Hayatını sosyal sorumluluk projelerine ve yardım derneklerine adamış Amerikalı sokak sanatçısı Joel Bergner üç gün için Londra'ya geldi geçtiğimiz hafta.Uluslararası Sokak Çocukları Birliği'nin davetlisi olarak Shoreditch'de Village Underground'un duvarına yaptığı harika eser ile birliğin düzenlediği konferansın sesini duyurmak için büyük emek harcadı kısıtlı zamanında.

Bilenler bilir şehrin merkezinde yer alan Village Underground'un duvarını boyamak sokak sanatçıları için prestijdir.

Oldukça geniş ve büyük bu duvar,sosyal sorumluluk projeleri için tanınmış kuratörler tarafından yine tanınmış sokak sanatçıları için belirli bir süreliğine kullanıma açılır.

Çok büyük bir duvar olduğu için sanatçıların eserlerini bitirmeleri zaman alır.

Joel'e üç günün eserini bitirmesi için kısa bir süre olduğunu,neden acele ettiğini sordum;zamanla yarıştığını,Brüksel'de bir proje ve proje'ye dahil olmuş 150 kişinin onu beklediğini söyledi.

Sığınmacıların ve göçmenlerin sorunlarına dikkat çekmek için Brükselin tam merkezinde bulunan,merkez istasyon Mini'nin duvarlarını beraber boyayacaklarını,eser tamamlanır tamamlanmaz da Almanya Köln'e geçeceğini anlattı uzun uzun.Projenin Almanya kısmına ayrı bir önem veriyor Joel.

Dünyanın değişik bir çok ülkesinden sığınmacı ve göçmen olarak gelmiş kimsesiz gençlerle beraber boyayacağı Almanyada ki duvar için ön çalışmalara başlamış bile ben bu satırları yazarken.

Park Inn Radison otel zinciri de bu projeye sponsor olmuş.

"Addcolourtolives" etiketiyle sosyal medyada yapılan her paylaşım için 1 Euro bağış yapıyor otel.Bağışlar sığınmacılar için oluşturulan kampanyaya gidiyor.

Joel Bergner'in daha önce de Suriyeli sığınmacılar için kurulan kamplara ve Filistin'e destek olan çalışmaları ses getirmiş ve fon oluşturulmasına katkıda bulunmuştu.

Joel'in dahil olduğu sosyal sorumluluk projeleri dışında bir de eğitmenlik geçmişi var.

Kimsesiz,evsiz,hasta,göçmen,sokak çocuklarına,yardım dernekleri ile beraber hazırladığı,rehabilitasyon amaçlı resim dersleri veriyor.

Bugüne kadar Suriye,Filistin,Brezilya,Meksika,Dominik gibi çeşitli ülkelerde toplumsal sorunlara dikkat çeken eserler bırakmış.

İngilizce,İspanyolca,Portekizce,Arapçayı anadili gibi konuşuyor.

Tam da; "Sokak sanatının ruhu öldü.Sanatçılar kendilerini tanıtmak,isimlerini duyurmak için sokakta eserlerini sergiliyorlar artık" tartışmalarının üzerine tanıştığım Joel Bergner,yer aldığı eğitim projeleri,eserleri ve bitmek bilmeyen enerjisi ile sokak sanatı ruhunun kolay kolay ölmeyeceğini hala tazeliğini koruduğunu gösterdi Londralı sanatseverlere.

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!