Ekonomi

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı yapıldı (1)

- TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras: - 'Uygulamakta olduğumuz ve destek verdiğimiz enflasyonla mücadele programı, enflasyonda iniş trendini yakaladı. Bu trendin kesintisiz devam etmesi için etkili para ve maliye politikaları önem taşıyor' - 'Türkiye savunma sanayisindeki yatırımları, üretimiyle Avrupa'nın yeni savunma yapılanmasında önemli rol oynayabilir. Ayrıca Türk ve Avrupa şirketleri Suriye, Ukrayna, Gazze ve Afrika gibi üçüncü ülkeler ve bölgelerde yeniden inşa projelerinde işbirliği yaparak global oyuncularla çok daha etkin rekabet edebilirler'

Abone Ol

ANKARA (AA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, Türkiye'nin savunma sanayisindeki yatırımları ve üretimiyle Avrupa'nın yeni savunma yapılanmasında önemli rol oynayabileceğini bildirdi.

Ömer Aras, JW Marriott Otel'de düzenlenen TÜSİAD YİK toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ekonomiye ilişkin değerlendirmede bulundu.

Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesinin önemini hazirandaki konuşmasında vurguladığını anımsatan Aras, 'Uygulamakta olduğumuz ve destek verdiğimiz enflasyonla mücadele programı enflasyonda iniş trendini yakaladı. Bu trendin kesintisiz devam etmesi için etkili para ve maliye politikaları önem taşıyor.' dedi.

Aras, dünyada büyük değişimlerin yaşandığı bir yılın geride bırakıldığına dikkati çekerek, güç dengelerinin değiştiğini, istihdam ve zenginlik faktörleri olarak enerji bağımsızlığı, yapay zeka teknolojisi geliştirme yetkinliği ve savunma gücünün ön plana çıktığını söyledi.

Dünyada elektrik enerjisine dönüşümün yaşandığına işaret eden Aras, iklim değişikliği ve gıda güvenliği sorunlarının derinleştiğini dile getirdi.

Aras, Kovid-19 salgınıyla başlayan tedarik zincirindeki aksamaların, Rusya-Ukrayna Savaşı, ABD-Çin gerilimi ve son dönemde ABD-Avrupa ilişkilerinin, ülkelerin stratejik alanlarda kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini gösterdiğini belirterek, 'Gazze'de yaşananlara bazı istisnalar haricinde gelişmiş Batı'nın vurdumduymaz yaklaşımı insaniyet adına utanç verici bir tutum olarak tarihe geçti ve dünyadaki güven ilişkilerini temelden sarstı.' diye konuştu.

Jeopolitik gelişmelerin yanı sıra teknoloji alanında da büyük adımlar atıldığını vurgulayan Aras, yapay zeka teknolojilerinin insanlık, gençlik ve iş dünyası üzerinde etkilerinin tahmin edilmesinde zorlanıldığını anlattı.

Aras, bütün dünyanın gelen değişimin ve olası tehlikenin boyutlarını öngöremediğini ifade ederek, yapay zekanın kötüye kullanımı engelleyecek mekanizmaların gelişiminin geciktiğini bildirdi.

Son 30 yıldır süregelen küreselleşme dalgasının artık yeni bir evreye girdiğini belirten Aras, kural bazlı global düzenin zayıfladığını ve ABD Başkanı Donald Trump'ın uyguladığı işlem bazlı politika üretiminin ön plana çıktığını söyledi.

Aras, ülkelerin artık sadece rekabet etmediğini ve kimle birlikte üretim yaptığına baktığını dile getirerek, şöyle devam etti:

'Küresel ekonomi bölgeselleşmiş bir küreselleşme modeline evriliyor. Bu dönüşüm, bölgesel güç olan Türkiye için büyük bir meydan okuma ama aynı zamanda tarihi bir fırsat yaratıyor. Gerek ekonomik gerek politik doğru politikalar üretip doğru adımlar atarsak bu fırsattan en iyi şekilde yararlanabiliriz. Bu fırsattan yararlanmamız, ülkemizin dünyada kalkınmış, önde gelen bir ülke olması için gereken ekonomik, sosyal ve demokratik yapısal reformlara da katkı sağlayacaktır.'

- 'Ticaret dinamiklerini şekillendiren düzenlemeleri dikkatle takip etmeliyiz'

Avrupa Birliği'nin (AB) son yıllarda sessiz ancak derin bir dönüşümden geçtiğine dikkati çeken Aras, bu değişimin Türkiye'yi de doğrudan etkilediğini ifade etti.

Aras, Türkiye'nin Avrupa'nın çevresinde sadece enerji güvenliği değil, göç ve bölgesel istikrar açısından tam merkezinde olduğuna işaret ederek, AB'nin geniş Avrupa kıtasını yeni çağın güç kaynağı olarak merkeze aldığını anlattı.

Türkiye açısından üretim alanında önemli fırsatlar olduğuna ve NATO'nun savunma harcamalarına yönelik artış talebi bulunduğuna dikkati çeken Aras, 'Türkiye savunma sanayisindeki yatırımları, üretimiyle Avrupa'nın yeni savunma yapılanmasında önemli rol oynayabilir. Ayrıca Türk ve Avrupa şirketleri Suriye, Ukrayna, Gazze ve Afrika gibi üçüncü ülkelerde ve bölgelerde yeniden inşa projelerinde işbirliği yaparak global oyuncularla çok daha etkin rekabet edebilirler. İş dünyamızın Avrupa'nın farklı ülkelerindeki şirketlerle farklı projelerde ortaklık kurması, TÜSİAD'ın 'BusinessEurope' içindeki varlığı, önümüzdeki 3 yılda oluşacak tek pazar entegrasyonunda son derece önemli. Ayrıca iş dünyası olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi ticaret dinamiklerini şekillendiren düzenlemeleri dikkatle takip etmeliyiz.' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bölgesel kapasitesini koruyarak Avrupa ağlarına entegrasyonunu derinleştirebileceğini vurgulayan Aras, şunları kaydetti:

'Türkiye-AB ilişkisi yeni bir dönemin eşiğinde. Bu yeni dönemde mesele yalnızca 'Türkiye AB'ye girecek mi?' değil, Avrupa'nın geleceğinde Türkiye'nin nerede duracağı sorusudur. Cevabı biz vereceğiz. Dönüşen dünyada AB ve Türkiye ancak birlikte ilerlediğinde rekabet gücünü artırabilir, hukuk, eşitlik ve çevre gibi ortak değer ve önceliklerle geleceği şekillendirecek bir güç olabilirler. Şimdi bu gerçeği yeni bir dille yeniden yazma zamanı. Bunu başarabilirsek ülkemizin kalkınması için çok önemli bir adım atmış olacağız.'

(Sürecek)