Kapitalizmin, 8 Mart’ın emekçi kadınların mücadele günü olduğunu unutturmak istediğini belirttiği bildirisinde “Kapitalizm biliyor ki emekçi sınıflarla egemenler arasında yüzyıllardır devam eden savaşı hafızası iyi olan taraf kazanacak.

Bu yüzden sadece haklarımıza değil hafızamıza da saldırıyor. Egemenler, 8 Mart’ın hafızalarımızda kadınların hak ve özgürlükleri için mücadele ettikleri, bedel ödedikleri, özgürleştikleri bir kutlu gün değil; erkeklerin kadınlara hediyeler aldığı, vitrinlerin kadınlar için indirimlerle süslendiği bir tüketim günü olarak yer etmesini istiyorlar. 8 Mart’ın adındaki ‘emekçi’ vurgusunun çıkarılması, sınıf içeriğinden soyundurulmak istenmesi de bu yüzden” ifadelerine yer veriyor. “Biz devrimci kadınlar savaşıyoruz” denilen bildiri şu sözlerle sürüyor: “İktidar sahiplerinin ‘8 Mart hafızamıza’ yönelik bu saldırılarını bertaraf etmenin yönteminin pasif bir ‘hatırlama’ halinden değil, aktif bir mücadeleden geçtiğini; hafızanın da bir mücadele alanı olduğunu biliyoruz. Haklarımızı almak ve özgürleşmek için faşizme karşı direniyoruz. Katledilen 129 kadın tekstil işçisinin hesabından başlıyoruz öfkemizi bilemeye. Hakikat bacıların direngenliğine tutunuyoruz. Rosa Lüksemburg’un inancını, Ayçe İdil’in sevdasını kuşanıyoruz. Onlar bizim hafızamız. Hafızamızı dipdiri tutuyoruz. Çünkü biliyoruz, bu savaşı hafızası iyi olan taraf kazanacak.