Nazarbayev, ülkesinin 30 yıllık bağımsızlık sürecini "Egemen Qazaqstan" gazetesinde yayımladığı "Bağımsızlık Dersleri" başlıklı makalesinde değerlendirdi.Bağımsızlığı, ülkesinin en kutsal değeri olarak nitelendiren Nazarbayev, "Yakında en kutsal değerimiz olan ülkemizin bağımsızlığının yıl dönümünü kutlayacağız. Otuz yıl önce, dünya görüşümüzün ve kimliğimizin temelinde bilinçli olarak özgürlüğü seçtik. Bahsi geçen süre, insanlık tarihi için anlık olsa dahi Kazakistan için büyük bir kilometre taşıdır." görüşünü paylaştı.Nazarbayev, eski zamanlarda Saka, Hun ve daha sonra kahraman Türk babalarının büyük bozkırda büyük bir ulusu inşa ettiklerini hatırlatarak, "Ağır savaşlar ve uzlaşmaz düşmanlıklar nedeniyle birçok halkın göç ettiği, kuma dövülmüş taşlar gibi dağıldığı ve paramparça olduğu zor zamanlara rağmen Kazaklar asıl meskenlerini ve Türk halklarının ata yurdunu koruyabildi." ifadesini kullandı.Geçen yüzyılda halkının, "Büyük Kıtlık" olayları, İkinci Dünya Savaşı ve Josef Stalin yönetiminin kanlı baskısı gibi felaketlerin ardından çeşitli ekonomik sorunlarla mücadele ettiğine dikkati çeken Nazarbayev, "Sovyetler Birliği'ndeki 70 yıllık varlığımız ülkemiz lehine sonuçlanmadı." değerlendirmesinde bulundu.Nazarbayev, bağımsız Kazakistan'ın gençliğinin bağımsızlığa giden yolun ne kadar acı verici olduğunu bilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu geçmişe saygı duymak ve ondan ders almak için gerekli. Bunun için bağımsızlığa babalarımızın kanıyla gelen kutsal bir değer diyorum." ifadesine yer verdi.Cumhurbaşkanlığı görevi boyunca halkının güvenini kazanmak için çalıştığını kaydeden Nazarbayev, "Otuz yılda halkımı kimseye muhtaç ettirmedim. Ülkemizi en gelişmiş 40 ülkeden biri yaptım. Bu zaman zarfında bilim ve kültür alanlarında dünya genelinde başarılara imza atan yeni bir nesil yetişti. Başkentimiz sıfırdan inşa edildi. Benim en büyük başarı ve mutluluğumun bu olduğuna inanıyorum." düşüncesini dile getirdi.Nazarbayev, en büyük miraslarının babalarının bıraktığı toprakları olduğunu ve 30 yıllık bir süre içinde komşularıyla sınır belirleme çalışmalarını barışçıl yollarla çözerek büyük bir başarıya imza attıklarını belirterek, toplam uzunluğu 14 bin kilometre olan sınırlarının belgelenmesinde, yapıcı bir müzakere sürecini organize etmenin kolay bir iş olmadığını kaydetti.