Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Kıbrıs Türklerinin yaşadıklarıyla, bugüne kadar verdikleri mücadeleyle, bizim için egemenliğimiz, bizim için devletimiz, bizim için bundan sonraki süreçte Kıbrıs'ta eğer bir anlaşma olacaksa, anlaşmadan sonra Kıbrıs'ın şartlarında halk olarak varlığımızı, çoluk çocuğumuzun geleceğini bu ülkede güvenli bir şekilde sürdürebilmektir. Esas mesele budur." dedi.

Tatar, İngiltere'nin Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Wendy Morton'ı kabulünün ardından açıklamalarda bulundu.

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın ardından, İngiltere'den ikinci bir bakan olarak Morton'un kendilerini ziyaret etmesinden memnuniyet duyduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir anlaşmanın olabilmesi için iki tarafın da görüşlerinin önemli olduğunun Morton tarafından da teyit edildiğini söyledi.

Tatar, Morton'un, kendilerine, İngiltere hükümetinin ve Başbakan Boris Johnson'un selamlarını ilettiğini; İngiltere'nin, garantör ülke olarak Cenevre'de yer alacağını belirterek "Bizim kendisine söylediğimiz, Kıbrıs'ın gerçeklerine bağlı olarak, egemen eşitliğe, yan yana yaşayan iki bağımsız devletin iş birliğiyle ancak Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir anlaşmanın olabileceğini kendisine anlattık." dedi.

İngiltere'nin Kıbrıs'taki egemenliğini 1960'da terk ettiğinde, adadaki egemenliği Türklere ve Rumlara devrettiğini çeşitli belgelerle Morton'a anlattığını kaydeden Tatar, Kıbrıs meselesinin en iyi bilen ülkelerden birinin garantör ülke olarak İngiltere'nin olduğunu ve İngiltere'nin büyük sorumluluklarının olduğunu Morton'a söylediğini aktardı.

Birleşmiş Milletler (BM) eski Genel Sekreteri Kofi Annan'ın çabalarında bir sonuç alınamadığını belirterek Rumların tek taraflı olarak Avrupa Birliği (AB) içerisinde yaratacağı her türlü sıkıntıya rağmen birliğe alındığını, üye kabul edildiğini hatırlatan Tatar, İngiltere'nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw'un da yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rumlarının tek başına AB'ye alınmalarının talihsiz bir gelişme olarak yorumlamasını Morton'a aktardığını söyledi.

Bir anlaşmanın olabilmesi için iki tarafın da onayının gerektiğini vurgulayan Tatar, "Kıbrıs'ta bir anlaşmanın olabilmesi için Kıbrıslı Türklerin de buna onay vermesi gerekmektedir. O bakımdan, Kıbrıs Türklerinin yaşadıklarıyla, bugüne kadar verdikleri mücadeleyle, bizim için egemenliğimiz, bizim için devletimiz, bizim için bundan sonraki süreçte, Kıbrıs'ta eğer bir anlaşma olacaksa, anlaşmadan sonra Kıbrıs'ın şartlarında halk olarak varlığımızı, çoluk çocuğumuzun geleceğini bu ülkede güvenli bir şekilde sürdürebilmektir. Esas mesele budur." ifadelerini kullandı.

Tatar, sırf bir anlaşma olsun diye oyuna gelmelerinin söz konusu olamayacağını, artık Kıbrıs'ın eski Kıbrıs olmadığını, bölgenin daha da stratejik bir hale geldiğini kaydetti.

Türkiye'nin KKTC'nin anavatanı olduğunu, Türkiye ile fikir birliği içerisinde olduklarını Morton'a ifade ettiklerini kaydeden Tatar, "Morton, Cenevre'de çok büyük hazırlık olduğunu, o toplantıda bir netice alınabilmesi için herkesin birtakım esneklikler göstermesi gerektiğini ifade etti. Biz de kendisine, bizim yıllardan beri gösterdiğimiz esneklikler karşısında, karşı tarafta hiçbir iyi niyet göstergesi göremediğimizi söyledik." dedi.

Tatar, Morton'a, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, terör örgütü EOKA’nın kuruluş yıl dönümünde yaptığı açıklamada, EOKA'yı "kahramanlar ordusu" şeklinde tanımladığını aktardığını söyledi.

Kıbrıs'ta müzakere yoluyla, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma için ellerinden geleni yapacaklarını Morton'a aktardığını belirten Tatar, egemenliğin ve devletlerini yaşatılmasının önemli olduğunu, bir anlaşma sürecinde bunların dikkate alınması gerektiğini ve Cenevre'de bunları açık bir şekilde dillendireceklerini kaydetti.

Tatar, İngiltere'de binlerce vatandaşının yaşadığını Morton'a aktardığını belirterek "Bu insanların Kıbrıs'a gelmeleri, gitmeleri, seyahat etmeleri, yaşadıkları sıkıntılar, direkt uçuşların olmaması dolayısıyla yaşanan mağduriyetler. Aynı zamanda KKTC'de yaşayan on binden fazla İngiliz vatandaşı ve iki vatandaşlık taşıyan Kıbrıslı Türkler veya başka ülkeden insanlar. İngiltere'nin AB'den ayrılması dolayısıyla AB'nin aldığı bazı kararlara bağlı kalma sebebi artık ortada yok. Gerek direkt ticaret tüzüğü, gerek bazı ticarette yapılacak açılımlarla ve seyahat özgürlüğü bağlamında gösterilecek esnekliklerle birtakım rahatlamaların bir an evvel yapılmasında büyük fayda olacağını, bunun İngiltere'nin Kıbrıs Türk halkına göstereceği bir iyi niyet olacağını Raab'a ifade ettiğim gibi kendisine de ifade ettim." ifadelerine yer verdi. Kıbrıs Türk tarafı olarak her zaman iyi niyet çerçevesinde olduklarını belirten Tatar, Kıbrıs Türk halkının bir bütün olarak bu topraklarda büyük mücadele verdiğini, bu mücadeleler sonucunda da bir devlete sahip olduğunu dile getirdi.