ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2021'in sonbaharında seçim yapmanın makul olduğunu savunarak, "Erdoğan, biraz ekonomiyi düzelttikten sonra seçime giderim diye düşünüyor büyük bir ihtimalle ama görünen tabloda bu, mümkün görünmüyor." dedi.Kılıçdaroğlu, Karar TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.Bu ülkede bağımsız yaşamak istediklerini, bir egemen gücün gölgesini asla kabul etmeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:"İdlib'de 33 askerimiz şehit edildi, şehit edenler belli, siz koşa koşa Putin'e gittiniz. Putin aldı, kapıda kaç dakika beklettiğini kronometreyi koydu, televizyonlardan izletti. Erdoğan kapısında dakikalarca bekledi, sonra içeriye aldı. Bu, benim onurumu zedeliyor ama onun onurunu zedelemedi. Onun için diyorum. Burada, Erdoğan artık bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir, egemen güçlere karşı Türkiye'nin çıkarlarını savunacak noktada değildir. Bakın, bu lafın çok iddialı olduğunu biliyorum ama bunu bilerek söylüyorum."

"Mısırla niye kavga ettiler?, Doğu Akdeniz'de niye dışlandık?" sorularını soran Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin şu anda dış politikada en zayıf dönemini yaşadığını, Filistin, Mısır, Libya, Suriye, Irak, İran, Rusya ve Yunanistan dahil "barışık olduğu" hiçbir ülke bulunmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu,"Yunanistan Dışişleri Bakanı Türkiye'ye gelecek, Türkiye'de kalkacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne meydan okuyacak. Yunanistan bunu yapar mıydı? Kimin sesi çıktı? Erdoğan'ın sesi mi çıktı, çıkamaz, mümkün değil. Koltuk derdine düşerseniz memleketi bu hale getirirsiniz. Bir yöneticinin temel felsefesi ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaktır, kendi koltuğunu değil." diye konuştu.

Biden'ın "soykırım" nitelemesinin ardından S-400'ler sebebiyle ilave yaptırımların uygulanması gibi daha kötü senaryoların gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Halk Bankası olayı var, Rıza Sarraf'ın orada itirafçı olduğu söyleniyor, kimlere rüşvet verdiği, ne kadar rüşvet verdiğini açıkladığı söyleniyor." dedi.

"Bunlar size gelen özel bilgiler mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bunların Amerika'daki temsilciden gelen bilgiler olduğunu, tutanakların bir süre sonra tamamen yayınlanacağını ve gerçeklerin ortaya çıkacağını söyledi.

Tayin edilen büyükelçiyi üç aydır kimsenin muhatap almadığını, güven mektubunu veremediğini, davet bile edilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin böyle bir duruma hiç gelmediğini savundu.

Kılıçdaroğlu, dış politikada yetişmiş insanlar olduğunu belirterek "Allah aşkına siz oraya eski bir milletvekilini hangi gerekçeyle gönderdiniz. Rüşvet alandan büyükelçi yaptılar ya. Rüşvet alan adam büyükelçilik yapar mı ya, bayrak taşıyor. Türkiye'nin bir itibarı, bir saygınlığı var." diye konuştu.

Salı günü konuşma yaptığını ve çarşamba günü Erdoğan'ın grup toplantısı yapmasını beklediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Yapmadı. Niye yapmadı? Benim söylediklerime cevap veremiyor, veremez de zaten. 128 milyar dolarla ilgili de salı toplantı yapmıştım, çarşambayı bekledim ne söyleyecek diye, o gün de yapmadı. Çünkü herkes bekliyordu, Erdoğan konuşacak çarşamba günü ne söyleyecek acaba diye ama yapmadı. Eğer siz, bütün sorulara yanıt vermiyorsanız o zaman sizde bir sorun var, bir şeyler yanlış gidiyor demektir."

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin S-400'lerin aktif hale getirilmesini istemesine ilişkin bir soru üzerine, bunun aktive edilmeyeceği söyledi. Bahçeli'ye burada bir görev düştüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, "Süre versin, 6 ay içinde aktive etmezlerse hükümetten desteğimi çekeceğim...Yiğit adamsa bunu yapsın. Niye yapmıyor?" dedi.

