin önünde birer engel oldukları için katledilen bu aydınlarımızı yaşattığımız ve uğruna hayatlarından oldukları inanç ve ilkelerini gençlerimize benimsettiğimiz sürece karanlık güçler hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır.
Konuşmamı değerli şairimiz Ataol Behramoglu’nun
UĞURA AĞIT DEĞİL, ÖVGÜ siirini okuyarak bitireceğim dedi.
Günümüzde insan olmanın
Çok ağır bedeli var
Ya parçası olacaksın alçaklığın
Ya seni parçalarlar
Oysa insan olmak
Çoğalabilmektir başkalarıyla
İnsansın, birinin canı yanarken
Senin de canın acıyorsa
Bir bombayla canına kıyılan
Çoğalmasını bilen biriydi
Daha az Uğur Mumcu’yduk dün
Daha çok Uğur Mumcu’yuz şimdi. ‘
24 Ocak Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Gecesi panelinin konuşmacılarından BBC eski program yapımcısı Turan Erdemgil idi. Mumcu araştırmalarından biri sırasında ,Aralık 1984 yolu Londra’ya düşmüş,BBC Türkçe Stüdyolarında Turan Erdemgil’in servis arkadaşlarından Nuri Çolakoğlu ve Ayça Abakan’ın konuğu olmuştu.
Turan Erdemgil işte bu radyo röportajında yer alan konuşmaları tam metin halinde okuyarak, ünlü yazarın değişik kültür, sanat ve politika alanlarındaki görüşlerine yer verdi .Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun toplumdaki yozlaşma ve geriye gidişi net olarak tesbit eden değerlendirmelerine yer veren Turan Erdemgil’in mükemmel sunuşu ile , Uğur Mumcu’ya ölümünden 26 yıl sonra duyulan gereksinimi bir kez daha ortaya koydu.
Gecenin son konuşmacısı Londraposta.com internet gazetesinin yöneticisi gazeteci Mahir Tan, Uğur Mumcu’nun Ankara Hukuk Fakültesi öğretim üyesi olarak ve 12 Mart dönemindeki askeri cezaevi yaşamına ait anılara yer verdiği konuşmasında, 1961 Anayasası ve onun getirdiği özgürlük ortamının yazarın siyasi kişiliği ve dünya görüşü üzerindeki etkilerine ağırlık verdi. Tan, Uğur Mumcu’nun eğitimini tamamlayıcı bir parçası haline geldiği Ankara Hukuk Fakültesi’nin Cumhuriyet tarihi içindeki önemine işaret ederek, ‘öldürülen bilim adamları bir biçimde Cumhuriyet’in ‘ana hukuk eğitim kurumu’ olan hukuk fakültesi çevresinden seçilmişlerdi’ dedi. Üst düzey siyasi cinayetlerin üzerine fatura edildiği bir Hizbullah versiyonu olan Tevhid’i Selam örgütünün, gerçek azmettiricilerinin hiç bir zaman ortaya çıkarılmadığını savunan Mahir Tan “Ne var ki 2005 yılında sonuçlanan davada sanıkların aynı zamanda Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinde de rol oynadıklarını vurgulanması cinayetlerin amaç ve hedefini ortaya koyuyor”dedi.
Uğur Mumcu’nun önemli bir gazetecilik çalışması sonucu gündeme getirdiği Ünlü CIA uzmanı David Galula’nın vurguladığı gibi “ toplumların üst düzey kanaat önderlerinin hedef alınması ve korkunun tüm topluma mal edilmesi” amacına yönelik cinayet kasırgasının Atatürk’çü düşüncenin en önemli liderlerini öldürmelerinin özel önemine işaret eden Mahir Tan, ‘Mumcu’nun Türk toplumuna ikinci büyük armağanı ise ‘Rabıta’ ve ‘Takunyalı Biraderler’ çalışmaları ile şimdi içinde bulunduğumuz ‘geleceği’ eşsiz biçimde ön görmesiydi’ dedi.
Panel sonrasında tiersofjoylondon tarafından menüsü hazırlanan yiyecekler ikram edildi.