Önce şunu vurgulayalım:

Trump ve müttefikleri Suriye’ye operasyon yapacaklarını söylemelerinden sonra bunun sadece bilgisayar oyunu olduğunu ve güç gösterisine döneceğini söylemiştik. Daha doğrusu, yeni silahların Suriye’de deneneceğini görmüştük.

Amerika, yeni geliştirdiği akıllı füzeleri denedi. Fransa ve İngiltere de yeni uçaklarını devreye soktu. 

Bu saldırılar aynı zamanda İsrail için büyük tehdit ve tehlike olarak gösterilen İran için de bir gözdağı niteliği taşıyor. Aynı zamanda Rusya’ya da “Bölgede ve Akdeniz’de biz da varız” mesajıdır.

Nitekim böyle de oldu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan,  "Dünyanın iki yaramaz çocuğu gelmişler başkasının evini talan ediyor, güç gösterisi ve kabadayılık yapıyorlar. Suriye'de silah denemeleri yapıyorlar" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da konu ile ilgili açıklamasında “En güçlü silahlar Ortadoğu’da deneniyor” diyerek konunun önemine vurgu yaptı.

Önce MHP Genel Başkanı Aycan’ı dinleyelim:

“Dünyanın iki yaramaz çocuğu gelmişler başkasının evini talan ediyor, güç gösterisi ve kabadayılık yapıyorlar. Suriye'de silah denemeleri yapıyorlar. 10 bin kilometre uzaklıktan gelen Amerika'nın Suriye'de ne işi var? Amerika ve Suriye'nin yanlış politikaları öldü denilen Rusya'nın da dirilmesine sebep olmuştur. Rusya'nın 500 yıllık hayali gerçekleşmiş ve Akdeniz'e inmiştir. Artık kabul etmek zorundayız. İstesek de istemesek de bir Rusya gerçeği var.Şimdi iki ülke güç yarışı içerisindeler." Aycan, Suriye'nin kendi halkı üzerinde kimyasal silah kullanması nedeniyle üç ülke tarafından bombardımana tutulmasını doğru bulduklarını belirterek, "Her ne kadar Amerika'nın politikalarını desteklemesek de Suriye'nin bugün ki halinden sorumlu olan Esed'in oradaki insanlara zulüm etmesini, katletmesine göz yumulmaması gerekiyor. Kimyasal silah kullanan Esed'e karşı bu cevabın verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

İster kabul edin, ister etmeyin Suriye üzerinde oynanmakta olan oyun dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Gelecekte de devam edeceğini görmekteyiz. Nitekim, füze saldırılarından sonra ABD Başkanı Trump “Suriye’de kalıcı olacağız” mesajlarını vermiştir. 

Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı da bu oyunu gördüğünü söyleyenlerin başında yer alıyor. Söylediklerini dinleyelim:

"Ben demeyi değil biz demeyi kadınlarımızdan öğreneceğiz. Sadece bu ülkenin kadınları değil bütün dünyanın kadınları dünyayı yeniden inşa edeceklerdir. Burnumuzun dibinde bir savaş var. En güçlü silahlar Ortadoğu'da deneniyor. En modern silahlar Ortadoğu'da deneniyor. Ne üzerinde deneniyor, kobaylar üzerinde mi? Hayır. Arap halkları üzerinde deneniyor. İnsanlar üzerinde deneniyor bu silahlar. Kendi ülkelerinde yapmıyorlar bunu, başka bir ülkede ve insanlar üzerinde deniyorlar. Suriyeli kadınlar, 100 binlerce kadın var bugün Türkiye'de Suriyeli. Dünyanın dört bir tarafına dağılmak isteyebilirler. Büyük acı ve dramları yaşayan Suriyeli kadınlar. Eğer onların acılarını yüreklerimizde hissetmiyorsak kendimizi insan sınıfına koyamayız. Onların acıları değildir. Bulundukları coğrafyadan acıyla, kanla, gözyaşıyla koparılıp başka yerlere gönderildiler. Bombalar yağıyor o kadınların, ailelerin, çocukların üzerine. Ama sesleri dünyada bizim istediğimiz yankıyı oluşturmuyor. Yeni bombalar denenirken, bu ülkeyi yöneten Ankara'daki beyler, 'Çok iyi oldu, iyi ki bomba attı'diyorlar. Bunu söyleyen insanların yüreğinde insan sevgisi yoktur. İnsanlık yoktur bunu söyleyenlerde. Meydan meydan çıkıp 'demokrasi' diye konuşuyorlar, 'insan hakları'diye konuşuyorlar. İnsanın öldürülmesinden zevk alan insan olamaz. İnsanın öldürülmesinden zevk alınmaz, böyle bir şey yok. Bugün gelinen süreçte birlikte oturup düşünmemiz lazım.”

Konuyu toparlayalım:

Füze saldırısından sonra “Esad ile devam “ kararı, bu işin tamamen şovdan başka bir şey olmadığını göstermiyor mu?

Saldırılarda Esad’a dokunulmadı. Maliyeti 240 milyon dolar olan saldırıların tamamen silahların bu ülkede denendiği gerçeğini de ortaya koyması açısından önemsenmelidir.

Daha önce Amerika ile Rusya arasında yapılan görüşmelerde ve anlaşmalarda iki süper gücün savaşmayacağı kayıtlar altına alınmıştı. Rusya’nın saldırlar karşısındaki tutumu da bunu gösteriyor. Kaldı ki, Trump da açıklamalarında saldırılarını bu kadarla sınırlı kalacağının altını çizmişti.

Bundan sonrası daha da önemlidir.

Konunun Türkiye’yi de yakından ilgilendiren kısımları var. Ülkenin güvenlik çemberinin tamamlanması için Menbiç ve Fırat’ın Doğusuna yapılması planlanan operasyonların gerçekleşmesi gerekiyor. 

Her ne kadar Cumhurbaşkanı” Devam edeceğiz, bizi kimse durduramaz” diyorsa da bunun eskisi kadar kolay olamayacağını da gelişen olaylardan anlayabilmekteyiz.