Yalova Folklor Eğitim Merkezi’nin (YAFEM) 23 Türk Boyları Şöleni ve 14. Basın Mensupları Buluşması bu yıl da başarı ile gerçekleştirildi. Buluşma sonunda dünya kamuoyuna bir de bildiri yayınlandı. “Türk Birliği mutlaka kurulmalıdır” denilen bildiride Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ’ın da kurtarılması için el birliği ile sonuna kadar mücadele edilmesine vurgu yapıldı:

İşte alınan kararlar:

“Türk dünyası gazetecileri; Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki gelişmeler, “Dağlık Karabağ”ın işgali, Doğu Türkistan, Kırım, Suriye, Irak Türkmenleri ve Afganistan Türkleri ile KKTC konuları başta olmak üzere, Ortadoğu’dan Kafkaslara, Balkanlar’dan Orta Asya’ya uzanan Tük Kültür Coğrafyası’nın temel sorunlarını ele almış; yapılan konuşmalar, teklif, öneri ve istişareler neticesinde aşağıdaki kararlar “2020 Yalova Deklarasyonu Covid 19 Dönemi” olarak kabul edilmiştir:

1. Türk kültür coğrafyasındaki soydaş ve akraba topluluklarının yaşadıkları bölgelerde kültürel, sosyal ve eğitim haklarının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çerçevesinde koruma altına alınması; TBMM’de “Türk İnsan Haklarını Koruma Yasası’nın çıkarılması için girişimde bulunulması; Akdeniz ve Ege’deki egemenlik haklarımızın korunması; tüm sorunlarımızla ilgili Türk Devlet ve Toplulukları’nda “ortak kamuoyu”nun oluşturulması; Çin Halk Cumhuriyeti egemenliği altındaki Doğu Türkistan’da, Rusya Federasyonu tarafından ilhak edilen Kırım’da, Irak Türkmeneli ve Suriye, İran Türkmen Sahra bölgesinde ve Güney Azerbaycan bölgesinde yaşanan insani sorunların çözüme kavuşturulması ve insani taleplerin karşılanması noktasında kamuoyunun medya aracılığı ile bilgilendirilmesi uygun görülmüş; yeni dünya düzeninde “Türk Birliği”nin kurulmasının sürekli gündemde tutulması ana hedefimiz olarak belirlenmiştir.

2. Balkanlar’da, Ortadoğu’da ve Asya’da Türkçe’nin yaygınlaşması ve Türk kimliğinin korunması; Afganistan, Pakistan, İran, Irak ile Suriye’deki mülteci kamplarında; Afganistan, Tataristan, Dağıstan gibi ülkelerde Türkçe kursların düzenlenmesi için ilgili kurumların teşvik edilmesi; Türk Kültür Coğrafyası’nda Türkçe yazı ve konuşma dilinin teşvik edilmesi, konuyla ilgili ders araç ve gereçlerin kurs yerlerine ve kursiyerlere ücretsiz ulaştırılması, Latin harfleriyle Türkçe yayınlanan dergi ve gazetelerin her bakımdan desteklenmesi konularında ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunulması; Kitle İletişim ve Sosyal Medya aracılığı ile ilgili kişi ve kurumların dikkatlerinin çekilmesi konusunda çalışmalar yapılması ve Türkiye Türkçesi’nin iletişim dili olarak benimsenmesi konusunda kamuoyu oluşturulması kararlaştırılmıştır.

3. Ermenilerin sözde soykırım iddialarını dünya kamuoyuna kabul ettirme girişimlerine karşılık Türk cumhuriyetlerinin ortak hareketle bilimsel çalışmalarla kamuoyu oluşturması, hazırlanan bilimsel eserlerin başka dillere çevrilerek yaygınlaştırılması, Türk devletlerinin birlikte hareket ederek Dağlık Karabağ işgalinden vazgeçene kadar Ermenistan’a ekonomik yaptırımlar ve ambargo uygulanması, Ermenilerin Ermenistan dışında siyasi ve bürokratik yapılanmalarının takip edilmesi ve Ermeni diasporasına “Dünya Türk Diasporası Hareketiyle” karşılık verilmesi yönündeki çalışmalara destek verilmesinin önemi vurgulandı.

4. Türk Dünyası’nda medyaya yönelik sansürün son bulması, medya mensuplarının haber alma- yapma, hak ve mahremiyetinin ve ifade özgürlüğünün korunması, kamuoyunun her türlü iletişim araçlarıyla bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik çabaların desteklenmesi; bu çerçevede Avrasya coğrafyasında Türk medyasına sansür uygulayan kişi ve kurumların tarafsız ve objektif davranması konusunda uyarılması ve bu yönde girişimlerde bulunulması tavsiye edilmektedir.

5. Doğu Türkistan’da 2017 yılından bu yana yaklaşık 3 milyon insanın ceza ve toplama kamplarında tutulması, uluslararası kamuoyunda kaygı ve endişe ile takip edilmekte olup, bölgedeki 30 milyon Müslüman Türk’ün insani taleplerinin karşılanması ve kampların kapatılması için Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne; 3 yılı aşkın süredir kendilerinden haber alınamayan T.C. vatandaşlarının akıbetlerinin ne durumda olduğu konusunda T.C. Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup yazılması uygun görülmüştür.

