Darbe girişimi karşısında millet olarak ortaya koyduğumuz demokrasi iradesi hiç kuşkusuz sevindiricidir. Darbelere karşı sergilenen tavırlar, tepkiler, milli iradeyi sahiplenmeler küçümsenemez.
Ancak, emir eri askerlere karşı IŞİD kafası taşıyan ve gözü dönmüş eşkıya tiplerinin gösterdiği tepki, linç ve kafa, kol kesme ile başlayan süreç ülkemizde darbecilere karşı bütünlük sağlayan hemen her kesimden çok büyük tepkiler almıştır. Bu olay, darbe girişimini bile unutturmuştur.
Nitekim toplumun her kesimince tepkilere yol açan bu canice olaylar, gerek medyada, gerekse sosyal paylaşım sitelerinde sürekli dillendiriliyor. Milletimizin büyük endişe taşımakta olduğunu da görüyoruz.
Darbe girişimi yapanlar suç işlemişlerdir ve adalet önünde de hesap vereceklerdir.
Sokaktaki gözü dönmüş eşkıyalar da suç işlemişlerdir, bunlar tespit edilmeli, işledikleri cinayetlerden yargılanmalıdırlar. Toplumdaki endişenin giderilmesi, toplumsal barışın sağlanması açısından bunun önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz. Ortada suç varsa mutlaka cezası da olmalıdır.
Sosyal medyada konu çok yönlü ele alınıyor. Biz tarafsız şekilde derlediğimiz görüşlerden bir demet sunuyoruz:
“Fettullah ile 40 yıldır mücadele edenlere düşman oldunuz. Gazeteci, polis, asker demeden içeri attınız. Ülkenin tüm kurumlarını onlara teslim ettiniz. Sizi eleştirenler Ergenekon'cu oldu. Demokrasi hepimize lazım. Her darbe ülkemizi kararttı, bataklığa götürdü. Arkalarında hep bir güç vardı. Şimdi tam da silahlı terör örgütleri ile mücadelede bu ihaneti yaptılar. Artık gerçeği görün sokaktaki gözü dönmüş eşkiya ile bu ülke hiç bir yere gitmez. Ülkenin önünü açmak için Kemalistlere güvenin. Onlar kafa kesmeyi, halkına ateş etmeyi, adam satmayı bilmezler... Evet iktidardakiler ve muhalefettekiler üniter yapımızı korumak için Kemalizm şart... Bırakın artık dış devletler ile yaptığınız pazarlıkları... Çok geç olmadan birlik olalım... Güzel ülkemize oynanan bu oyunu bir an önce bozalım..”.(Lami Şevki Erdoğdu)
XXX
“Hiç birşeyden habersiz 20 yaşında kardeşlerimizin acımasızca linç edilmesine karşı çıkanlara, kafasının şeriatçı yobazlar tarafından kesilmesine tepki koyanlara, selalarla davet edildiğimiz meydanlara gitmeyenlere darbeci damgası vurulmaya başlandı. Kimse darbe taraftarı değil kardeşim ortada zaten bir darbe girişimi yok, hepsi düzmece bu sözde darbe girişiminden kim karlı çıktıysa bu onun planıdır bu kadar net.. Olan gencecik kardeşlerimize oldu, neymiş halk sopalarla darbeyi engellenmiş, 50 sene geriye gitmekten kurtulmuşuz ! Evin de kapın penceren açık huzurla uyuduğun günlerden, sokaklarda kafaların kesildiği günlere geldik ne 50 senesi zaten 100 sene geriye gittik farkında değilsin... Bu düzmece darbe operasyonuyla çok büyük bir adım attılar. Bugün sözde darbe yapıyor diye hiç bir şeyden habersiz askerlerimizin boğazını kesen yobazlar, çok yakın bir zamanda alkol aldın, başın açık geziyorsun, ramazanda sigara içtin diye sokak ortasında korkusuzca aynı şeyi sana yapmaya çalışacaklar haberin olsun…”(Çarşı’nın fotoğrafı)
XXX
