İYİ Parti, parti ve partiyi temsilen hiç kimsenin bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmadığını, böyle bir çalışmanın hiç olmadığını bildirdi.Partiden yapılan yazılı açıklamada, İYİ Partinin, Türkiye'nin içinden geçtiği bu sıkıntılı günlerde milletin omuzlarına yüklediği görevi yerine getirmek için tüm gücüyle çalışmaya devam ettiği belirtildi.

Ülkeyi karış karış gezerek milletin derdini dinleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere iyi ve cesurlar hareketinin yegane amacının Türkiye'yi yönetme yetkisini alarak ülkeyi ve milleti bulunduğu sarmaldan bir an önce çıkarmak olduğu kaydedilen açıklamada, son dönemde milletin İYİ Partiye olan teveccühünün bazı odakları korkutacağının bilindiği ifade edildi.

Kurulduğu günden bu yana Türk siyasetinde dengeleri değiştiren, yerel seçimlerle birlikte, değişmez sanılanları değiştiren İYİ Partinin, tüm kadrolarıyla, her tür manüplasyona ve saldırıya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Sayın Ümit Özdağ'ın bir süredir mensubu olduğu partimizle ilgili açıklamalarını dikkatle izliyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki ithamları sahip olduğu kariyer ve tecrübesiyle örtüşmemektedir. İYİ Parti olarak talihsiz açıklamalarıyla kendisine verdiği zararı endişeyle izliyoruz. Bu zarar öyle bir noktaya ulaştı ki Sayın Özdağ bir televizyon programındaki iddialarını 11 Kasım Çarşamba günü yaptığı basın toplantısında kelimenin tam anlamıyla 'yalan rüzgarına' dönüştürdü. Milletimizin emin olmasını isteriz ki İYİ Partinin aziz milletimizden sakladığı bir gündemi, bir ajandası, ilişkileri ya da projeleri yoktur ve olamaz."

Açıklamada, İYİ Parti'nin attığı ve atacağı adımları yetkili kurullarında konuşup değerlendirdiği ve son derece şeffaf bir yol haritasına sahip olduğu aktarıldı.

Özdağ'ın iddiaları konusunda ilk ve son kez olmak kaydıyla, aziz milleti bilgilendirme ihtiyacı duyulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İYİ Parti ve İYİ Partiyi temsilen hiç kimse, bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmamıştır. Çünkü zaten böyle bir çalışma hiç olmamıştır. Partinin hiçbir yöneticisi, AK Parti ile gizli ya da açık bir anayasa çalışması yapmamıştır. Önüne geleni FETÖ'cülükle suçlayan iktidar mantığıyla benzeşen, FETÖ'cülük ve FETÖ'cüler iddiası, İYİ Partiye asla yapışmayacak bir lekeleme çabasıdır. Bugünün muktedirleri bile ellerindeki tüm devlet imkanları, istihbarat imkanları, yargı imkanlarına rağmen, İYİ Partinin üzerinde tek bir damla leke bulamamış ve sonuçta 'yerli ve milli' sıfatını teslim etmek zorunda kalmışken Özdağ'ın bu konudaki 'sadık hizmeti' siyaset çöplüğündeki ve vicdanlardaki yerini almaya mahkumdur.

İktidar Partisi'nin grup başkanvekili, Sayın Özdağ'ın her açıklaması sonrasında devreye girip, benzer bir üslupla partimize saldırmıştır. Bu açık izin takipçisiyiz. Ancak aynı iktidar partisinin sözcüsü Sayın Özdağ'ın iddialarını kesin bir dille yalanlamıştır. Bilinmelidir ki İYİ Partiyi, hem AK Parti hem HDP hem PKK hem de FETÖ ile birlikte olmakla itham etmenin dayanılmaz hafifliği aslında psikolojik bir sorunudur. O sorunun çözümü de siyasette değil, psikiyatri bilimindedir."