Normal olarak her zaman bizi yönetenleri eleştirmek işin kolayı olarak görülür. Habire yapılan hatalardan bahsedilir. Onları olumlu yönlerini esgeçerek devam edilir. Ama gerçek gazetecilik bu değildir. Olayları tarafsız olarak ele almak gerekir. İşleri objektif olarak değerlendirmek alışkanlığınıa kazanmalıyız. Bence yapılması gerekende budur. Ama böyle düşünüp görmeye çalıştıkça yapılan hataları yanlışlarıda görmeden, söyleyip yazmadan geçemiyoruz. Bence olayların iki tarafını eşit olarak hemde tarafsıca değerlendirmemiz gerektiğine inanarak devam etmeliyiz. Ülkemizde olanlara baktığımızda herşey güllük gülistanlık değil malesef. Bu her ülkedede vardırda bizde daha çok var. Bizim ülkemizde çocuklarına bakamadığı, geçinemediği için kendisini yakanlar var. Bazılarıda yani deyim yerindeyse tuzu kuru olanlar bu gibi cana kıymaları dahi şov diyecek kadar kendilerini yitirmiş durumdalar. İnsan kendisini neden yakar? Durup dururken yaşamına önemli bir nedeni olmadan neden son verir? Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Yapacak bir şeyi kalmamıştır. Bu arada psikolojiside bozulmuştur. Dayanamaz yaşamına son verir. Allah kimseyi bu gibi çıkmazlara mecbur etmesin. Üzülmemek, hayıflanmamak elde değil. Kimselerde onun yerinbde olmak istemezler. Bir tek benim mi zoruma gidiyor bilmiyorum ama çocuklarımız, gençlerimiz son günlerde artarak şehit olmaktalar. Gencecik geleceğimizin karamasına devam edilmektedir. Allah onların mekanlarını cennet etsin. Ruhları şaad olsun. Geride kalanlarımızada sabırlar, metanetler versin. İnşallah bu çocuklarımızı şehadet haberlerini bir daha almayızda huzurumuz yerine gelir. Ulusumuzun morali bozuk. Sinirler gergin. Geçinemebilmek için kılı kırk değil 80 yarıyorlar. İşsizlik desen aldı başını gidiyor. Biz biran önce yapılan hataları görerek kendimize gelmeliyiz.

Üretimimiz yok.

Tarlalar boş.

Fabrikalarımız satılmış.

Birde deprem gerçeği var.

En ufak bir sarsıntıda evler depreme dayanıklı olmadığı için yıklıyor. İnsanlarımızı kaybediyoruz. Son depremlerde olanları hep gördük. Uzman olanlar önceden gördüklerini söyleyip yazıyor ama dinleyen kim? Bu gibi durumlara karşı alınan ömlemler yok denecek kadar az. Oturulan binaları neredeyse tamamı depreme dayanıklı değil. Biz bir an önce bu durumlara gerekli önlemleri almak zorundayız. Çeşiti olumsuz yerlere para harcamaktansa öncelkiklerimiz görerek gerekli tedbirleri bir an önce alamalıyız...

Hepinize sağlık ve huzurlarla dolu günler dilerim.

***

Gahbe gençlik geldide geçti yelgibi

Dadı da damağımda kaldı da bal gibi...