Devlet Bahçeli, Türkiye'nin egemen bir devlet, kendi kararını kendisinin vereceği güç ve bağımsız iradeye sahip olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ona buna pabuç bırakmayacaktır. İncirlik Üssü Adana’dadır. Bilinmelidir ki, yol geçen hanı da değildir. İpini koparanın, canı sıkılanın, keyfi yetenin, kafasına göre kafileler halinde gelip tur atacağı, fitne tohumları ekeceği, gizli hedefleri için basamak yapacağı yer değildir İncirlik. Bir devlet geleneğimiz vardır. Teamüllerimiz vardır. Ülkeler arasında kurduğumuz köprüler, ittifaklık hukuku kapsamında üstlendiğimiz sorumluluklar vardır ve bunlar elbette tek taraflı işleyemeyecektir. Alman parlamenterlerin İncirlik Üssü’nü ziyaret etmek istemeleri iyi niyetli, karşılıklı anlayış, çıkar ve yardımlaşmaya dayanıyorsa, doğal olarak bunda herhangi bir mahsur olmayacaktır. Lafta kalmasını temenni etmediğimiz dostluk hukukunun gereğini Almanya yerine getiriyorsa diyecek bir şey de yoktur. Yok eğer, nalıncı keseri gibi hep kendisine yontuyorsa, kimse kusura bakmasın, buna da müsaade edilmemeli, edilmeyecektir. Türkiye’nin haklı talep ve tezleri göz ardı edilip, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misalince, İncirlik ziyaretine verilmeyen izni eleştirmek abesle iştigaldir. Hükümetin İncirlik Üssü konusunda göstermiş olduğu hassasiyet ve haysiyetli tavır bize göre son derece isabetlidir. Almanya Dışişleri Bakanı’na Konya’daki NATO Üssü’nü ziyaret etmeleri konusunda açık çek verilmiştir. Ancak yine gözleri doymamıştır."

MHP lideri Bahçeli, şunları kaydetti:

"Herkes kendi işine bakmalıdır. Biz anlayacağımızı anladık, göreceğimizi de zaten gördük. Herkes eğer varsa aklını kendine saklamalıdır. Alman askerleri bu hafta veya gelecek hafta çekilecekmiş, diyeceğimiz odur ki, durduğunuz kabahat, hepinize uğurlar olsun. Başka ülke bulacaklarmış, ne oyalanıyorsunuz, neyi bekliyorsunuz, niye zaman kaybediyorsunuz? Ayağınızın turabı olalım, aman nereye gidiyorsunuz denileceği herhalde düşünülmüyor, hesap edilmiyordur. Yetmezse Konya’dan da tası tarağı toplar en yakın zamanda Ürdün’e mi gidiyorsunuz, Fizan’a mı gidiyorsunuz, ardınıza bakmadan çeker gidersiniz."

Milletine silah doğrultan, vatanına kumpas kuran, devletine komplo düzenleyen Haçlı kalıntılarıdır. Hiçbir masum poz, hiçbir ıslah olmuş gibi duran yüz hattı 15 Temmuz’un üzerini örtemeyecektir. Önemli olan FETÖ’cülerin ne söyledikleri değil, Türk adaletinin ne zaman ve hangi kati ve keskin hükmü vereceğidir. Darbeciler konuştukça şehitlerimizin kemikleri sızlamaktadır. FETÖ’cüler algı oyunlarına tevessül ettikçe, şehit yakınları çileden çıkmakta, millet vicdanı isyan etmektedir. Üstelik süreç uzadıkça, iddianame ve duruşma enflasyonu yaşandıkça ihanet tavsamakta, somut delil ve belgeler yara almaktadır. Buna da kimsenin hakkı yoktur. FETÖ’cülerin kafasına adaletin demir yumruğunu vurmak ertelenemez bir zorunluluk, milli bir mecburiyettir. 15 Temmuz’un hesabı ya sorulacak ya sorulacaktır; bunun başka bir yol ve yordamı kalmamıştır.

Yine darbe iddiaları dillerdedir. Eğer yeni bir darbe teşebbüsü olursa, eğer buna kalkışan, böylesi bir ihanete yeltenen çıkarsa bilinsin ki, bu aziz topraklarda gömülecek ne bir yer, ne de cesedinin başına dikilecek bir mezar taşı bulamayacaktır. Darbecilerin gelecekleri varsa görecekleri de vardır ve görecekleri yalnızca azap ve dehşet olacaktır. Demokrasi yolundan dönmeyeceğiz. Türkiye’nin kazanım ve tarihsel mirasından taviz vermeyeceğiz. Hak yolundan, hakikat çizgisinden, millet sevdasından asla ayrılmayacağız. Kontrollü darbe çığırtkanlarına eyvallah demeyecek, 15 Temmuz’u sulandırmaya cüret eden kripto niyetlere, köksüz nankörlere müsaade etmeyeceğiz."