İklimin, insanoğlunun faaliyetlerinden dolayı değiştiğine işaret eden Birpınar, bu değişiklikten Türkiye'de en çok etkilenecek bölgelerin Akdeniz Havzası ve Marmara'ya doğru çıkan kısımlar olduğunu belirtti.

"Deniz seviyesi 19 santimetre yükseldi"

İklim değişikliğinin "ani ve şiddetli yağışlar, aşırı sıcaklar, aşırı soğuk veya aşırı kuraklıklar" olarak kendini gösterebileceğini belirten Birpınar, şunları kaydetti:

"İklim değişikliğinde her türlü ekstrem iklim olaylarının yaşanması söz konusu. Bu zamana kadar yapılan hataların sonucu iklim değişti. Deniz seviyesi 19 santimetre yükseldi. Aynı zamanda sıcaklık 1.1 derece yükseldi ve yüzyılın sonuna doğru deniz seviyesi 5 metre yükselecek. Aynı şekilde sıcaklıkların da Türkiye için 2-3, dünya için 4-5 derece artacağı söyleniyor. Bu da yeni doğa olaylarını beraberinde getirecek ama sonuçlarını kestiremiyoruz."

"Ne kadar çok çöp, o kadar çok iklim değişikliği"

İklim değişikliğine karşı tedbir alınması ve uyum sağlanması gerektiğini, aksi halde daha büyük felaketlerin yaşanabileceğini ifade eden Birpınar, döngüsel ekonomiye geçerek, geri dönüşümün arttırılması, fosil yakıtların tüketilmemesi, çöp dağlarının engellenmesinin alınabilecek tedbirlerden olduğunu aktardı.

Çöplerin birikmesiyle ortaya çıkan metan gazının atmosfere verdiği zararlara işaret eden Birpınar, şunları söyledi:

"Dolayısıyla bir evden ne kadar çok çöp çıkarsa o kadar çok iklim değişikliği olacak demektir. Ne kadar çok fosil yakıtlı araçları kullanırsanız, iklim değişikliği olmasına yardım ediyor olursunuz. En kısa zamanda elektrikli araçlara geçilmeli. Mümkün olduğu kadar yenilenebilir enerjiyi, güneşi, rüzgar enerjisini kullanmak lazım. Maalesef aşırı yağışlar, aşırı soğuklar tekrar gelecek ve bunların sıklığı da artacak. Eskiden 50 yılda, 100 yılda bir gelen bu tip yağışlar, 2009'dan 2017'deyiz, 8 senede tekrar etmeye başladı. Belki 4 sene sonra daha yoğunu gelecek. Türkiye'nin başka yerlerinde de başka sonuçlar olacak."

Birpınar, "Bu felaketler gelmeye devam edecek. Bu çok yeni bir şey ama bunlar sıklıkla tekrar edilmeye başlanırsa, yeni felaketler olur. İnsanoğlu kendi kazdığı kuyuya düşüyor aslında. Bunu çözecek olan da yine biziz. Hep beraber tedbir almamız gerekiyor çünkü eğer bunlar alınmazsa sadece Türkiye için değil dünya için de büyük tehlike geliyor." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA