Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenme kararına ilişkin, "Elbette partimle, Cumhuriyet Halk Partisinin yöneticileriyle, Genel Başkanımla buluşacağım. Elbette, ittifak partilerimizle konuşacağım, hepsiyle konuşacağız. İstanbul için, Türkiye için ve demokrasimiz Cumhuriyetimiz için, Atatürk ve bize emanet ettiği ilkeler için en doğru kararı vereceğiz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın." dedi.

Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nde vatandaşlarla bir araya gelen İmamoğlu, Ramazan ayının birleşme, buluşma, en güzel dualarla arınma ve kul hakkı yememe ayı olduğunu belirterek, bu ülkede kul hakkı yensin istemediklerini, çocukların geleceğinin aydınlık olmasını istediklerini söyledi.

Ramazan ayının kucaklaşma, komşuyu hissetme ayı olduğun dile getiren İmamoğlu, "Biz kucaklaşacağız dedik. Başladığımız ilk günden itibaren hep kucaklaşmayı anlattık. Bu şehirde yaşayan 16 milyon insanına vatansever dedik, İstanbul ittifakının oyuna talibiz dedik. Bizim için siyasi partiler araçtır, amaç bu millete hizmet etmektir dedik. Bu amaçla yola çıktık ve bu amaçla yola çıktığımız andan itibaren partileri ayırt etmedik." diye konuştu.

CHP'nin bir evladı olduğunu belirten İmamoğlu, "Bu şehir için ittifak yaptığımız İYİ Partililerin de oyunu istiyorum, ben Saadet partililerin de AK Parti'li, MHPli hemşehrilerimin de oyunu istiyorum, HDP'li kardeşlerimin de oyunu istiyorum." ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu, bu seçimi milyonlarca insanın alın teriyle kazandıklarını, kazandıkları seçimi 31 Mart akşamı ellerinden almaya, emeklerinin çalınmaya çalışıldığını savundu.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dediklerini anımsatan İmamoğlu, "Tek doğru Hakimiyeti Milliye dedik. Bu ilkelerimizden asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. Bu ülke, demokrasi için, Cumhuriyet için son anına kadar mücadele edecek 82 milyon vatanseverle dolu." dedi.

İmamoğlu, "YSK'yi her gün farklı farklı itirazlarla, gerekçelerle etki altına almaya ve tehdit etmeye çalıştılar. Buna boyun eğdiler. Ben Yüksek Seçim Kurulunu kınıyorum. Şimdi, Yüksek Seçim Kurulu karar açıklıyor, efendim neymiş sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraza göre seçimi iptal etmişmiş. Aynı kurullarla geçen yıl haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçtin, referandum yaptın, anayasa değişti. O zaman anayasa da şaibelidir, Cumhurbaşkanlığı seçimi de. Şaibeli olduğunu düşünmüyorsanız ki İstanbul seçimlerinin, anamın ak sütü kadar helal olduğunu biliyorum. Bu millet bizi seçmiştir."

Adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliği olduğunu belirten İmamoğlu, "Bu millete, özgürlüklerine, demokrasisine kimse ama kimse engel olamaz. Bu ülkede karar vericiler, gaflet, dalalet, hatta ihanet içinde olabilirler ama biz asla vazgeçmeyeceğiz." dedi.

- "Buradayız, hep beraber çalışacağız"

Tüm Türkiye'nin adalet duygusunun kendileriyle birlikte olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Demokrasimizi, Cumhuriyetimizi, bu ülkenin, bu şehrin dünyaya olan itibarını ayaklar altına almak isteyenler olabilir ama biz bu milletin evlatları, 82 milyon insan, bir avuç insana asla bu değerlerini yok ettirmeyecek." ifadelerini kullandı.

