Değerli okurlar, bazen hukuk öyle karışık gözükür ki, okumaktan dahi korkarız. Ancak ne kadar çok hukuk konularına aşina olursak,  karşılaştığımız hukuk sorunlarını çözmemizde o kadar kolay olur. Hiç şüphesiz kişiler hayatları boyunca çeşitli problemlerle karşılaşır,  genel olarak problemleri çözümleyerek, karar vererek ve verdiği kararları uygulayarak yaşarlar. Hiç şüpesiz önemli problemlerden biri de ‘’hukuk problemleri’’ dir. Ülkelerarası yaşamın gelişmesi yeni hukuki sorunlarıda beraberinde getirmiştir. Amacımız mümkün olduğu kadar sizlerin  hukuki problemlerinizin çözümünde hukuki yolları göstermek ve bir nebzede olsa  katkıda bulunmaktır. 

Ülkelerarası hukuk kurallarına göre ; bir mahkeme kararı veya bir resmi belge yasal sonuçlarıyla birlikte ancak verildiği ülke sınırları içerisinde geçerlidir ve ancak ilgili ülke sınırları içerisinde hüküm ifade eder. Ülkelerarası yaşamın hızla geliştiği günümüzde, devletler diğer devletlerin vermiş olduğu mahkeme kararlarının kendi ülkelerinde uygulanabilmesini kabul etmişlerdir ve  bunuda birtakım yasal şartlara bağlamışlardır. 

Bu hafta sizlerle, geçen haftalarda üzerinde durduğum ülklerarası hukuk konusunda oldukça önemli olduğunu düşündüğüm,  tanıma ve tenfiz konusunda sorulan birkaç konuyu paylaşmaya çalışacağım.

Öncelikle belirtmek gerekirse,Türkiye Cumhuriyeti ile mahkeme kararının verildiği yabancı devlet arasında karşılık esasına dayanan bir anlaşmanın bulunması gerekir. 

İlamların yani mahkeme kararlarının karşılıklı olarak tanıma ve tenfizine ilişkin bir anlaşma varsa tanıma ve tenfiz bu anlaşmanın tanıdığı imkanlar içerisinde geçerli olacaktır.  

Tanıma ve Tenfiz davalaında duruşma yapılması gereklimidir?

Tanıma ve Tenfiz davalarında yasal olarak  duruşma yapılması gereklidir ,bu davada evrak üzerinden yargılama yapılıp karar verilemez.  Tanıma ve Tenfiz davasında yetkili  mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Hemen belirtelim ki,  ilgili kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer ikametgahı değildir.  Türkiye’deki muhtar kayıtlarındaki adresi  ikametgahı olarak kabul edilir. Türkiye’de ikametgahı  yoksa Ankara, İstanbul, İzmir mahkemeleri yetkilidir. Tanıma ve Tenfiz davasında görevli mahkeme ise Aile Mahkemesidir. Eğer ilgili kişinin bulunduğu bölgede Aile Mahkemsi yoksa Asliye Hukuk mahkemesi yetkilidir. 

Türkiye mahkemeleri için tanıma ve tenfiz davalarında gerekli olan belgeler:

* Tanıma ve tenfiz şartlarının incelenmesinde yabancı mahkeme kararının, bu kararı veren mahkemenin hukukuna göre kesinleşmiş olması şarttır. Alınan mahkeme kararının kesinleşmiş olduğunu gösterir bir  ibarenin  kararın üzerinde mutlaka bulunması gerekir. Yani  Evrak üzerinde ilgili mahkeme kararının hangi tarihte kesinleştiğine dair  bir ibare mutlaka bulunmalıdır. Yurtdışında verilmiş olan mahkeme kararına itiraz edilmişse, temyiz veya benzeri bir üst mahkeme tarafından inceleniyorsa karar kesinleşmemiş olduğundan tanıma;  yani mahkeme kararının Türkiye'de kabülü mümkün olmaz. 

*Tanıma ve tenfize konu olan  yabancı mahkeme kararının aslı veya kararı veren mahkeme tarafından onaylanmış örneği yani tasdikli sureti. Mahkeme kararı üzerinde mutlaka mühür olmalıdır.

*Mahkeme kararına eklenecek Apostil Şerhi. (Kararı veren mahkeme veya yetkili noter tarafından evrakın ön sayfasına veya arka sayfasına eklenecek bir mühür veya bilgi notu.)

*Elinizdeki yabancı mahkeme kararının yeminli bir tercüman veya Türk konsolosluğu aracılığıyla Türkçe’ye çevrilmiş ve onaylanmış olması gerekir.

Bütün bunlara ek olarak ; bir avukat aracılığı ile  yürütülecek davalarda,  yurtdışındaki Türk konsolosluğundan  alınacak vekaletname resimli ve içeriğinde; “yurtdışında verilmiş mahkeme kararlarının tanınması ve tenfzi davası açmaya yetkili” şeklinde bir ibare  kesinlikle bulunmalıdır. Ayrıca geçerli nüfus cüzdanı ve ''aslı gibidir'' şeklindeki ibarenin bulunduğu  pasaport fotokopisi dosyaya ekli olmalıdır. 

Tanıma ve Tenfiz davaları sadece boşanma davaları için mi şarttır?

Tanıma ve tenfiz davaları uygulamada daha çok boşanma davalrında karşımıza çıkmaktadır. Ancak yasal olarak baktığımızda  yabancı bir devletde hukuk davalarına ilişkin  verilmiş  mahkeme kararlarını da kapsamaktadır. Örneğin evlad edinme ile ilgli mahkeme kararı vaya bir alacak davasına ilişkin bir yabancı devlet mahkeme kararının,  Türkiye’de hukuksal olarak  geçerli olabilmesi  için tanıma ve tenfiz davasının açılması ve Türkiye’deki yetkili mahkemelerden  karar alınması gereklidir. 

Değerli okurlar bu haftalıkta bu kadar, hepinize haktan ve hukuktan hepsinden önemlisi adaletten yana barış dolu bir hafta diliyorum.