Bugün ağırlıklı olarak Batıolmak üzere, dünyanın her yerinde Türkiye’nin bekası, güvenliği, çıkarları ve geleceği için olumsuz gelişmeler yaşanıyor ve Türkiyesanki çoklu organ yetmezliğine doğru gidiyor! Bunun nedeni ise bizzat iktidar tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin bağışıklık sisteminin çökertilmiş olmasıdır.

Daha geçen ay Avrupa Parlamentosu(AP), Türkiyeile müzakerelerin askıya alınmasını öngören raporu kabul etti. 2018 Türkiye Raporu’nda ülkemiz için tek bir olumlu kelime bile yok! İktidar tabii ki bu rapora veryansın etti. Halbuki; bu raporlarda daha önce Türkiye’deki iktidara methiyeler düzerlerdi. İktidar da Türkiye’de kendisine yönelik muhalefeti baskılayabilmek için“bak çağdaş dünya bizim için böyle güzel şeyler söylüyor” derdi. Burada “sizin için söyledikleri iyi ise güzel, kötü ise tu kaka”yaklaşımı; sizin inanılır, güvenilir ve tutarlı olmadığınızı gösterir.

Dün Zarar Verdiler, Bugün de Veriyorlar!

Elimizi vicdanımıza koyalım ve kendi kendimize soralım; “Bu raporlarda ve Türkiye hakkında yapılan değerlendirmelerde abartı var mıdır?”diye. Tabii ki var! Hatta; FETÖ’nün de dahli var! Ağırlıklı olarak Avrupave ABDolmak üzere; FETÖunsurları dünyanın her tarafında kin, nefret, aldatılmışlık ve intikam duyguları ile görünürde iktidarın, gerçekte ise Türkiye’nin aleyhinde faaliyette bulunuyorlar. Bu kapsamda; yabancı gizli servislere angaje oluyorlar ve hizmet ediyorlar. Demem o ki; dün sevişiyorlardı, ülkemize zarar verdiler, bugün kavga ediyorlar, yine ülkemize onanmaz zararlar vermeye devam ediyorlar. Her ikisi de çağdışı “Siyasal İslamcı”ideolojiye ve geçmişin aklı olan “Yeni Osmanlıcı”hayale sahip!

Bugün ülkemizde; hukuk, adalet, insan hak ve özgürlükleri ile demokrasi adına tüm kazanımlarımız aşındırılmış ve yok edilme aşamasına getirilmiştir. Demokrasinin olmazsa olmazı olan kuvvetler ağırlığı fiilen yok edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kontrol ve denge mekanizmaları patlatılmış ve sistem bir anlamda Ortaçağ’ın yönetim biçimi olan monarşi (tek adam yönetimi) durumuna getirilmiştir. İktidarın, yıllarca görünürde “Milli İrade”fetişizmi yaptığı halde 31 Mart yerel seçimlerinden sonra milli iradeye zerre kadar saygısının olmadığını gördük. Biz bu gelişmeleri ve daha da fazlasını yabancı raporlardan değil, bu ülkede yaşayarak, acı çekerek gördük ve deneyimledik.

Kimmiş Stratejik Müttefik?

Türkiye hakkında ABD’deki gelişmeler ise daha korkunç. Geçen hafta (9 Nisan 2019) ABD’de, Marco Rubiove Bob Menendezadlı iki senatör, Senatove Temsilciler Meclisi’ne “Doğu Akdeniz Güvenlik ve İş Birliği”adlı bir yasa teklifi verdiler. Aynı gün, Mısır Devlet Başkanı Sisi Beyaz Saray’da, ABD Başkanı Trump’la görüşme yaptı ve sonrasında Mısır’ın Ortadoğu’da ABD’nin stratejik müttefiki olduğunu açıkladı. Bu yasa ile;

ABD’nin Doğu Akdeniz’deki stratejisine yeni bir şekil veriliyor,

İsrail, Yunanistanve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Doğu Akdeniz’deki enerji ve güvenlik alanında ortaklığı ve girişimleri destekleniyor,

Yunanistan ve GKRY’ye parasal destek veriliyor,

GKRY’ye yönelik silah ambargosu kaldırılıyor,

Türkiye’nin S-400hava savunma silahını alması durumunda F-35’lerin Türkiye’ye teslimi durduruluyor.

Herkes Türkiye’ye Baskı ve Şantaj Uyguluyor!

Yine geçen hafta, ABDKongresi’nin Silahlı Kuvvetler Komitesiüyeleri Jim Inhofeve Jack Reedile Dış İlişkiler Komitesi’nin kıdemli üyelerinin beraberce kaleme aldıkları ve New York Times’da yayımlanan “Ya ABD Savaş Uçağı Ya da Rus Füze Sistemi. İkisi Birden Değil”başlıklı ortak bildiri ve 10 Nisan 2019’da 15 Senatör tarafından ortak imzayla verilen sözde Ermenisoykırımının tanınması ile ilgili olarak verilen yasa teklifi ise ülkemiz hakkındaki olumsuz gelişmelerden sadece birkaçı.

Geçtiğimiz gün, ABD'ninTürkiye Büyükelçisi olması beklenenDavid Michael Satterfield, ABDSenatosu Dış İlişkiler Komisyonu’nun sorularını yanıtlarken; Türk-ABDilişkilerinin zorlu bir dönemden geçtiğini, Türkiye’nin doğru stratejik kararları vermesi için baskı yapacağını söyledi.

Evet, herkes Türkiye’ye baskı ve şantaj yapıyor. Şantaja gerek kişisel gerekse ülke olarak bir kere izin verirsen, artık arkası kesilmez. ABD, şantaj yaparak papazını aldı! Aynı şeyi Merkelliderliğinde Almanyada yaptı. ABDbaskı yaparak, Türkiye’nin Çin’den almaya karar verdiği teknoloji transferini de içeren hava savunma füzelerini iptal ettirdi. Türkiye,15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra Rusyatarafına savrulduğu için S-400füzelerini almaya karar verdi. Halbuki kısa bir dönem önce de Rusya’ya karşı NATO’yu yardıma çağırmıştı. Böyle bir iradeye kimse güvenmez, sadece kullanmayı düşünür.

Boşuna Gayret, Öldüremezsiniz!

Bunlar başımıza hep iktidarın Cumhuriyetimizinkurucu ideolojisinden ve onun “yurtta barış, dünyada barış”ilkesinden vazgeçmesinden, hayaller peşinde koşan, gerçekçi ve akılcı olmayan ve tarihimizin bin bir çileyle dolu acılı geçmişinden ders almayan dış politika yanlışları yüzünden meydana geldi. Aynı rotada seyrettiğimiz sürece, daha da büyük felaketlere müncer olacağız.

Bugün, Türkiye’nin çağdaş dünyaya satabileceği tek bir ihraç ürünü var. Bu da Atatürk’tür.Yeni ZelandaBaşbakanıbile bu konuda ders verdi. Atatürk’ü ve yaptıklarını çıkarırsanız, geriye karanlık Ortaçağkalır. İktidar bunu beceremese de Atatürk’ü bilerek ve isteyerek öldürmeye kalktı. Ama Atatürkaksine büyüdü, daha da büyüyecek! İktidarın bilmediği ve anlayamadığı şey; fikirlerin baskıyla, yasaklamayla, sahibinin adını kaldırmakla silinemeyeceği ve öldürülemeyeceği idi!