Asla vazgeçmeyeceklerini, süreci en sağlıklı şekilde yürütmeye kararlı olduklarını vurgulayan İmamoğlu,YSK kararını büyük üzüntüyle karşılayan, gözyaşı dökenlerin olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"Ağlamasınlar, silsinler gözyaşlarını. Buradayız, hep beraber çalışacağız. Bizden, kavga bekleyenler, bizden huzursuzluk umanlar, bizden bu ülke adına birtakım unsurlar üzerinden kendi emellerine dönüp hareketler bekleyenleri şaşırtacağız. Yarından itibaren her anımı sizlerle paylaşacağım. Demokrasi adına mücadelemizi hep birlikte yapacağız. Yarın sabah Ankara'ya gideceğim. Elbette partimle, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticileriyle, Genel Başkanımla buluşacağım. Elbette, ittifak partilerimizle konuşacağım, hepsiyle konuşacağız. İstanbul için, Türkiye için ve demokrasimiz Cumhuriyetimiz için, Atatürk ve bize emanet ettiği ilkeler için en doğru kararı vereceğiz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın."

Herkesin konuşması gerektiğini aktaran İmamoğlu, "Sanatçıymış, konuşamazmış, konuşacak. İş insanıymış, konuşamazmış, konuşacak, konuşma vakti artık. Artık konuşma vakti." dedi.

İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Ben, niye kabul görmedim söyleyeyim mi size? Ne dedim ben? 'Bir kişiden talimat almayacağım' dedim, 16 milyon insandan talimat alacağım. Ne dedim ben? 'Bana hizmet etmeyin' dedim, 'Bana değil 16 milyon insana hizmet edeceksiniz' dedim. 'Artık, Büyükşehir'de israf yok' dedim. 15 günde elde ettiğimiz bilgilerle alacağımız tedbirlerle sizin haklarınızı nasıl koruyacağımı bildiğim için, 'İsrafa artık izin yok' dedim. Onun için beğenmediler. Ne dedim? 'Artık kişilere, gruplara, partilere, derneklere, vakıflara, cemaatlere yer yok' dedim, millet var millet."

Yola, çocuklarından, eşinden, anne ve babasından helallik alarak çıktığını aktaran İmamoğlu, "Yüksek Seçim Kurulunda o haince kararı alanlara sesleniyorum, ben, buradan verdiğim mesajlarla inanın onların bile çocuklarının, torunlarının hayatlarını kurtaracağım. Onların bile ama buradan herkese ses veriyorum, buradan herkese söz veriyorum, bugün Türkiye'nin ekonomik olarak düştüğü durumu, Türkiye'nin dünyaya karşı itibarsızlaştığı bugünleri örtbas etmek için bir 40 gün 45 gün daha kazanıp pisliklerini temizlemek için bir karar aldırmış olabilirler ama size söyleyeyim, biz güler yüzle, umutla, sevgiyle, saygıyla, hakkımızı söke söke alacağız." diye konuştu.

- "Her şey çok güzel olacak"

16 milyonun insanın emeğine ve vicdanına güvendiklerini aktaran İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben buradan AK Parti'li, MHP'li arkadaşlara, geçmişten bugüne oy vermiş, hatta o partilerde görev almış insanlara, ilçe başkanlarına, il başkanlarına, yöneticilerine, milletvekillerine, herkese sesleniyorum. Bazı insanlar prensipleri için partilerini değiştirir, bazı insanlar için partilerini prensipleri için değiştirir. Ben, her birisinin Türkiye'nin bugünkü durumunu, bize yapılan zalimliği, adaletsizliği, aymazlığı, bu güzel Ramazan akşamında, onları düşünceye davet ediyorum. Bu süreç içerisinde demokrasi adına bizlerin yanına gelmesine bizlerin bu sürecine katkı sunmaya davet ediyorum. Son olarak burada kesinlikle güzel kardeşim her şey çok güzel olacak. Çok güzel olacak. Sakın, güler yüzümüzü kaybetmeyin, sakın yüreğimizdeki umudu kaybetmeyin, umut burada. Buraya kadar alınan bu yanlış kararların altına imza atan, yargıyı tehdit eden insanları bu mübarek Ramazan ayında Allah'a havale ediyorum. Bizim demokrasi ruhumuz onlardan hesap soracak ve kendimi ve bu mücadelemi de sizlere emanet ediyorum."