6. TÜRK Soyluların ülkelerinden kaçarak çeşitli yollarla ülkemize sığınan soydaşlarımıza ikametlerinin verilmesi, adli sıkıntıları olmayan soydaşlara yönelik deport kararlarının durdurulması, beş yıl ülkemizde ikamet ettiğini belgeleyen soydaşlarımızın T.C. vatandaşlığına geçişlerinin kolaylaştırılması konularında İçişleri Bakanlığı nezdinde temasa geçilmesi ve yaşanan mağduriyetlerin gerekirse medya aracılığı ile sürekli duyurularak kamuoyu oluşturulması kararlaştırılmıştır.

7. Türk Dünyası Gazetecilerinin yaşadıkları ülkelerde yerel, ulusal ve uluslararası basın aracılığı ile lobi oluşturulmasını amaçlayan YAFEM Türk Dünyası Gazetecileri olarak geçen yıl olduğu gibi Anadolu Ajansı tarafından hazırlanmakta olan “Türk Dünyası Haber Paketi”nin bir an önce faaliyete geçmesini talep etmektedir.

8. Gazeteci İsmail Gaspıralı’nın doğum günü olan “Mart’ın 20. gününün” Türk Dünyası Basın Günü” olarak kabul edilmesi konusunda çalışmalar yapılması kararlaştırılmıştır.

9.Türk Dünyası Kültür Başkentleri kutlamalarında TÜRKSOY tarafından dağıtılan Türk Dünyası Basınına Hizmet ödüllerinin her yıl 20 Mart “Türk Dünyası Basın Bayramı” günü anısına dağıtılmasının anlamlı olacağı konusunda fikir birliğine varıldı.

10. Kazan Tatarları başta olmak üzere Türkçe konuşan toplulukların dillerine karşı yapılan baskı, sindirme politikaları ve medeni dünyanın kabul etmeyeceği insani taleplere karşı yasakların getirilmesine son verilmesi, Rusya’nın yeni anayasa düzenlemeleriyle Özerk Türk Cumhuriyetlerinde ve Rusya içindeki Türk azınlıklara yönelik insan haklarını ihlal edecek adımlardan kaçınmasını Türk Dünyası adına ilan ediyor ve bu meselede atılacak adımları destekliyoruz.

11. 2020 Türk Kültür Dünyası başkenti seçilen Özbekistan’ın Hive şehri covid-19 salgın hastalığı dönemine denk geldiğinden ziyaret, faaliyet ve etkinlikler açısından verimli bir dönem geçirememiştir. Bir kez daha Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesini teklif etmekteyiz.

12. Türkiye Cumhuriyeti’ni içten yıkmaya çalışan ve 15 Temmuz 2016 yılında bir kalkışmaya cüret ederek 251 insanımızın şehit olmasına sebep olan FETÖ/PDY örgütünün Tüm Türk cumhuriyetlerinde, özerk Türk cumhuriyetlerinde ve azınlık bölgelerinde sürdükleri çalışmaların engellenmesi konusunda ortak adım atılmasını arzu etmekteyiz. Zira Türk birliğine giden yolun önünde engel teşkil eden bu sinsi yapının bazı Türk cumhuriyetlerinde varlıklarını sürdürmeye çalıştıklarını bilmekteyiz. Türk soylu devletlerin bu konuda ortak tavır almasını beklemekteyiz.

13- Covid-19’a bağlı küresel pandemi nedeniyle ortaya çıkan sıkıntıların aşılmasına yönelik Türk soylu devletlerin işbirliği yapması, sorunların çözümünde güç birliği ile hareket edilmesi arzumuzdur.

14- Batı Trakya’da yaşayan soydaşlarımızın milli kimliklerine bağlı olarak geçmişte yapılan anlaşmalar gereği “Türk azınlık” olarak nitelendirilmesi ve Yunan anayasasında kabul edilmesi İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ilkelerine göre soydaşlarımızın haklarıdır. Bu meselede kamuoyu oluşturulması çalışma sahamızın başka bir önemli meselesidir.

15. Kırım’ın ilhakı,Dağlık Karabağ’ın işgal altında olması, Akdeniz ve Ege’deki kıta sahanlığımız, Irak ve Suriye Türkmenlerin ata topraklarında yaşama hakları, Batı Trakya’daki soydaşlarımızın milli kimliklerini koruması Türkiye’nin beka sorunu olduğu gibi sınır hatlarımızda egemenlik haklarımızın önemli bir yönünü oluşturmaktadır. Balkanlardaki Evlâd-ı Fâtihan ile Irak ve Suriye’deki soydaşlarımız atalarımızın ve geçmiş tarihimizin bize emanetidir. Daha önce yapılmış devletlerarası anlaşmalarda gündeme gelmeyen meselelerde dahi Türkiye’nin tarihi mirası olan haklarını koruması ve bu yönde attığı adımları önemsiyor ve destekliyoruz.

16. Türk soyluların bulundukları bölgelerdeki topaklarını bırakıp başka bölgelere göç etmesinin önlenmesi, yaşadıkları bölgelerde varlıklarına ve milli kimliklerine sahip çıkmalarına yardım edilmesi, azınlık Türk topluluklarının insan hakları çerçevesinde yaşamalarını takip edecek sivil toplum kuruluşlarının oluşturulması, dünyadaki Türk diasporasının evrensel boyutta lobi faaliyetleri yürütmesine zemin hazırlanması, Irak hükümetinde Türkleri temsil edecek siyasi oluşum için girişimlerde bulunulması, Türk devletleri arasında dil birliği ve kültür alışverişi çalışmalarının hükümetler boyutunda yapılması YAFEM Türk Dünyası Gazeteciler Birliği’nin önemsediği konulardır. “