Son günlerde yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konusundaki gelişmeler, sonbaharda sanki erken genel seçim olabileceği ihtimallerini artırıyor. Her ne kadar, şu an için bu pek dillendirilmiyorsa da, siyasi kulislerde böyle bir seçimin olabileceği konusunda birçok kesimden görüşlerin yansıtıldığını görmekteyiz.

 

Önce önümüzdeki tabloya bakalım:

 

Yeni Anayasa için Meclis’te grubu bulunan 4 siyasi parti temsilcisi bir masada buluşup, bunun çalışmasını yapacaktı. Ancak, Yeni Anayasa’da iktidar partisi AK Parti tarafından Başkanlık sistemin de getirilmeye çalışılması masanın dağılmasına neden oldu.

 

Başbakan Davutoğlu, 4 parti temsilcilerinin bir araya gelip, görüş ayrılıkları olsa bile bunları uzlaşma ile çözebileceklerini söylüyor. Yeni Anayasa çalışmalarına başlanması gerektiğini vurguluyor. Davutoğlu “Bu olmazsa biz AK Parti olarak tek başımıza Anayasa’yı yapacağız” diyor.

 

Ana muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yeni Anayasa çalışmalarında Anayasa’nın ilk 4 maddesinin kesinlikle değişmesine karşı olduklarını söyleyip, “Başkanlık sisteminin de dayatılması karşısında biz bu masada olmayız” dedi. Zaten masadan ilk kalkan partinin de CHP olduğunu biliyoruz.

 

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin görüşlerinin de Kılıçdaroğlu’ndan farklı olmadığını gördük. Bahçeli de Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini belirtip, Başkanlık sistemine karşı olduklarının altını çizdi.

 

PKK’nın siyasi uzantısı HDP’liler, şu anda Başkanlık sistemine karşı olduklarını söylüyor. Ancak, Eş Başkan Selahattin Demirtaş “Anayasa’da köklü değişikliklerin olmasından yanayız” diyor. Özellikle Anayasa’daki “Türklük” kelimesinden rahatsızlıklarını dile getiriyor.

 

Özetle 4 partinin şu an için bir araya gelip uzlaşması mümkün görünmüyor.

 

Şimdi gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan cephesine.

 

Erdoğan, hem Yeni Anayasa, hem de Başkanlık konusunda son derece iddialı ve kararlı bir çizgide bulunuyor. En kısa zamanda da Yeni Anayasa çalışmalarına başlanması gerektiğini söyleyip, Başkanlık sistemini de savunuyor. “Eğer Meclis’te uzlaşma sağlanamazsa bunu millet çözer” diyor.

 

Bunun anlamı referandumdur.

 

Ancak, referanduma gidilebilmesi için Meclis’ten karar çıkması gerekiyor. AK Parti’nin oyları buna yetmiyor. 14 milletvekilinin daha buna “evet” demesi gerekir. Bu milletvekilleri nereden bulunacak?

 

CHP, MHP ve HDP kesinlikle referanduma “evet” demeyeceklerini söylediler.

 

Başbakan Davutoğlu son yaptığı açıklamada “Biz, kirli pazarlıklar içinde olmayacağız. Milletvekili ayarlama ve transfer gibi bir oyunun da içinde olmayız” dedi.

 

Bize göre doğru olanı da budur.

 

O halde bu şekilde sorun nasıl çözülür? Meclis kilitlenir, referanduma da “Evet” oyu çıkmaz.

 

AK Parti tarafından hazırlanacağı ifade edilen yeni Anayasa’nın ve Başkanlık siteminin millet tarafından kabul edilmesi için bundan sonra atılması gereken adım, bir erken seçim olacaktır.

 

Biz, bu nedenle Sonbahar da “Bir erken ve baskın seçim olabilir mi?” görüşünü ortaya attık.

 

Başbakan Davutoğlu, daha önce yaptığı açıklamada “Hiç kimse heveslenmesin. Biz 4 yıl bu ülkeyi yöneteceğiz. Erken seçim de olmayacaktır” demişti.

 

Ancak, eğer Cumhurbaşkanı Yeni Anayasa ve Başkanlık sisteminde dayatırsa bu sorun nasıl aşılacaktır? Çünkü görebildiğimiz kadarı ile Erdoğan bu konuda kesin kararlı görünüyor ve mutlaka Başkanlık sistemine geçilmesi için çaba gösteriyor.

 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bu konuda yaptığı açıklamalarda hep “Gerekirse Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi millete götürülecektir” vurgusu yapıyor.

 

Erdoğan’a yakın medyada da bu konu enine boyuna gündeme taşınıyor.

 

Sonbahara kadar Anayasa yazımının tamamlanması bekleniyor. Bu zamana kadar da Güneydoğu’daki PKK’ya karşı güvenlik güçlerinin temizleme harekâtının sona ermesi gerçekleşecek. MHP ve HDP’nin toparlanmasına fırsat verilmeden gidilecek bir seçimin AK Parti’yi % 52 oyla iktidara getirebileceği hesapları yapılıyor. Böylece hem Anayasa’nın hem Başkanlık sisteminin AK Parti oyları ile Meclis’ten geçebilmesi de böylece gerçekleşmiş olacak.

 

Hesaplar bunun üzerine kurulurken, yapılan son kamuoyu araştırmalarının da aynı doğrultuda çıktığı iddia ediliyor. CHP’nin oylarında da bir hareketlenmenin görülmediğine dikkat çekiliyor.

 

Yaz ayları boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt gezilerine başlaması ve Başkanlık sistemi konusunda çalışma yapmaya hazırlanması da sonbaharda bir erken genel seçim olasılığını artırıyor.