- "Bay Kemal olmak kolay bir şey değil"

Kılıçdaroğlu, "Bay Kemal dendiği zaman ne hissediyorsunuz?" sorusuna ise "Gülümsüyorum" yanıtını verdi. Bir insanın, muhatabını, rakibini veya bir başka partiyi eleştirebileceğini ancak söyleyecek bir söz bulamıyorsa başka yöne savrulacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bay Kemal de onun savrulduğu bir başka alan. Ben de ona şöyle söylüyorum. Bay Kemal olmak kolay bir şey değil yani. Dürüst adam olacaksınız, yolsuzluk yapmayacaksınız, kul hakkı yemeyeceksiniz, onurlu duracaksınız, birisi sana mektup yazdığında 'aptal olma' dediğinde sen bunu onur meselesi yapıp, en ağır şekilde buna yanıt vereceksin, mektubunu hemen aynı sertlikte geri iade edeceksin. Bunları ancak Bay Kemal yapar, o yapamaz."

- "Çok partili bir rejim istiyorsak yeni arayışlara gerek yok"

Kılıçdaroğlu, seçim sistemiyle ilgili ne düşündüğünün ve neyi müzakere ettiklerinin sorulması üzerine, hem siyasetçilerin hem de bu işi iyi bilen akademik dünyadan insanların değişik seçenekler getirdiğini ve bütün seçenekler üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi. Hangi seçim sistemi getirilirsen getirilsin kendi açılarından çok büyük bir sorun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Burada sorun şurada, sadece iki partiyi mi ayakta mı tutalım, yoksa çok partili bir rejimimiz mi olsun? Çok partili bir rejim istiyorsak yeni arayışlara gerek yok. Barajı biraz makul düzeye düşürürsünüz, yolumuza devam ederiz ama benim bildiğim kadarıyla Erdoğan'ın barajı düşürmeye niyeti yok. Çünkü yüzde 10 baraj kalsın, MHP baraj altı kalır, ee kalırsa kalsın. Ben daha fazla milletvekili çıkarırım ama barajı düşürürsem bizim çıkaracağımız milletvekili azalır diye bir düşüncesi olduğunu düşünüyorum."

- HSK üyeliği seçimleri

HSK üyeliği seçimlerine ilişkin "dostlarıyla" görüşüp görüşmediklerinin ve "dostlar" nitelemesinin kimlerden oluştuğunun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi'nin içinde bulunduğu resmi ittifak ile şimdi de güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan Gelecek Partisi ve Deva Partisi'nin bunun içinde yer aldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için ittifak olarak biz kendi aramızda görüşmeleri yaptık. İktidar partisi, biz 2 yargıç kontenjanı verelim diyorlar ittifaka, siz kendi aranızda ne yaparsanız yapın, diğerlerini biz atayalım diye. Bunu doğru bulmadık, sayısal olarak doğru bulmadık. Kabul etmezseniz biz kendimiz seçeceğiz diyorlar. Kurallara aykırı olarak seçecekler, üç aday seçilecekse bir kişi üç adaya da aynı zamanda oy verecek. Bu, kurallara aykırı ama biz bunu yapacağız diyorlar. Yaparlarsa da kendileri bilirler."

Parlamentonun seçeceği yargıcın özgeçmişine, yaşamı boyunca aldığı kararların Yargıtay tarafından ne kadar bozulup, onandığına, makaleleri olup olmadığına, yabancı dil bilip bilmediğine bakılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bunlara bakılmadığı zaman tamamen yandaş hakim seçildiğini söyledi.

- "Makul olanı 2021'in sonbaharında seçim yapmaktır"

Erken seçim beklentisi olup olmadığı sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, siyasi iktidarın Türkiye'nin karşılaştığı sorunların getirdiği yükü uzun süre sürdüremeyeceğini, her geçen gün vatandaşın üzerindeki maliyetin ağırlaştığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Makul olanı 2021'in sonbaharında seçim yapmaktır. Erdoğan, biraz ekonomiyi düzelttikten sonra seçime giderim diye düşünüyor büyük bir ihtimalle ama görünen tabloda bu, mümkün görünmüyor." dedi.

Kılıçdaroğlu, çektikleri videoda Türk pasaportunu aşağıladıkları gerekçesiyle gözaltına alınan gençlerin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Bu pasaportları veriyorsunuz, adamlar bu pasaportla insan kaçakçılığı yapıyor. Onlara dokunan oldu mu? Hayır. Valiye soran oldu mu, belediye başkanına soran oldu mu? Hayır. İki genç şaka yapıyorlar. Siz bunları alıyorsunuz, incecik ellerine, bileklerine kelepçe takıyorsunuz. Sonra çıkarıyorsunuz fotoğrafçıların önüne, fotoğraflarını çekiyorsunuz, bunları yayınlıyorsunuz, aşağılıyorsunuz. Devlet bu mudur ya? Devlette hoşgörü denen bir kavram vardır."