“Darbe girişiminde akıl dışı mantığa ters olaylar! Darbeciler güya RTE nı devirmek istiyor! Ama O’na hiçbir şey yapmıyorlar! Hava kuvvetleri darbe için semalarımızda helikopter ve uçakları uçururken O özel uçakla pek rahat şekilde İstanbul’a uçabiliyor! Ama jetler TBMM’yi bombalıyorlar! Böyle durumlarda sokağa çıkmaması istenmesi gereken halk -camilerden yapılan anonslarla -tam tersine CB nin talebi ve AKP örgütlerinin organizasyonuyla sokağa dökülüyor! Yirmi yaşında her şeyden habersiz Mehmetçiğin kafası IŞİD görünümlülerce aynı usulle kesiliyor! Karargâhı basılıp rehin alınan Genelkurmay Başkanına bir şey olmuyor. O da ilginçtir hiç konuşmuyor! Darbecilerin tümü askerler! Ama bastırılan darbeden sonra hakim savcılar tutuklanıyor! Bir kez daha tekrarla; Darbelere ve darbecilere lanet olsun! Ancak darbe oldu olacaktı tezgahıyla sivil darbeyle diktatörlüğün yolunu açanları ve buna ahmakça teşne olanları da lanetliyorum! Yargı bağımsız hale getirilip, suçlu olanlar yargıya havale edilmeli. Yoksa iç savaş kaçınılmaz ve hiç bir savaşın kazananı da yoktur. ”(Kerim Yılmaz)
XXX
“Bu coğrafyada ordusu güçlü olmayan hiçbir ülke ayakta kalamaz. Daha düne kadar iktidarın kol kola girdiği cemaatin içinde olduğu Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk davaları, Rus uçağının düşürülmesi ve şimdi de Darbe Girişimi. Puslu havada ordunun çökmesini bekleyenler sıraya girmişler. Hiçbir şeyden haberi olmadan piyon olarak sokağa sürülmüş ve teslim olmuş askerleri üstleri çıplak kan revan içinde yerlerde süründürüyor, içeriden dışarıdan, el birliğiyle ordunun işini bitiriyorlar. Bu bir kısmı cemaatçi bir kısmı da cemaatle hiç ilgisi olmayan ve terör örgütleriyle savaşan genç komutanları daha dün kim ve niçin terfi ettirdi? Uzun bir süredir ordunun bir liderlik, komutanlık zaafı içinde olduğu açık. Ülkede Ortadoğu'daki olaylardan bağımsız olmayan gelişmelerin yaşandığı ve demokrasinin çimentosu olan laikliğin çöpe atıldığı bu tehlikeli süreçte ihtiraslar ve aymazlıklar sayesinde ülke adım adım bir yerlere doğru sürükleniyor. Suçluyu yakalayıp yargılarken siyaset uğruna orduyu ve yargıyı itibarsızlaştırarak bitiriyorlar. Bunlar nasıl savaşacak, nasıl yargılayacak? Güvenlik ve hukuk olmazsa ne olacak? Birazcık sağduyu ve öngörü.”(Hakkı Akalın)
XXX
“Darbe girişimini püskürtenler sokakta kafa kesip emir erlerini linç edenler değil, yine bu vatanın evlatları olan darbe karşıtı askerlerdir. O yüzden ne eline silah verilen erler suçludur ne de karşı koyan polisler, hepsi emir kuluydu. Asıl suçlular bu darbe girişimini planlayanlar ve sıkıyı görünce halkı sokağa sürenlerdir, bir de Müslümanlığın arkasına sığınarak, şuursuzca bu vatanın evlatlarının canlarına kıyanlardır. O nedenle, asker ya da polis düşmanlığı yapmaya ve bu vatanın evlatlarını bölmeye gerek yok. Hele ki böyle bir olayı siyasi malzeme yapmaya hiç gerek yok. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp, bu darbe girişimini durdurmak için, kendisinin havada yaşadığı jet saldırısını bertaraf etmek için gelen diğer askeri jetleri anlatmalı. aksi taktirde Türkiye bir daha Türkiye olmaz ve kendisi de Cumhurbaşkanlığı yapacak Cumhuru bulamaz. Zira Türk'ü Kürt'ü, Alevi'si,Sünni'si, darbeye karıştırılanı, karşı duranı, hepsi bu vatanın evlatları. Kardeşi kardeşe düşman edip, adaleti sokaklarda aratmaya gerek yok.”( Ayşegül Özmen Garabli)
