2014 Dünya Kupası sırasında Brezilyalı seyircilerle gerçekleştirilen araştırmada takımlarına aşırı bağlı taraftarların canlı maç izlerken daha fazla stres yaşadığı ifade edildi.

Stress and Health Dergisi’nde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre aşırı taraftarlığın birçok sağlık sorununa yol açabileceği kaydedildi. Bu kişilerde stres hormonu olan kortizolün zaman içinde baskılanmış bir bağışıklık sistemi (öksürük, soğuk algınlığı, alerji) kilo alımı ve yüksek tansiyona sebep olabileceği belirtildi. Daha önce yapılan araştırmadalarda da önemli maç günlerinde taraftarlar arasında kalp krizlerinde artış yaşandığı araştırmanın sonuçları arasında yer aldı.

“SİNİRLİ VE ÖFKELİ TARAFTAR İSHAL OLABİLİR”

İnsanların çevresinde olan olaylar ya da kendi yaşadıkları, bazen heyecan duymak için katıldıkları faaliyetlerin duygu durumlarını olumlu ya da olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Enis Balkan, “Heyecanlandığımızda ya da bizi kötü hissettiren durumlarda sinir sistemimiz adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi hormonlarının salgılanmasına yol açar. Bu çerçevede spor müsabakalarını izleyen taraftarların sağlığında problemler oluşturabilir” diye konuştu.

Futbol maçındaki taraftarlardan örnek veren Dr. Balkan, “Takımı istediği performansı göstermediğinde kızar, sinirlenir ve öfkelenir. Bu durum yukarda tanımladığımız hormonların salınımına yol açar. Bu hormonların etkisiyle solunumu hızlanır, kalp atım sayısı artar, kan basıncı yükselir, kasları gerilir, sindirim sisteminde değişimler olur, karnında midesinde ağrılar başlar, ishal olabilir. Yine bu etki ile bağışıklık sistemi baskılandığı için enfeksiyonlara açık hale gelir” ifadelerini kullandı.

HASTA KİŞİLER RİSK ALTINDA

Sağlıklı kişilerin uzun sürmemesi halinde bu değişikliklerden olumsuz etkilenmeyeceğini ifade eden Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Balkan, “Ancak vücutta önceden var olan bazı durumlar bu dönemde de yaşamı tehdit eden olumsuzlukların çıkmasına neden olabilir. Örneğin önemli final maçlarının seyircileri arasında yapılan araştırmalar bu maçlarda kalp krizi geçirme olasılığının arttığını göstermektedir. Yine bu durumlarda saldırganlık eğilimlerinin artması da gözlenen bir durumdur” dedi.

“KALP HASTALIĞI OLAN MAÇLARA GİTMESİN”

Konunun çözümünde kişisel olarak yapılacaklar konusunda tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Enis Balkan, “Stresle baş etmeyi öğrenmek, yani kendi stresini yönetebilecek bilgi ve donanıma sahip olmaktır. Yaygın olarak söylenen ‘keskin sirke küpüne zarar verir’ sözünü hatırda tutmak ve öfke yönetimini öğrenmek gerekir. Yine de stadyum gibi büyük kalabalıkların bulunduğu ortamlarda heyecanlanmamak ve etkilenmemek çok zordur. Kitle psikolojisi çerçevesinde ne kadar dirense de çoğunluk aynı heyacanı duyar ve etkilenir, sinirlenir, öfkelenir, hatta bazıları zarar görür. Kalp ve damar hastalıkları olan kişilerin maça gitmemesi belki en akla yakın öneri olabilir” diye konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Enis Balkan, “Çözümü çok da kolay olmayan bu durumlar için toplumsal olarak yapılabilecekler, müsabakalarda gerginlik arttığında ortamı sakinleştirecek tedbirler alınması, toplumsal olarak taraftarların kutuplaşmalarının önleyici söylemler, karşılaşmaların adil yönetilmesi, müsabaka ortamında çalınacak sakinleştirecek müzikler ile daha iyi ortamlar yaratılması önerilebilir” ifadelerini kullandı.